Bölüm 6

160 98 38
                                    

2 AY SONRA

Buraya düşündüğümden de kısa sürede alışmıştım. Ne kadar zor da olsa alışmıştım. Bu süreçte Dahlia ve çocukları büyük bir rol oynuyordu. Onlar olmasaydı, belki de buraya bu kadar çabuk alışamayabilirdim. Tabi o gün olanlardan sonra bir daha dışarıya çıkmak istememiştim. Amy gezdirme konusunu ne zaman teklif etse, ret etmekten başka bir seçeneğim yoktu. Karanlık beni isterken onu veya bir başkasını tehlikeye atma düşüncesi, beni en çok etkiliyen etkenlerden birisiydi.

"Kahvaltı hazır, çabuk gelin." Seslenen kişi her zaman ki gibi cıvıl cıvıl olan Amy'dir. Enerjisi herkesi gülümsetebilecek kadar yüksekti. Bu yüzden sevmiştim onu. Kimsenin yaklaşmak istemediği kız çocuğuna ilk defa birisi bu kadar yakın davranıyordu. Düşünmeye ara verip yataktan kalkmıştım.

Başımın aniden dönmesiyle, yatağın başlığına tutunmak zorunda kalmıştım. Bugün ki halsizliğim de üstüne eklenince tam bir başa belaydı. Baş dönmem geçtiğinde, odanın içinde bulunan banyoya doğru adımladım. Bu arada burada kaldığım süre zarfında bana ait bir oda düzenlemişlerdi.

Odamın rengi koyu yeşil olmakla birlikte camın önünde bulunan çalışma masasını çok seviyordum. Onun bir tık uzağında çift kişilik bir yatak vardı. Kapının yanında duran duvarın önünde iki kapaklı bir gardırop vardı. Büyük bir dolaba ihtiyacım olmadığından iki kapaklıyı tercih etmiştim. Camın önüne bir tane kaktüs koymuştum. Bunun için ne kadar minnettar olsam da, onlar için hiçbir şey yapamıyordum. Odanın içinde bulunan banyom ise küçüktü. Duşakabin, klozet ve lavabo vardı.

Banyoya girip ihtiyaçlarımı giderdikten sonra, elimi yüzümü yıkamak amacıyla musluğun başına geçmiştim. Musluğun üst tarafında bulunan aynaya bakınmaktan kaçınsam da, bu sefer bir gafletle aynaya baktığımda, korkuyla gözerim kocaman açılmıştı. Aynada ki görüntüm son derece ürkütücüydü. Öcü gibiydim. Betim benzim atmış ve oldukça kötü görünüyordum. Bünyemin bu kadar zayıf olmasına bir kez daha lanet etmiştim.

Yemek odasından gelen kahkahalar atarak eğlenen ailenin düzenini bozmak istemiyordum. Amy'den ödünç aldığım makyaj malzemelerim aklıma geldiğinde, aceleyle odama geçip makyaj masasının üstünde duran kapatıcı, ruj ve allığı kaptığım gibi banyoya geri dönmüştüm.

Makyajım bittiğinde, yüzümde ki halsiz duygudan arındığımı düşünüp yemek odasına gitmeye koyuldum. Koridordan sağ yapıp odanın kapısının önünde durmuştum. Masada mutluluk ve huzur vardı. Masada bulunan kişilere göz atmaya başladığımda, tanımadığım bir adamla göz göze gelmiştim. Kızıl saçları ve sakalları vardı. İri bir adama benzese de gözlerinin maviliği onu çok tatlı birisi olmaya zorluyormuş gibiydi. Adamın beni fark etmesine rağmen gülümsemeye devam ediyordu. En sonunda odaya adımladığımda, Dahlia bana dönmüştü. Yüzünde hiç eksilmeyen gülümseme bir an bile bozulmadan masadan kalkıp yanıma geldi.

Ellerini omuzlarımın üstüne koymasıyla, konuşmaya başlamıştı. "Işıltılı günler canım, seninle bugün aylar sonra soframıza eşlik eden sevgili eşim ile tanıştırmak istiyorum. Adı Dimitri Beck, Bu güzel perimiz ise sana mektupta bahsettiğim kız. Adı Lily White." Kendisini çocuklarıyla olan benzerliğinden tanımalıydım.

Dimitri denen adama nazik bir şekilde gülümsedim. Yüzünde bulunan sıcak gülümseme ile "Günaydın peri Hanım, tanıştığımıza memnun oldum." Demişti. Adamın sıcak davranmasına karşılık başımla onu onaylamıştım. Masaya geçtiğimde, masada bulunan enfes yiyecekler, biraz da olsa iştihamı açmış gibiydi.

Tabağıma bir dilim pankekten ve birkaç tane kahvaltılık koymuştum. Pankeke çikolata sürüp ağzıma attım. Pankek çok güzeldi. Zeytinden yediğimde ekşi tadı midemi alt üst etmişti. Bu sefer sıçmıştım. Harbiden çok fena şifayı kapmıştım. Karşımda oturan Dahlia yüzümde oluşan ifadeden dolayı ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bakışlarıyla vücudumu taradığında, gizlemek istediğim rahatsızlığımı anlamıştı.

YALNIZLIĞIN GÖLGESİ (YARI TEXTİNG)Kde žijí příběhy. Začni objevovat