Henna

4K 206 4
                                    

Yepyeni bir bölümü den herkese selam.

Keyifli okumalar.

***

Sabah uyandığımdan beri telaş içerisindeydim. Bir sağa koşuyor bir sola koşuyordum. Sabahın kör saatinde gelen dayım ve kuzenlerim de bize yardım etmekteydi ama yeterli değildi. Babam bir kaç kadın çağırmıştı yardım için ama işler bir türlü bitmiyordu. Koca konağın temizliği avlunun kına için hazırlanması.

"Balım bu yemekleri nereye koyacaz" diyen dayımın oğluna baktım. "Şu karşı masaya Baran abi" diyince o yöne gitti. Bende elimdeki az önce gelen kına elbisem ile beraber odama doğru yürümeye başladım. O sırada birine çarptım. "Bir şey oldu mu hanımım" dedi bahçe düzenlemesi için gelen adamlardan biri. "Sorun yok" diyerek odama girdim. Elimdekileri bırakıp tekrar odadan çıktım.

Tam mutfağa geçecek iken Berzan abi elinde iki renkte çiçek ile yanıma geldi. "Sonunda seni buldum. Neredesin be Azra" dedi nefes alarak. "Hangi çiçeği kullanalım. Sarı olanları mı yoksa pembe olanları mı?" Diye sordu. Pek ilgimi çekmese de "Pembe" diye cevap verdim.

Artık yorulmuş sıkılmış bunalmıştım. Bu ne bitmez çileymiş. Zoraki evlilikte bu kadar uğraşıyorsam gerçek olsa kim bilir ne olurdu. "Kara denizde gemilerin mi battı" diyen sese döndüm. Baran abinin eşini gördüm karşımda. "Sence Heval yenge" dedim. O beni anlıyordu da amacı ortamı dağıtmaktı. "Tamam tamam sen git dinlen biraz" diyince ona minnettar oldum resmen.

Hiç durmadan odama gittim ve kendimi yatağa attım. Kafamı yastığa koyar koymaz uykuya daldım. Yaklaşık bir saat sonra Berfin yengem hazırlanmak için beni çağırdı. Kuaföre gitmek istemediğim için onu buraya getirmiştik. "Gelin hanım önce kıyafetinizi giyin" diyen kuaförü kafam ile onaylayıp sabah gelen elbiseyi aldım ve banyoya gittim.

Poşeti açınca şoka girdim. Çünkü bu bizim aldığımız kına elbisesi değil ilk denediğim kına elbisesiydi. Nasıl olurda karışırdı ki? "Berfin yenge" diye bağırarak yengemi çağırdım. "Efendim gülüm" dedi banyoya girerek. "Yenge bu kına elbisesi karışmış" dediğim sırada yengem güldü. "Karışmadı" diyince kaşlarımı çattım. "Nasıl?" Diye sordum direkt olarak. "Damat bey bunu istemiş" diyince kına elbisesini gördüğüm zamandan daha da çok şaşırdım.

"Niye ki?" Diye sormadan edemedim. "Bilmem. Seni bunda görüp aşık olduysa demek ki?" Diyip pis pis güldü. "Aynen yenge aynen" diyerek yengemi banyodan kovdum. Sonra kına elbisesini giydim. Kendime aynadan bir kez olsun bakmadım. Biliyordum çünkü bu beni daha fazla yaralayacaktı.

Ben banyodan çıktığımda herkes yine çok güzel olduğuma dair bir sürü şey söylediler ama ben pek umursamadım. Kuaför sırası ile tek tek hepimizi hazırladı. Benim ki şal olduğu için biraz daha kısa sürmüştü. Diğerlerinin saçları ile baya uğraşmıştı kuaför. Hatta Heval yenge saçını beğenmemiş bozmuş bir kez daha yaptırmıştı.

Sonunda herkes hazır olduğunda kuaför eşyalarını toparlayıp gitmişti. Ben bu süre içerisinde kesinlikle kendime bakmamıştım. En son yengelerim zorla aynaya bakmamı sağlamıştı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saklı BahçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin