Onun kokusu

4K 265 18
                                    

Yeni bölümden herkese selam.

Bakalım neler olacak.

Keyifli okumalar.

***

AZRA NEVA CANBEYLİ

Yüzüme vuran güneş ile gözlerimi yavaş yavaş açtım. Yine Mirhan tarafından ahtapot gibi sarılmış bir vaziyetteydim. Uyanmasın diye yavaş yavaş yataktan çıktım.

Biz evleneli tam bir hafta on gün olmuştu. Bu süreç içinde sözde barış yemeği verilmişti. Barış sağlandı mı orasından pek emin değilim.

Her sabah böyle Mirhan ile sarılmış halde uyanıyordum o görmeden yataktan kalkıyordum. Ayrıca yine her yatsı namazını beraber kılıyorduk. Yine bu sürede Yezda ile de aramız da iyiydi.

Dolaptan birkaç parça kıyafet çıkardım. Banyoya gidip üzerimi değiştirdim. Türbanımı da bağlayıp banyodan çıktım.

Benim banyodan çıkmam ile Mirhan'ın banyoya girmesi bir oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Benim banyodan çıkmam ile Mirhan'ın banyoya girmesi bir oldu. O giyinene kadar ben de Yezdayı giydirdim. Sonra hep beraber aşağıya indik.

Şilan yenge kapının önünde duruyordu. "Hayırlı sabahlar" dedim. Oda dönüp bize baktı. "Hayırlı sabahlar" diyerek karşılık verdi. "Hayırdır yenge niye burada duruyorsun" diyen kişi Mirhandı.

"Adar ekmek almaya gitti sözde daha gelmedi Mirhan onu bekliyorum" dediği an kalın bir ses araya girdi. "Benim karım beni kapılarda mı beklermiş" hepimizin kafası sesin olduğu yöne doğru döndü.

Adar abi bir elinde ekmek dolu poşet diğer elinde ise bir buket çiçek ile Şilan yengeye doğru yürümeye başladı. "Ay bunlar bana mı" dedi Şilan yenge heyecan ile.

"Tabiki benim güzelime" diyerek çiçeği uzattı daha sonra saçlarının arasına bir buse bıraktı. "Azra sana zahmet bu ekmekleri al abicim" dedi bana. Kafam ile onayalyıp ekmek poşetini aldım ve hızlı adımlarla mutfağa gittim.

Elimdeki poşeti tezgaha bırakıp masanın üzerinde duran cam sürahi den kendime su doldurdum. Boğazım düğüm düğüm olmuştu. Hayatımın sonuna kadar hiç bir zaman böyle bir an yaşayamayacağım aklıma gelmişti.

Bir bardak suyu tek dikişte içmiştim. Boğazındaki düğüm çözülmemişti. İçimdeki hissiyat gitmemişti.

Bunun normal bir evlilik olmayacağını en başından biliyordum ama yine de ömür boyu böyle giderse nasıl dayanacağımı bilmiyordum.

Biraz kendimi toparlayıp ekmekleri alarak yemek odasına gittim. Ekmekleri masaya koyup yerime oturdum. Sesiz sesiz sadece yemeğime odaklandım. Kafamı bile kaldırmadan.

Artık yemeğin sonlarına doğru "yemekten hemen sonra İzol konağına gidilecek. Azranın el öpmesi için" dedi Hesna anne ve durdu. "Azra da iki gün orada kalacak" dedi Mirhan'ın gözlerinin içine bakarak. "Hayır!" Dedi anından Mirhan.

Saklı BahçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin