O da kahvesini yudumlayıp bu anın keyfini çıkardı. "Jae miydi neydi... Ondan bahsediyorum işte." dedi.

Çörekleri tabaklara yerleştirmeyi bırakıp ellerimi tezgaha koydum ve gözlerine baktım.

"Sen, neden takıldın bu kadına bu kadar?" diye sordum.

Kaşlarını şaşkın bir şekilde kaldırdı. "Ha laf da ettirmiyoruz yani? Öyle mi??" diye sordu.

Bıkkın bir nefes verip işime geri döndüm. Ben ne diyordum, sarışın ne anlıyordu.

"Baksana, şu Thomas nasıl biri?" diye sordu ansızın.

Bu kez şaşkınca bakan bendim ama uzun sürmedi. Alice'le aralarında bir şeyler gelişiyor gibiydi ve Chaeyoung yıllar önce Ruby'i kıskandığı gibi ablasını da kıskanıyor ve hayatlarındaki insanı sorguluyordu.

"Thom gayet düzgün biri." dedim samimi bir tonla. "Ona güvenmezsen ablanın tercihlerine güven, Alice yanlış kararlar alacak birine benzemiyor." diye devam ettim.

Tatmin olmamış gibi tek kaşını kaldırdı, hoşnut olmayan bir ifadeyle, "Bakarız." dedi.

"Ben kahvaltıyı hazırlarken sen Dy'i uyandırır mısın?" diye sordum.

Kahvesini masaya bırakırken kafa salladı ve hızla oturduğu yerden kalkıp üst kata doğru koşmaya başladı. Arkasından gülerek kafamı iki yana salladım.

Onlar hazırlanıp, inene kadar omlet yapmıştım. Chaeyoung kucağında Dy ile mutfağa girdiğinde onlara doğru ilerledim ve eğilip Dy'ın yanağına bir öpücük kondurdum. Henüz tam uyanamamış olsa da, o da benim yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Daha uyanamamışsın." dedim onun şiş gözlerine bakarken.

Elleriyle gözlerini ovarken esnedi. Rosé gülümseyerek onun kafasının üzerine bir öpücük kondurdu.

"Hadi uyan, tatlım! Elena'nın karşısına böyle mi çıkacaksın?" dedi saçlarını karıştırıp.

Dyan Elena ismini duyduğunda hemen gözlerini açıp kafasını kaldırdı ve Rosé'ye baktı. Bir şey düşünür gibi oldu, sonra dudaklarını büzüp kaşlarını çattı.

"O beni her türlü beğenir." dedi. Kollarını kavuşturarak kafasını çevirdiğinde ikimiz de güldük.

"Elbette beğenir güzel sevgilim. Seni kim beğenmez ki?!" dedim onun önüne omlet ve Rosé'nin aldığı sıcak çöreklerden koyarken.

"Teyze~ Annem nerde?" diye sordu Dy. Bakışlarımız Rosé'yle birbirini bulmuştu o an.

Chaeyoung kolundaki saate bakıp Dy'a döndü, bir yanağından makas aldı.

"Annen çoktan uyanıp restoranın yolunu tutmuştur, tatlım." diye cevapladı Dy'i.

...

Onlar aşağıda kendi kabanlarını giyerken ben de üst kata çıktım. Arabamın anahtarı yukarıda kalmıştı. Onu alıp hızla tekrar geri indim.

Dy'ı kucağıma alarak evden çıktım. Rosé de elleri cebinde yanımızda çıkışa ilerliyordu.

"Arabayla mı geldin?" diye sordum. Ama zaten bahçeden çıktığımızda onun arabasını görmüştüm.

"Evet, ikinizle de sonra görüşürüz." diyerek elini koluma koydu. Sonra eğilip Dyan'ı yanağından öptü.

"Elena ile olanları bana anlatacaksın akşam." Dy kafa sallarken onun yanağından öptü ve arkasından el salladı.

23 | jenlisaWhere stories live. Discover now