Yıllar önce daha onlar çocukken kaderleri yazılmıştı. Aradaki düşmanlık ve söylenen toz pembe bir yalan ayrmıştı onları bambaşka bir hayata sürüklemişti. Ama berdel kararı onları birleştirmişti. İki küçük aşık berdel sonrası kavuşabilecek miydi??
...
Her şeyin her yerde olması. Hiç bir şeyin bir arada olmaması. Hiç bir şeyimi bulamamam benim sorunum olamazdı herhalde. Ben mi istedim dağınık biri olmayı asla! Aksine isterdim ki derli toplu düzenli olmayı. Ama maalesef ki bir türlü başaramıyordum.
Ellerimi belime koyup önümdeki kıyafet yığınına baktım. Çok iyiydi her şeyi derleyip toplayacağıma daha da dağıtmıştım.
"Yardım etmemi ister misin?" Diye sonra ev arkadaşıma hayır dercesine kafamı salladım.
Tüm elbiselerimi alıp bavuluma tıktım. Evet katlamadan koymuştum. Ne gerek vardı ki katlamaya bir kaç saat sonra tekrardan çıkaracaktım sonuçta.
Bavulu kapatıp fermuarı çekmeye çalıştım. Ama bilin bakalım ne oldu. Başaramadım. Çözüm yolu aradım. Aslında çok kolaydı hepsini çıkarıp düzenli bir şekilde koymak. Ama benim buna zamanım yoktu.
Bavulun üzerine oturup zor bela fermuarını çektim. "Çok alemsin Azra" diyen ev arkadaşıma güldüm. Artık benim bu hallerime alışmıştı galiba.
Bavul işini halledince koşarak banyoya gittim. Uzun yol gideceğim için üzerime rahat bir şeyler giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tam o sırada telefonum çaldı. Hemen koşar adım gidip açtım. "Efendim annecim" dedim neşeli sesim ile "gülüm ne yapıyorsun" diyince annem gülümsedim.
"Oturuyoruz kızlarla annecim" ilk kez anneme yalan söylüyordum. "İyi iyi" dedi ve durdu annem. "Ne zaman geliyorsun gülüm çok özledik"
Bende onları çok özlemiştim. "Daha bir hafta sonra annecim" dedim.
Bunlar hepsi onlara sürpriz yapmak istediğimdendi. "Peki gülüm öyle olsun. Hayde sen arkadaşlarını bekletme" dedi benim düşünceli annem.
Annemin üzülmesi beni üzmüştü ama sonu çok güzel olacaktı. "Tamam annecim. Herkese selam söyle" diyip telefonu kapatım.
"Kızım niye kadına yalan söylüyorsun." Diye ev arkadaşıma baktım. "Sürpriz" dedim kısa ve net bir şekilde.
Ardından vedalaşıp evden çıktım. Bavulumu sürüye sürüye taksi durağına gittim. Neden bu eziyeti kedime çektirmek yerine arabamı alamadığımı düşündüm.
Kısa bir süre sonra sonunda otobüse binmiş Urfa'nın yolunu tutmuştum.
Çok özlemiştim ailemi, arkadaşlarımı. Gece dışarıya çıkıp yürüyüş yapmalarımızı. Abimle birlikte herkesten gizli gidip çikolata yiyişimizi. Urfa'nın sokaklarını, topraklarımızı özlemiştim.