Boşanma kararı

4.1K 280 61
                                    

Yeni bölümden herkese selam.

Bakalım bizleri neler bekliyor.

Keyifli okumalar.

***

Sonunda ağzımı araladım ve konuştum. Çökmüş olan içime rağmen dışım sağlam ve kararlıydı. Kafam dik bir şekilde.

"Tamam boşanalım" dedim..

Gür çıkmasını umduğum ses kedi yavrusu gibi çıkmıştı. Mirhan onayım üzerine kafasını salladı. Az önce kararlı olan yüz ifadesi bu defa memnun bir hale gelmişti.

Beni sevmediğini biliyordum ama benden bu denli nefret etiğini bilmiyordum..

Hızlı adımlarla yürümeye başladım. Mirhanın yanından fırtına misali geçtim. Madem bu kadar nefret ediyordu benden daha fazla yüzüme maruz kalmasını istemezdim.

İki dakika içinde konağa yetişmiştim. Hiç yavaşlamayan adımlarım ile konağa girdim. Merdivenleri hızlı hızlı tırmandım. Arkamdan gelen ses beni yavaşlattı ama durdurmadı.

"Hayrola Azra ne bu hal" dedi Şilan yenge. Cevap vermeden odama gittim. Dolabın kapağını sonuna kadar açtım. En alt kattaki bavulu elime aldım. Yatağın üzerine koyup açtım.

"Ne oldu Azra? Bu bavul ney?" Dedi Şilan yenge odaya girerek. Bakışlarımı ona çevirdim. "Bitti yenge kağıt üzerine kurulmuş sahte evliliğimiz bitti. Artık kağıt üzerinde de bir şey kalmayacak" dedim hızlı hızlı konuşarak.

Askıdan aldığım elbiselerimi bavula fırlattım. "Sen ciddisin" dedi Şilan yenge şaşkın bir ifadeyle. "Ciddiyim yenge bitti. Boşanıyoruz" derken bir yandan da kalan elbiseleri bavula fırlattım.

Dolapta sadece Mirhanın parası ile aldığım, Havin'i kınası ve düğününde giydiğim elbiseleri bıraktım. Buraya nasıl geldiysem öyle gidiyordum. Ne bir eksik ne bir fazla.

"Acele karar vermeseydiniz. Aranızdaki sorunu konuşup halledin önce" dedi Şilan yenge üzgün bir sesle. "Aramızda bir şey yok Şilan yenge" dedim en sakin halimle.

Bavulun fermuarını kapatmaya çalıştım. Ya dağınık olmasından dolayı yada içinde üzüntüden dolayı çekmekte zorlandım. Elim ayağım titriyordu.

Sinirli miydim? Değildim. Sadece üzgündüm. Ben bu gün salak gibi onunla iyi olma hayalleri kurarken gelip benimle boşanmak istediğiniz söyledi. Böyle aptal düşüncelere daldığım için kendime kızıyordum.

Sonunda kapatmış olduğumu bavulu yataktan indirip sürüklemeye başladım. "Sakin ol Azra, babamlar gelseydi de konuşsaydınız" dedi Şilan yenge arkamdan gelerek.

"Konuşacak bir şey yok Şilan yenge" dedim bu kez de. Merdivenlerden inerken biraz zorluk çektim ama sonunda başardım.

Mirhan da avluda durmuş bir eli cebinde diğer elinde sigara ile inişimi izliyordu. Onunla göz teması kurmamaya özen gösterdim. Avlunun ortasına yetişince konağın büyük kapısı açıldı.

İçeriye önce Hazar bey geldi. Ardından aralarında gülüp konuşan Yusuf ve Behram. Onlardan bağımsız olan Adar abi ve Berivan teyze de en son girdi konağa. Babası ile konağa girip bana şaşkın bir şekilde bakan Yeren.

Beni gören Behram ve Yusufunun yüzündeki gülen ifade silindi. Mirhan da babasını gördüğü gibi elindeki sigarayı attı ve ayak ucuyla söndürdü. "Hayrola Azra nereye?" Diyen ses arkamdan geldi. Hesna anneya aitti.

"Ait olduğu yere. Babasının evine" dedi Mirhan. Acaba bu sözlerin canımı ne kadar yaktığından haberi varmıydı. "Ne diyorsun sen Mirhan" dedi sert bir sesle Hazar bey.

Saklı BahçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin