Bölüm 77

3.7K 436 79
                                    

Avlu: yapıların orta kısmında bulunan, tercihe göre üstü açık ya da kapalı olan geniş bölümdür. Mimarlıkta atriyum olarak da adlandırılır. Türk mimarîsinde avlular genelde üstü açık şekilde bırakılır. (Üstü açık bahçe vari bir anlamda kullandım.)

---------------------------------------

Köle Sever Abum, Prens Eluric'e yaklaşarak "efendim müzayede başlamak üzere isterseniz oraya geçelim" dedi.

Prens Eluric kafasıyla Abum'un dediklerini onaylarken gözü kel adamdaydı. Eliyle yanındaki adama yaklaşması için işaret yaptı ve " Oidor, şu kel adamın yanına git. Benim gönderdiğimi söyle ve akşam kalacağım hana gelmesini söyle." dedi. Bunun üstüne Oidor "peki efendim" diyerek Kel adamın bulunduğu yere doğru yürümeye başladı.

Köle Sever Abum ile birlikte müzayedenin önüne geldiğinde prens Eluric kafasıyla onaylar şekilde "güzel bir bina. Kim yaptı acaba? Özellikle büyük sarı mermerlerden yapılma sütunları ve çini işçiliğiyle döşenmiş büyük kapısı gerçekten çok ilgi çekiyor." dedi.

Köle Sever Abum "Bu binanın yaşı tam olarak bilinmiyor efendim. En azından beş yüz yıllık olduğu kanısındayım. Çünkü içeride duvara işlenmiş yazılar günümüzün dillerine ait değil." dedi.

Prens şaşırarak "Bu binayı yapanlarla tanışmak ve Wrapoz ihtişamıma uygun bir saray yaptırmak isterdim" dedi. Ardından Abum ile müzayede binasının içine girdiler. Prens binanın içinin çok daha ihtişamlı olduğunu görünce iç çekmekten kendini alamadı ve Abum'a dönerek "bugün neler çıkıyor açık artırmaya. Umarım ilgimi çeken güzel şeyler vardır." dedi.

Köle Sever Abum "Kafasını sallayarak maalesef bende bilmiyorum. Müzayededen sorumlu kişi yani neyin satıp satılmayacağına karar veren kişi Lord Guinard H. Doiron. Kendisi aynı zamanda başbakan olup kraldan sonraki en yetkili kişidir." dedi.

Prens biraz şaşırarak "Burası ona mı ait?" dedi.

Abum hafifçe gülerek "Hayır. Burada şöyle bir usul vardır. Kim başbakan olursa müzayedenin yetkisi onda olur. Yani o başbakanlık dönemi boyunca kâr payı onun cebine akar." dedi.

Prens kocaman bir sırıtma ile umarım bir gün sende başbakan olursun. Hem olursan arkandakilere de gerek kalmaz." dedi.

Abum duymamazlıktan gelerek "şuradan efendim vip bölümü bu taraftan" diyerek eliyle işaret etti.

Prens ve Abum ayrılan yerlere oturduktan dakikalar sonra maskeli biri kürsüye doğru yürüdü ve konuşmaya başladı. "Değerli müşterilerimiz öncelikle hoş geldiniz. Bugün çok değerli 7 parça ürünümüz var. Her biri son derece nadir ve narin parçalar." dedikten sonra kürsüde duran tokmağı alarak hafifçe bir kere vurdu. İçeriden çok güzel bir köle ellerinin üstünde kırmızı bir yastık ile geldi. Köle kürsünün olduğu yere yaklaştıkça yastığın üzerindeki yüzük gözükmeye başladı. Yüzük kırmızı iri bir taşa ve etrafı ejderha şeklinde işlemelere sahipti. Kırmızı taşa dikkatli baktığınızda sanki taşın içinde bir alev yanıyor gibiydi.

Maskeli adam "Yüzüğü göstererek bu görmüş olduğunuz yüzük ateş taşından yapılmadır. Ateş büyü gücünüzü ciddi oranda artırır" dedi.

Prens Eluric Abum'a dönerek ateş taşlarını değerli yapan içinde yanan ateşin kalitesidir. Görüyorum ki taşın içinde ateş bayağı kaliteli. Bu tarz ürünleri nereden temin ediyorsunuz?" dedi.

Abum gülerek "Aslında bize kendileri geliyor. Bir çok karaborsacı Karaduvar'ı bilir ve gelir burada ürünlerini satar." dedi.

Ateş yüzüğü 340 altına satıldı. Bu durum prensin hoşuna gitmişti. İleride eline geçen nadir parçaları burada iyi fiyata satmak gibi bir çok hayale kapıldı.

Han (1. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin