Han (1. Kitap)

Bölüm 28

Bölük: 80-225 askerden oluşan başlarında kıdemli üsteğmen/yüzbaşı olan askeri birim.

Suratı beş karış olarak bildiğimin deyim aslında suratı bir karışmış. TDK öyle diyor.

Türkçede köle erkek için cariye kadın için kullanılıyormuş. Ama cariyeyi pek beğenmiyorum anlam olarak daha farklı geliyor bana. Bu yüzden kadınlar içinde köle diyeceğim. Cariyeyi başka anlamda kullanacağım.

Han'nın kırmızı şekilde kalbi geri kalanı gri gösteren göz tekniğine Gri-iris ismini verdim.

-----------------------------------------------------------  

Rhene grubun gittiği yönde tehlike arz edecek hayvan yada insan yoktu. Sadece bir kaç köylü ot topluyor, bir kaçı odun için ağaç kesiyordu. En iyisi gruba geri dönmek diye düşündü.

Lura'nın etrafında bir çok erkek vardı. Rhene olmadığı zamanlar Lura ile samimi olmaya çalışıyorlardı. Rhene etrafında sarkan erkeklerden nefret ediyordu. Han'nın onu yanına almasından önce çok çekmişti o tiplerden. Bu yüzden sarkmaya çalışanlara attığı bakışlar, suikastçı olması bide Bizen'in çırağı olması onları korkutuyordu. Lura saf bir kızdı. Kötü niyetleri göremiyordu. Bu yüzden Rhene onun arkasını kolluyordu.

Rhene biranda Lura'nın yanında belirdi. Herkes korkuyla karışık şaşkınlık vardı. Rhene'yi gören erkekler hemen oradan uzaklaşmaya başladılar.

2 saatlik yürüş mesafesinde bir köy vardı. Grubun lideri Zarin köyde 20 dakikalık mola vereceklerini söyledi. Köyün reisi ile görüşmek için Zarin köye gitti. Döndüğünde suratı bir karış asılmıştı. 3 gün önce gelen bir grup kişi köyde olay çıkartmış bide köyden kız kaçırmışlar. Bunun üstüne Lura girerek "Askeri birlik yok mu burada. Söylesinler kurtarsınlar kızı" dedi. 

"Askerlere söylemişler ama Siyah inci birliğinden olduklarından askerlerde bir şey yapmak istememiş. En iyisi burada dinlenelim 10 dakika sonra hareket edelim" dedi Zarin. Lura çok sinirlenmişti.

"Rhene bana grubu bulabilirsin misin" dedi Lura. 

Rhene olayı anlayarak "Bulurum ama görevimiz harabeler unutma" dedi.

"Biliyorum. Gruptan kızı kurtarıp tekrar kendi grubumuza döneriz." dedi Lura. Bunun üstüne Rhene önce köye oradan grubun bıraktığı izleri aramaya karar verdi.

Lura Ayliun'nin yanına gelerek "Siyah İnci birliği nasıl bir birlik?" diye sordu. Tam Ayliun konuşacak iken arkadan kibirli bir ses geldi.

"Benim birliğim en güçlü 7 birlikten biridir. Başkanımız kral ile çok samimidir. Büyük ihtimal ile ormanda canavar avlamak için çıkan Gabe ve grubu kaçırmıştır kızı. Hahahah" dedi ora boylu hafif ve gösterişli zırhlı sarı saçlı bir adam. Lura sinir ile döndüğünde arkasında adamı ve onun arkasında ki köle kızları gördü. Adam eşyalarını onlara taşıtıyordu. Daha dikkatli baktığında kölelerin vücutlarında yara izleri mevcuttu. Lura ne pislik bir adam dedi içinden. Aldırış etmeden geri önüne döndü. Adam buna bozuldu. Adamın bozulduğunu gören Ayliun kıkırdadı. Kimse bana Tobias'a gülemez diye düşündü ve iyice sinirlenip Ayliun'nin saçı seçip ona bir ders vermek istedi. Tam elini Ayliun'nin saçına atmıştı ki Lura Tobias'ın elini yakalayarak sıkmaya başladı. Tobias canın yanmasından dolayı bağırarak dizlerinin üzerine çöktü. Lura ciddi bir şekilde Tobias'a dönerek "hangi birliktesin kimsin umurumda değil. Eğer arkadaşlarıma zarar verirsen hatta vermeye kalkışırsan bunu ödersin" dedi ve Tobias'ın elini daha da sıkarak parmaklarını kırdı. Bağırarak yerde yuvarlanan Tobias'ı ve önünde duran Lura'yı görenler Lura'nın ne kadar sevecen olsa da sinirlendirmemek gerektiğini çok iyi anladılar. Zarin hemen gelerek "Neler oluyor burada" dedi. Ayliun durumu anlattıktan sonra "Grubumda sorun istemiyorum. katılım ilanla olmuş olabilir ama herkes birbirine saygı duymak zorunda" Diyerek etrafa bağırdı. Işık büyüsü kullanan biri Tobias'ı iyileştirdikten sonra.