Yıllar önce daha onlar çocukken kaderleri yazılmıştı. Aradaki düşmanlık ve söylenen toz pembe bir yalan ayrmıştı onları bambaşka bir hayata sürüklemişti. Ama berdel kararı onları birleştirmişti. İki küçük aşık berdel sonrası kavuşabilecek miydi??
...
Yataktan kalkacağım sırada saçlarım çekildi. Dönüp baktığımda Mirhan kafasını saçlarıma görmüştü. Bu şekilde ondan kurtulmam çok zordu. Ben kıpırdanınca oda kıpırdadı.
Hemen gözlerimi kapattım. Saçlarımın üzerindeki baskı gitti. Mirhan yataktan doğruldu. Bir süre öyle oturur pozisyonda durdu. Biraz daha böyle burada durmaya devam ederse gözlerimi kırpacaktım.
Sonunda yataktan kalktı ve banyonun kapanma sesi geldi. Derin bir nefes alıp gözlerimi açtım. Bir süre sonun banyodan çıkmasını bekledim. Banyodan çıkınca ben gittim ve hazırlandım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mirhan odada elleri cebinde bir sağa bir sola doğru yürüyüp duruyordu. Bu haline pek anlam veremedim. Gidip dolabın üzerinde duran telefonumu elime aldım ve saate baktım. Herkes sofrada bizi bekliyor olmalıydı.
Dönüp Mirhana baktığım an konuşmaya başladı. "Seninle konuşmam gerekiyor" dedi. Mirhan sakince konuşmayı biliyor muydu ya?
"Tabi" dedim onun gibi sakin bir sesle. "Dün akşam çok düşündüm ve" derken tiz ve ince bir ses araya girdi. "Uykucular" diye bağırdı Yezda. "Azat dayım artık gelsinler acıktık diyor" anından kaşlarımı çattım.
"Dayım mı?" "Dayım mı?"
Dedik Mirhan ile aynı anda. "Evet oda benim dayım sayılır mış" derken elimizden tutup bizi yürütmeye çalıştı. Bizde el mecbur ona ayak uydurup yürümeye başladık.
"Geldiler Azat dayı" dedi Yezda neşeli bir şekilde. "Afferim benim fıstığıma çak bir beşlik" diyerek elini uzattı Yezda da ona karşılık verdi.
"Yenge ben doğru mu görüyorum" dedim yemek odasına yeni gelen yengeme. "Evet canım. Azatın şimdiye kadar bir kız çocuğa ihtiyacı varmış da bizim haberimiz yokmuş" dedi gülerek.
Ben ise gördüğüm manzarayı pek atlatmadım. "Yezda buraya gel!" Dedi sert bir şekilde Mirhan. Bu görüntüyü kaldıramamıştı galiba. "Bencede Yezda sen babana git de babam benimle ilgilenmek için fırsat bulsun" diyen kişi Arın oldu.
Şuan burada kıskançlık çemberi oluşmuştu galiba. "Kıskanç" diyerek dil çıkardı Yezda. Arın da onun bu hareketi üzerine onu kovalamaya başladı.
Yengem ve abim ise kahkaha atarak onları izliyordu. Yezda koşarak Mirhan'ın kucağına atladı. Arın da gelip benim yanımda duru. "Hala şu kızına söyle akıllı olsun" dediği an yerimde dondum.
Kızına? Ben mi kızıma? Bir anda affaladım. Dönüp Mirhana baktım çatık kaşları ile bana bakıyordu. "Yeter bu kadar herkes sofraya" diye bildim sadece. Az önce içinde oluşan his..