29 | chae, rosie, roseanne

959 102 319
                                    

Rosé'nin hikayedeki güncel hâli medyada ^^

BÖLÜM 29 | CHAE, ROSIE, ROSEANNE

GÜNÜMÜZ - Jennie'den

Beni fark ettiğinde koltuktan kalktı ve gülümsemeyle yanıma geldi. Selamlamak için elini uzattı, "Merhaba." dedi. "Ben Hyun Jae. Hatırladınız mı?"

Gözlerimi bir onda, bir de bana uzattığı elinde gezdirdim. "Hatırladım." dedim.

Hatırladım, Hyun Jae. Hatırladım. Ama senin bu saatte, burada ve... Kızımın yanında ne işin var?

"Nasılsınız?" diye sordu elimi bırakmadan hemen önce. Ama ben ondan hızlı davranıp elimi elinin arasından çektim. Bakışlarımı kızıma yönelttim, sorusunu cevapsız bıraktım.

"Anne~ Pastayı getirmişsin!" Dyan kucağıma gelirken sevinçle haykırdı. Ona sıkıca sarıldım.

"Sabah unutmuşuz, tatlım." dedim öperken. Kucağımdan inip Lisa'nın yanına adımladı.

"Anne hadi aç, aç!" dedi ellerini birbirine çırparak. Jae ise onu gülümseyerek izliyordu ve ben bundan hiç memnun değildim.

Lisa bakışlarımı fark etti, Dy'in burnuna dokunduktan sonra kutuyu yavaşça sehpanın üzerine bıraktı. Ardından kadına doğru döndü,

"Ben seni geçireyim Jae." dedi tatlı bir sesle. Bu tatlı tona gerek var mıydı? Yoktu.

Kadın da gülümseyerek başını salladı. Yeniden bana doğru döndü, "Görüşmek üzere." dedi. Ben de kafamı sallayıp geçiştirdim söylediğini.

Neden görüşecektik ki seninle? Ne amaçla?

Lisa kadını geçirmek için kapıya kadar ona eşlik ederken, Dy meraklı bir ifadeyle yüzüme bakıyordu. Onlar odadan çıkınca dikkatimi yeniden kızıma yönelttim,

"Ne oldu?" diye sordum.

"Ne oldu?" dedi o da bana. Kaşlarımı çattım. Ardından koltuğa oturdum, kollarımı önümde birleştirip tek kaşımı kaldırarak minik sorgu meleğimin yüzüne baktım.

"Ne demek istiyorsun?" dedim.

O da benim yaptığımı yaptı. Karşımda dikilirken saçını geriye doğru tarayıp, kollarını önünde birleştirdi ve küçük kaşını havaya kaldırdı.

"Neye kızdın?" diye sordu. Yavaş gelelim küçük hanım, hiçbir şeye kızmadım.

"Kızgın değilim." dedim.

"Öyleydin." dedi.

"Nerden çıkardın?" diye sordum.

"Çünkü kızgın olunca az konuşursun ve kollarını hep böyle yaparsın~"

Benim kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken o dişlerini gösterecek şekilde gülümsedi. İnkar etmeyeceğim, benim kızım dünyanın en zeki çocuğu. Onu kucağıma almak için öne eğilmek üzereydim ki, Lisa'nın sesiyle bakışlarımı ona çevirdim.

"Doğru söylüyor." dedi. Kapıya yaslanmış bizi izliyordu. Dediğine bir cevap vermedim, hareketimi tamamlayıp Dy'i kucağıma aldım.

Lisa da adımlarını pastaya doğru yöneltti. Kutuyu önümüzdeki alçak masanın üzerine koydu, kendisi de tekli koltuğa oturdu. Açmak için yeltendiğinde Dy heyecandan kıkırdamaya başlamıştı.

Lisa'nın bakışları anlık olarak ona döndüğünde yüzüne geniş bir gülümseme yerleşti. Bu gülümsemeyi seviyordum.

Yeniden pastaya dönüp, kutuyu açtı. Dyan anında kucağımdan fırlayıp Lisa'nın kucağına gitti.

23 | jenlisaWhere stories live. Discover now