49 | her şey

809 88 215
                                    

BÖLÜM 49 | HER ŞEY

FLASHBACK - Jennie'den

"Bu tarifi sana anlatmak istedim," dedim, heyecanla. "Özel bir Kore yemeği, adı Kimchi Jjigae. Malzemeler..."

Sylvia, büyülenmiş bir şekilde bana odaklanmıştı. Tarife geçtikçe, adımları sakin bir ses tonuyla anlatmaya devam ettim.

"Önce doğranmış soğanları biraz yağda kavuruyoruz. Sonra sarımsak ve doğranmış mantarları ekliyoruz. Ardından Kimchi ve doğranmış tofu. Bu noktada biraz acılık katmak için Gochujang ekleyebilirsin."

Sylvia, gözleri parlayarak bana bakıyordu, sanki yemek değil, benim anlatımım onu büyülüyordu.

"Son olarak suyu ekleyip kaynamasını bekliyoruz. Rahatça yapabilirsin, değil mi?" dedim, gözlerimde hafif bir ışıltıyla.

Sylvia, "Gerçekten harika görünüyor, seninle böyle şeyleri paylaşmak benim için çok özel." dedi.

Sylvia'nın hayranlık dolu bakışlarına alışkındım. Onunla birkaç aydır böyle anlar yaşıyorduk. Merak ettiği Kore yemeklerini ona öğretiyor, bilgisi olduklarını da değiştirerek yeniden tanıtıyordum. Ama bugünün farklı olduğunu hissediyordum.

"Biraz daha baharat ekleyelim," dediğimde, Sylvia'nın dikkati hâlâ bende ve yaptıklarımda yoğunlaşmıştı. Onu izlerken, Paris'e geldiğimden beri aklımda olan geçmişe dair anıları bir süreliğine bir kenara ittim. Ancak içimdeki çalkantı, her bir baharat tanesinde, her karıştırmada belli belirsiz yankılanıyordu.

Belki de sessizliğim, bir yemek tarifinden daha fazlasını anlatıyordu. Sylvia, bir şeylerin eksik olduğunu sezinleyebilirdi, ama ben hâlâ kendimi ona tam anlamıyla anlatmaya hazır değildim. O büyülenmiş bakışlar arasında, kendi içsel fırtınamla baş başa kaldım.

...

Daha sonra, Sylvia'nın ses tonundaki değişikliği ve gözlerindeki ifadeyi fark ettim. O an, atmosferde bir değişiklik olduğunu hissettim, sanki bir sır paylaşılacakmış gibi. Ancak, içsel bir direnç hissettiğim için, bu değişikliği içten içe kaçınarak karşılamaya çalıştım.

Sylvia gülümsedi ve bir an duraksayarak, "Jennie, seninle bir şey paylaşmalıyım," dedi. Kalbim hızla atmaya başladı, çünkü bu tür konuşmaları sevmemle birlikte, içimde bir direnç hissettim.

"Nedir?" dedim, gülümseyerek, ama içimde bir çekince vardı. Onun ne söyleyeceğini biliyordum.

Sylvia, içtenlikle, "Jennie." diyerek söze girdi. Sanki yemeği değil de kendi duygularımı bir tencere içinde karıştırıyor gibi hissediyordum. Bu ses tonunu biliyordum, ardından ne geleceğini de.

Yavaş adımlarla bana doğru sokuldu. Elimdeki yemek kaşığını parmaklarıma usulca dokunarak aldı ve kenara koydu. Ona dönmemi sağlamak için diğer elini de belime yerleştirmişti.

Yüzlerimiz bu kadar yakın mesafedeyken, bir şeylere odaklanmak gerçekten zordu. Özellikle ona, Sylvia'ya. İçimde heyecandan çok rahatsızlık hissi vardı. Nedenini biliyordum.

"Jennie." diyerek yeniledi söylediğini. "Senden çok hoşlanıyorum. Bunu bildiğini biliyorum..." dedi.

Evet, biliyordum. Ve belki de ben de ona bir şeyler hissediyordum ama burada durmak, ona bu denli yakın olmak bana hâlâ garip hissettiriyordu.

Aylardır belki bir flört döneminde olduğumuzu söyleyebilirdim. Arkadaşlıkla başlayan ilişkimiz daha sonra flörte kaymıştı ve bu benim Lisa'dan sonraki ilk deneyimimdi.

23 | jenlisaWhere stories live. Discover now