11▪︎ Plan

642 44 7
                                    

Hasta haliyle bile bu sinirle daireden çıkmıştı. İki daire yandaki Hatice Sultanın dairesine girdiğiniz sesi duyuldu ve dairenin kapıları tüm gürülrüsüyle kapandı.

Gevher gözünü karartmıştı. Evladının can acısını ödetecekti. Yere oturmuş ağlayan Haticeye tiksintiyle baktı. Hüma hatuna bakarak eliyle dışarı çıkmasını söyledi. Korkudan bacakları titreyen hatun can havliyle dışarı çıktı. Kapıyı ardından kapamış ve kilitlemişti Baş Haseki. Yüzündeki sinir gülüşüyle ona bakan bedene soğru yürümeye başladı. "Demek oğlum. Demek evladımı bu savaşa soktun. Demek gözün bir hanedan mansubunun canını almayı göze alacak kadar iktidar bürüdü."

"Yaklaşma!" Yerde geri geri sürüklüyordu kendini. "YAKLAŞMA DEDİM!" Ellerini kendine siper yapıyordu. Eğilerek saçından tuttu. Kendisine doğru çekerek kulağına eğildi. "Hadi, hadi kendini koru! Hadi!" Uzun saçlarından çekerek yerde biraz sürükledi Gevher. Acıyla inlesede durmadı. Yere yatırdı kendinden küçük bedeni üzerine çıktı. Ellerini yumruk yaptı. Sadece ağzına vuruyordu.

Evladının ölüm fermanını verdiği ağzı.

Durmadı. Belkide dakikalarca yumruklarını yerdeki yüze savurdu. Giydiği beyaz kaftan kana bulanmıştı. Kendini yana doğru attı. Sırtını duvara yasladı elleriyle yüzünü kapadı. Ellerindeki kan alnına bulandı Gevherin. Beklemediği darbeyle karşılaştı. Az evvel ayağa dahi kalamayacak olan Hatice elindeki çubukla karnına vurmuştu. Acıyla karnını tutsada fayda etmedi. Defalarca demir sopayla Gevherin karnına vurdu.

Gevher kendine geldiğinde nefes nefeseydi. Yüzünü kana buladığı Hatice karşısında duruyordu. Ayaklandı. Kendine sert bir şey arasada bulamıyordu. Tek çare olan sehpanın üzerindeki demir mumluğu aldı. Üzerine gelen hatunun karnına sağlam bir tekme geçirmişti. Sırt üstü yere yapışan Haticenin kafası mermere çarpmıştı. Acıyla çığlık attı. Eliyle kafasını tutarken üzerine gelen bedenden kurtalamayacağını anladı. Baş Haseki yerdeki Haticeyi aldı. Baştaki gibi saçını eline doladı. Duvara kadar sürükledi. Haticenin arkasına geçti. Saçını çekerek kafası ardarda duvara çarpmaya başlamıştı. Acı bağırışlarla saçını tutan elden kurtulmaya çalışıyordu. "Hadi, hadi kurtar kendini! HADİ ELİMDEN KURTUL ÇERKES KÖLE!"

Haticenin cığırışları haremi ayağa kaldırmıştı. Başta Hünkar ve Valide Sultan olmak üzere herkes Hatice Sultanın dairesinin kapısının önünde toplanmıştı. Ağalar kapıyı zorlasada açılmıyordu. Valide Sultan içeriye bağırsada iki Sultan can pazarındaydı.

Kendini kurtarmayı başaran Hatice Gevherin üstüne çullanmıştı. Ona yaptığı gibi kafasını yere vuruyordu. Hafif uzamış tırnaklarını Gevherin yüzünü parçalayacak şekilde savurdu. Elindeki sopayla karnına darbeler indirirken kana bürünen ağzı gülümsüyordu. İkili kendi hakimiyetletini kuramıyordu. Sağa sola dönüp duruyor ellerine geçen şeyleri birbirlerine savuruyorlardı.

Sonunda kapı ardına kadar açılmıştı. Toplanan harem görüntü karşısında şoka uğramıştı. O Kırım güzeli Gevher Sultanın yüzü darmadağın edilmişti. Haticeyse tanınmayacak hale gelmişti. "Hekim çağırın!" Şaşkınlıktan akıllarına hekim çağırmak bile gelmemişti. Afife Hatunun sesiyle irkilmişlerdi.

"Gevherim! Güzeller güzeli yeğenim!" Valide Sultan yere yığılan hasekinin yanına çöktü. Gevherin başını dizine yatırdı. Saçlarını okşadı. Harem ağaları iki Sultanı kucakladı. Hatice Sultanın yatağına Gevher Sultanı kendi dairesine getirdiler. Cihannara dedikodu kazanına dönen haremde oturmuş hatunların sohbetine katılıyordu. Keyfine diyecek yoktu! Şehzade Kasımın eceli olacak ciğer hastalığının eline düşürmüştü. Gevher Sultanı gazlayıp Hatice Sultanı dövmesini sağlamıştı. Kimse ondan bir an olsun şüphelenmemişti.

Sarayın YansımasıWhere stories live. Discover now