Herkeste Han'ın donmasından dolayı şaşkınlık ve hafif bir korku vardı. Faye'nin Han'ın omzuna dokunması ile Han irkilip kendine geldi.

Bir şeyler belli etmemek için "Faye Panu'yu uyandır kahvaltıyı hazırlasın bende banyo yapıp geliyorum." dedi Han.

Faye biraz utanarak "Efendim Panu sizin olayınızdan dolayı bitkin düştü. Efendim... Şey... isterseniz kahvaltıyı ben hazırlayabilirim." dedi.

Han banyoya doğru gitmek için odadan çıkarken "Peki sen bilirsin" dedi.

Faye istemsizce yerinde hafifçe zıplayarak koşar adımlar ile mutfağa gitti.

-------------------------------------

Herkes efendilerinin baygınlığından dolayı çok endişelenmişti. Faye kahvaltı hazırlarken aynı zamanda zihin taşı ile herkese Efendi Han'ın uyandığını söyledi. Han banyodan çıkıp aşağı indiğinde Adela, Faye ve Rina sofraya oturmuş, gülen suratlar ile Han'ı bekliyordu. Han sofraya oturdu ve " Milta nerede?" dedi.

Adela surat asarak "Milta gitti." dedi.

Han belkide gitmesi daha iyi olur diye düşünerek "Hadi afiyet olsun" dedi.

Hepsi bir ağızdan afiyet olsun diyerek kahvaltılarını yapmaya başlamıştı. Hepsi, Han'a bir şeyler sormak istiyordu fakat çekiniyorlardı. Bu durum, hepsinin yemek yerken arada derin iç çekmesine ve dikkat dağınıklığıyla masadaki eşyaları(çatak, bardak vs.) yere düşürmelerine sebep oluyordu.

Han bir şeylerin normal gitmediğini anlamıştı ve çatalını tabağının yanına koyarak "Evet sizi dinliyorum" dedi.

Kısa bir sessizlikten sonra Adela üzgün bir ses ile "Han dün sana ne oldu? Biri mi saldırdı?" dedi.

Han tek kaşını "Hayır. Büyümün gücünü hesaplayamadım hepsi bu. Fakat birinin saldırdığını düşünmen ilginç." dedi.

Rina ve Faye aynı anda kafasını eğmiş tabaklarına bakıyordu. Han bir şeyler sakladıklarından artık emindi. "Ben sinirlenmeden söyleseniz iyi olur değil mi?" dedi Han.

Faye derin bir nefes aldı ve "Efendim siz yaklaşık 2 saattir baygınsınız. Fakat şehirde büyük olaylar oldu. Kral'a suikast girişimi olmuş. Büyük Magos Aelath şans eseri oradaymış ve Kral'ı kurtarmış. Lakin soylular suikast girişiminden dolayı Köle Sever Abum'u suçluyorlar." dedi.

Faye ve Rina, Han'dan büyük bir tepki bekleseler de Han Adela'nın orada olmasından dolayı sakinliğini korumaya çalışıyordu.

Adela umursamaz bir dille "Ben de Köle Sever Abum'u iyi biri bilirdim. Bak suikaste karışmış" dedi.

Rina gözleri dolu dolu "Abum abi öyle bir şey yapmaz" dedi.

Adela şaşırarak "Abum abi mi?" dedi.

Han Rina'nın pot kırmaması için lafa girerek "Rina Köle Sever Abum'un üvey kardeşi" dedi.

Adela şaşkın şaşkın Rina'ya bakıyordu.

--------------------------------------------------------

Kral ve üst düzey tüm yetkililer suikastten dolayı toplanmışlardı. Toplantı salonunda ağır bir hava vardı.

"Kral'ım Köle Sever Abum geldi. Huzurlarınıza çıkmayı bekliyor." dedi Muhafız.

Kral "İçeri aldın" dedi.

Aelath ve Kral hariç herkes istemsizce oturuşunu düzeltti. Köle Sever Abum içeri girdiğinde yüzünden son derece sinirli olduğu anlaşılıyordu ve keskin gözlerle soyluları süzüyordu.

Köle Sever Abum hafifçe başını eğerek "Kral'ım beni görmek istemişsiniz" dedi.

Kral ciddi bir ses ile "Seninle bu şekilde tanışmak istemezdim. Lakin büyük bir suçlama ile karşı karşıyasın." dedi.

Aelath Köle Sever Abum'un zihnine girmeye çalışıyordu. Fakat Köle Sever Abum'un üstündeki kolye ve 2 yüzük mühür yüzükleriydi. Bunlar Aelath'ın Köle Sever Abum'a karşı zihin büyüsü yapmasını engelliyordu. Aelath içinden "Bayağı zengin ve eli kolu uzun olsa gerek. Bu eşyaları bulmak kolay değil dahası uçan restoranın altındaki 4 büyük hava kristalini bulmak... Eli gerçekten uzun." diye düşündü.

Köle Sever Abum sakin ve kendinden emin bir ses tonuyla "Suçlamayı öğrenebilir miyim?" dedi.

Kral ellerini birleştirerek "Yaklaşık 2 saat önce bana bir suikast girişimi oldu biliyorsun. Şimdilik bulunan deliller seni şüpheli gösteriyor" dedi.

Kral'ın bu cümlesinden sonra bile Köle Sever Abum sakinliğini koruyordu. Bu durum soylularda istemsizce panik havasına sebep oldu. "Delilleri görebilir miyim?" dedi Abum.

Soylulardan biri lafa girerek "Delil dediğim tanıklar var. Suikastçıların senin hanında kaldığına dair..." dedi

Köle Sever Abum tek kaşını kaldırarak "Dediğim derken? Bu nasıl saçma bir suçlama? Şehirde 5 ,şehrin dışında 3 tane hanım var benim. Alınlarında suikastçı yazmıyorsa ve ülkemizde geçen bir para birimi kullanıyorsa hanlarda kalabilirler. Ben nereden bileceğim suikastçı olduklarını. Her gün şehir dışından yüzlerce kişi gelip gidiyor hanlarıma." dedi Abum.

Kral hak verirmiş gibi kafasını salladı.

"Şüphelisin zaten suçlusun demedik" dedi soylulardan başka biri.

"Kral'ım kendinizi benim yerime koyun. Neden Kral'ı öldüreyim ki? Hanların ve dükkanların yapımı için arsa bulmaktaki sıkıntılarımı kaldırdığınız için mi? Ya da beni kraliyet yemeği gibi önemli bir toplantıya çağırdığız için mi? Dahası 1 aydan daha kısa bir süre sonra Wrapan Krallığı Prensi ziyaretime gelecek. Böyle bir karışıklığı niye böyle bir anda çıkarayım? Belli ki birileri verdiğim vergilerden, Kralımın bana sunduğu ayrıcalıklardan ve ülkemin gelişmesinden rahatsızlık duyuyor." dedi Abum ve bunları söylerken gözü soylulardaydı.

---------------------------------------------

Arkadaşlar Kapak bölümündeki tanıtım yazısını değiştirmem gerek mi sizce? Gerek ise nasıl yapayım.

Sizden bir ricam var. Beğendiğiniz bölümleri oylamayı unutmayın lütfen. :)

Çok güzel bir AMV hazırlamışlar. Zaten birinci olmuş. Detaylı incelerseniz çok uğraştıkları ortada.

Han (1. Kitap)Where stories live. Discover now