Han büyük bir şaşkınlıkla"hocam sen Lullodust'deki büyü akademisi mezunu musun?" dedi.

Profesörde Han'ın şaşırmasına şaşırarak "Niye bu kadar büyüttün ki?" dedi.

Han sakinleşmeye çalışıyordu. İçinden anlatamam diyerek kendi ile savaşıyordu.

Profesör hafif kırılmış bir ses tonuyla "Han, geçmişini anlatmak istemiyorsanda olur. Ama bana güçlerinden bahsetmen gerekiyor ki bende ona göre eğitim ayarlayayım." dedi.

"Peki hocam ama şaşırmalarınızı konuşmam bitinceye saklayın lütfen dedi. "Ben, anne karnında 6 aylıkken bilince kavuştum. Annemin karnında tuhaf bir göz tekniği ile dış dünyayı görebiliyor, cisimleri hareket ettirebiliyor, canlılıların zihinlerine giriyor hatta kontrol bile ediyordum. Dünyaya geldiğim her gün daha farklı özelliklerimi keşfediyordum. Annem bir büyücüydü ve bana zihin hapishaneme girmeyi öğretti. Zihin hapishaneme girdiğimde devasa bir siyah kürenin etrafında 7 den fazla kürenin döndüğünü gördüm. Benim değil onun etrafında dönüyorlardı. Bir gün siyah küreye dokundum ve siyah küre yok oldu. Artık küreler benim etrafımda dönmeye başladılar. Lakin arada o gördüğünüz tuhaf forma girmeye başladım. Bu formun ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim dahi yok." dedi Han.

Profesör gözleri fal taşı gibi açılmış bir şekilde Han'a bakıyordu. "yedi... yedi mi!" diye istemsizce bağırdı. Bu durum Han'ın derin bir iç çekmesine ve pişmanlık duymasına sebep oldu.

"Han Lütfen sizin hapishanene girmeme izin verir misin?" dedi profesör. Han peki dermiş gibi kafayı salladıktan sonra profesör Han'ın alnına dokundu.

Zihin hapishanesine girdiklerinde Han o tuhaf forma geçmiş ve etrafında irili, ufaklı, hızlı, yavaş küreler dönüyordu.

Profesör kürelerin yanına yaklaşarak gözlerine inanamıyordu. Han vücudu dövmeli ve gözleri iblise benzer şekilde hocasına bakıyordu. "Han sen misin?" dedi profesör. Geçen ki yaşasan olayı yaşamak istemiyordu.

"Evet benim hocam" dedi Han.

Profesör kirli sakalını okşayarak küreleri incelemeye başladı. "Şu büyük ve açık mavi olan element küresi. ikinci büyük ve sarı olan zihin küresi, küçük ve lacivert olan boyut küresi. Vay canına! koyu mor küre yani çağırma kürende mi var." dedi profesör.

Han hafif utanmış vaziyette hafifçe kafasını salladı ve "Henüz çağırma büyüsü hakkında bir şeyler bilmiyorum Hocam" dedi.

Profesör, büyük fakat dengesiz olan koyu yeşil küreye yaklaşarak "Han, Annenin büyücü olduğunu söyledin değil mi?" dedi.

"Evet hocam" dedi Han.

"Yanlış bilmiyorsam koyu yeşil küre kurtadamların ırksal küreleri ama sende olması çok saçma olurdu" dedi profesör.

Han sessiz ve söylemekten çekinerek "Babam bir kurtadamdı" dedi.

Profesör afallamış bir vaziyette Han'a bakarak "Bu imkansız" dedi.

Han hafif sinirlenerek "neden imkansız olsun" dedi.

"Çünkü kurtadamlar canavar sınıfı bir ırktır. Canavar sınıfı ile insansı sınıf arasında doğan bebekler ölü doğar. Yani insan ile kurtadam çocuğu olması imkansız. Çocuk ölü doğar. Bu herkesçe bilenen bir şeydir." dedi.

Han bir kaç adım geri atarak "Benim babam bir kurtadamdı ve ben bir melezim" dedi.

Profesör gözlerini kısarak "Baban Aelath değil mi?" dedi.

Han iblis gözleri ile profesöre bakarak "Hayır Benim babamın adı..." dedi ve durdu.

Profesör kolundaki simgenin acısından dolayı diğer eliyle kolunu tutarak "Önemli değil. Sonra konuşuruz. Önemli olan sen bir ilksin... Kurtadam ve insan melezi... Demek o yüzden tanımlama büyüsünü engelleyen mühürlü kolye takıyorsun. Neyse çıkalım hadi..." dedi.

Han'ın zihin hapishanesinden çıktıktan sonra profesör zihin gücü ile Han'ı tanımladı.

Han'ın zihin hapishanesinden çıktıktan sonra profesör zihin gücü ile Han'ı tanımladı

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

-------------------------------------

Sonunda Han'ın seviyesi geldi. Arkadaşlar bölüm yazarken bu aralar zorlanıyorum kusura bakmayın.

Not: ?? çıkma sebebi ustasının tanımlama büyüsünün gücü yetmediğinden.

İyi okumalar...

Han (1. Kitap)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang