36 | son

1.2K 121 395
                                    

BÖLÜM 36 | SON

GÜNÜMÜZ - Lisa'dan

Ah, sanırım arabada öyle rahatsız bir pozisyonda uyuyakalmıştım ki, şu an her yerim uyuşmuş ve acı içinde uyandım. Gerçi arabadaki uykum, Ruby'nin omzuma yaslanmasıyla bir nebze daha katlanılır ve onun kokusunun burnuma dolmasıyla daha huzurlu olmuştu.

Sanırım... Artık aramızdaki buzlar eriyor gibi, değil mi?

Şimdi fazla hareket etmeden, onları uyandırmaktan korkarak sağ tarafıma döndüm. Dyan, minik ellerini Ruby'nin yüzüne koymuş. Ruby'nin ise bir eli onun poposunda, diğeri başının altında.

Öyle güzeller ve öyle dokunulmaz duruyorlar ki.

Yavaş hareketlerle Dy'a doğru sokulup onun bebek kokusunu içime çektim. Biraz homurdanıp, hareketlendi. Ardından Ruby'e daha çok yanaştı.

Ruby ona daha çok alan açmak istercesine geri çekilip bilinçsiz bile olsa kızımızı kendine doğru çekip sıkıca sardı. Ona aşıktı, biliyordum. Onunla tamamlanıyordu, ona ihtiyacı vardı ve o dünyanın en güzel annesiydi.

Biraz tereddütle, Ruby'nin alnına dökülen saçını işaret parmağımla geriye doğru taradım.

...

Yataktan doğrulup yavaş adımlarla aşağı kata indim. Merdivenler ahşap olduğundan gürültü çıkarmaya çok müsaitlerdi. Birkaç iç gıcıklayıcı sese sebebiyet verdiğimde küçük fısıldamalarla birkaç küfür çıktı ağzımdan...

Saati kontrol ettiğimde henüz sabaha karşı olduğunu gördüm. Yani kahvaltıya daha çok vardı ve eminim Jisoo'yu uyandırmaya gitsem Chaeyoung tarafından infaz edilirdim.

"Tatlım~ Daha kargalar kahvaltısını etmeden neden kapımızdasın?"

"Lisa! Senin yaratıcı ve muhteşem beyninde, uyuyan insanlara saygı diye bir bilgi yok mu?!"

"******, ******, ***!"

Gibi cümleler... Evet evet... Bunları aklımdan geçirince bu fikirden vazgeçtim. Aklıma daha güzel ve daha tatlı bir fikir geldiğinde yüzüme bir gülümseme yerleşti.

Hemen bavullarımızı ve çantalarımızı koyduğumuz bölmeye ilerledim. Oradan tuvallerimi, boyalarımı ve şövalemi çıkardım. Alan görece biraz dar da olsa, ben her yerde çizim yapabilirdim.

Kısa sürede tüm ekipmanlarımı hazırladım. Şimdi, gözlerimi kapatma vaktiydi!

Gözümün önüne gelen resim, henüz birkaç dakika önce manzaram olan güzel Ruby'm ve minik kızımdı.

...

Son fırça darbesini de vurduğumda -bu tanımı kullanmayı seviyordum-, Dyan koşarak merdivenlerden indi. Önümde duran koca şövale yüzünden beni göremeyince bir anlığına boşluğa düşmüştü. Ruby'e seslenmek üzere merdivenlere döndü, o sırada Ruby'nin de indiğini gördüm.

"Fıstık." diye seslendim Dy'a bakarak. Kafamı tuvalin arkasından uzattığımda beni görür görmez gülümsedi.

Koşarak yanıma gelip sağ dizimin üzerine oturdu. Dikkatini ilk önce "günaydın öpücüğüne" ardından çizimime vermişti.

"Anne~ Bunlar, biz miyiz?!" diye sordu heyecanla. Gülümserken başımı sallayarak onu onayladım.

"Anne baak~ Annem bizi çizmiş!" diyerek Ruby'e seslendi. Ruby önce şaşkın baksa da, ardından yavaş adımlarla yanımıza doğru ilerledi.

23 | jenlisaWhere stories live. Discover now