Sarayın Yansıması

24▪︎ Kayıp

Nikahın üzerinden günler geçmeden haremde sular durulmuyordu. Asiye Sultan eğlenceden beri kendi sarayından çıkmamıştı. Valide Sultansa iğneleyici laflarını eksik etmesede Arslana verdiği sözü tutuyor haremdeki itibarımı yükseltmeye çalışıyordu. Gerçek Haseki Sultan olmamla himayemdeki hatunları gözden geçirmiş yeni nedimeler seçmiştim. Evvela Şeyma hatunu yanımda istememiş onun yerine hareme yeni getirilen hatunlardan Nihal hatunu almıştım. Pek maharetli ve hareketliydi. Üç evladıma yetişemeyen Ceylan Hatuna yardımcı oluyordu. Haremdeki gözüm kulağım olan Sevgi Hatun ve Aygül hatun bana sadık cariyeleri buluyordu. Gün geçtikçe haremde iktidarı ele alıyordum. Şehzadem Mustafanın doğumu ve üzerine nikahla birlikte hatunlar arasında Gevher Sultan yandaşları benim yanıma geçmeye başlamıştı. Her ne kadar veliaht şehzade de olsa hasta olduğundan tahtı sallanmaya başlayan Gevher tekrar gebe kalmaya çalışıyordu. Hatice Sultansa Zaten unutulmuş tek dayanağı Şehzade Musa kalmıştı. Öyle ya artık Hatice Sultandan bile üstündüm.

"Sultanım dilediğiniz gibi Zehra Kalfaya haber salındı tez vakitte payitahta gelmek üzere yola revan olmuşlar."

"Âlâ, iyi iş çıkarıyorsun Sevgi Hatun. Harem yönetimini aldığım anda seni haznedarım yapacağım."

"Lütfettiniz Sultanım, yoksa yeni planlarınız mı var?"

"Olmaz olur mu?" Gülerek elimdeki şerbet dolu bardağı siniye bıraktım.

"Gevher Sultan mı?"

"Hayır, sevgili Validemiz Gülnuş Sultan. Kendisiyle her ne kadar yakın olmaya çalışsamda benim tekliflerimi reddediyor."

"Ne yapacaksınız?"

"Valide Sultan kızları hakkında pek özenli tabi güvendiği paşa elbette kızı Asiye Sultanın zevci Selim Paşa."

"Bana düşen vazife nedir?"

"Bana Gazanfer ağayı çağır. Bana yardımcı olabilecek tek ağa o."

"Emredersiniz Sultanım." Sevgi Hatun dairemden çıkmıştı. İç daireden çıkan Kamer ellerini önünde birleştirmiş çekinerek yanıma geldi. "Güzeller güzeli Sultanım, Kamerim." Biraz kenara çekilerek onun için sedirimde yed açtım. Usulca yanıma oturdu. "Validem Ablam Hanzade benden üstün mü?" Gözlerini yere kenetlemiş omuzları düşmüştü. Elimi küçük çenesine koyarak yüzüme bakmasını sağladım. "Onun senden önce doğması onu üstün yapmaz zira ikinizde cihan Padişahı Arslan hanın kızlarısınız."

"Ama validem o bana küçük olduğumu ve benim gerçek bir Sultan olmadığımı ileride kardeşi Şehzade Kasım tahta çıkınca bizi eski saraya sürecekmiş."

"Hanzadenin dediklerini önemseme zira baban hünkar Arslan tahtta olduğu müddetçe sarayın en kudertli Sultanları biz olacağız."

"Geçen günlerde Valide Sultanın dairesindeyken bir Afife Kalfa geldi. Hanzade Sultan için daire hazırlatılıyormuş."

"Ben Hünkarımız ile konuşacağım ya ikinizede daire açılacak yada ona daire açılmayacak sen gönlünü ferah tut öyleki senin validen hünkara nikah kıydıran bir Haseki Sultan." İki elimle Kamerin yanaklarını okşayıp içini ferahlatmaya çalışsamda bu daire işi hoşuma gitmemişti. "Sultanım Gazanfer ağa geldi."

"Tamam gelsin."

"Ceylan, Nihal Kızlarımı Has bahçeye çıkarın şehzademle ben ilgileneceğim." Kızlarım daireden çıkarken Gazanfer ağada içeri girmişti. "Sultanım beni buyurmuşsunuz?"

"Yaklaş Gazanfer zira sana çok mühim bir emrim olacak."

"Size hizmet etmek beni onure eder."

"Bir hatun istiyorum lakin haremden değil hemen şimdi pazara gideceksin oradaki en güzel hatunu alacaksın Hünkarımızın bana verdiği aynalı köşkte kız eğitilecek."