Yıllar önce daha onlar çocukken kaderleri yazılmıştı. Aradaki düşmanlık ve söylenen toz pembe bir yalan ayrmıştı onları bambaşka bir hayata sürüklemişti. Ama berdel kararı onları birleştirmişti. İki küçük aşık berdel sonrası kavuşabilecek miydi??
...
Çok istenmiş Yeni bölüm buda beni daha çok yazmaya teşvik etti.
Keyifli okumalar.
***
HESNA CANBEYLİ
Sabah ezanı sesi ile kalktım. Banyoya gidip abdest aldım. Tam banyodan çıktığım zaman kapı çalındı. Bu saate kim gelirdi ki. Hemen gidip kapıyı açtım. "Gülizar abla?" Karşımda görümcemi görmeyi beklemiyordum.
"Hesna hayde gel de gidip yeni gelinin çarşafını alalım" diyince kaşlarımı çattım. "Ne çarşafı abla biz ne zaman gelinlerimizin çarşafına bakmışız" dedim. Anlam veremiyordum şuan dediklerine.
"Buna bakacağız" dedi. Neden tuturmuştu ki şimdi. "Abla biz Şilanın çarşıfan baktık mı? Peki rehmetli Zilanınkine bakmadık. İki eltimin gelinlerinkine de bakmadık. Peki şimdi niye Azrakine bakalım" dedim.
"Berdel olduğu için" dedi. Yine hiç bir şey anlamıştım. "Ne var yani berdel olarak geldiyse" dedim ama vaz geçecek gibi değildi. "Senin bu kadar saf olduğunu bilmiyordum Hesna. Soru sorma da beni takip et hayde" diyince el mecbur arkasından gittim.
AZRA NEVA CANBEYLİ
Çarşafı almaya gelmişlerdi. Gözlerim kocaman açıldı ani bir şekilde dönüp Mirhana baltım. Yüzünde alaycı bir gülümseme vardı. Ne yapacaktım ben şimdi. Bir daha kapı çalındı..
Ne yapacağımı şaşırdım. Telaş içine düştüm. Gerçi niye korkuyordum ki biz severek mi evlenmişti. Of sorun da tam buydu ya. Tamam sakin olmalıydım ya bir çözüm yolu bulmalıydım yada gerçekleri anlatmalıydım.
Tekrardan dönüp Mirhana baktım. Kapıya doğru yürümeye başladığını gördüm. Kesin gerçekleri söyleyecekti. Tişörtünü indirdi kapıyı açmadan önce. Gözlerim kocaman açıldı. Ne yapmaya calışıyordu bu. Kapıyı açıp yarım bir şekilde dışarıya baktı. "Ne oldu sabah sabah yade! (anne!)" dedi.
Ben hiç bir şey görmüyordum ama sesler geliyordu. "Çarşafı almaya geldik" diyen kişi sanırım Mirhan'ın halasıydı yada yengesiydi. "Niye!" Diye çıkıştı Mirhan. Anlamayan gözlerle bakıyordum. "Niyesi olur mu hiç" dedi yine kim olduğunu tam anlayamadığım kadın. Mirhan"niye!" Dedi bir daha sert bir şekilde.
"Benim karım benim namusum! Kimseye kanıtlamak zorunda değiliz! Hayde odalarınıza!" Diyen sesten ürkmeli miydim? Yoksa beni savunduğu için mutlu mu olmalıydım. Mirhan kapıyı sert bir şekilde kapatıp bana döndü. "Sanma ki seni korudum. Bizim de bir erkekli gururumuz var değil mi? Neva hanım ağa" dedi alaycı bir şekilde.
Pek umursamadım beni korumasını beklemek saçmalıktı zaten. Her türlü benim de işime gelmişti sonuçta. Mirhan banyoya gidince bende onun yatağınız düzeltim. Ardından gidip Yezdanınkini düzeltim. Doğru dürüst uyumadığım için pek bozulmamıştı. Mirhan hazır bir şekilde banyodan çıktı. Bende az önce Mirhan'ın çıkarıp yere atmış olduğu tişörtü alıp banyoya gittim.
Tişört'ü kirli sepetine atıp hazırlanmaya başladım. İlk başta sabah namazını kılmak için abdest aldım daha sonra giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.