6▪︎ Tartışma

906 60 3
                                    

Mevsimler geçmişti. Şehzade Kasım büyümüş harem ve halk arasında şimdiden "kutlu şehzade" lakabıyla anlıyordu şehzadeyi görenler onu büyük padişah Fatih Hanın babası Kasım hana benzediğini söylüyordu. Gurur duyuyordu Genç Haseki oğlu Kasım seviliyor el üstünde tutuluyordu. Hünkar, oğlunun üstüne titriyordu. Her fırsatta evlatlarını ve eşini dairesine çağırıyor sohbet ediyordular.

Mahenver Hatunun karnı burnuna gelmişti. Yeni dairesi tamamlanmış emrine cariye ve kalfa verilmişti. Haremde pek saygı görmesede şehzadesinin doğumuyla her şeyin değişeceğini düşünüyordu. Yatağına oturmuş hediye gelen taşlarını deniyordu. Arslan onu unutmamış sabahları validesinin ardından Mahenverinin dairesine geliyordu. Hatice Hatun bir türlü gebe kalamamış lakin Hünkarın gözünden de düşmemişti. Arada Mahenver Hatunu ziyaret ediyor birlikte sohbet ediyorlardı. Aralarını iyi tutmak istiyor her ihtimale karşı yanında gibi duruyordu.

Hünkara yeniden hatunlar sunulmuş, yaşı geçen hatunlar Eski Saraya gönderilmiş bazıları Kalfa rütbesiyle sancaklara görevlendirilmişti. Yeni Hünkar Gözdesi olan Çerkes kızı Darla Hatice Hatunun dairesinin hemen yanındaki daireye yerleşmişti.

İçeri giren Kalfaya döndüm. Sanavber Kalfa elleri önünde kenetlenmiş başı eğik duruyordu. "Mahenver Hatun, Hasekimiz dairesinde sizi bekler. Mühim olduğunu ilettiler."

"Tamam Sanavber Kalfa geleceğim malum gebeyim çabuk hazırlanamam sen beni dışarıda bekle." Tamam Diyerek dışarı çıktı. İç odada duran himayemdeki Ceylan Hatunu çağırdım. "Ceylan, şu sandıktan beyaz kaftanımı ve mor tülü çıkar, Gevher Sultana gideceğiz." Gebe halimle ne kadar oluyorsa hızlı hazırlandım. Karnımı belli eden kemeri taktım. Saçlarımın üstüne hala takmakla hükümlü olduğum "Gözde Tacını" saçıma iliştirdim. Hünkarın hediyesi olan inci küpeyi taktım. Aynanın karşısında kendime baktım

Hazır olduğumda kapıyı tıkladım. İçeri doğru açılan kapıdan geçtim. Koridorda duran kalfanın yanına gittim. "Ne bu hazırlık hatun? Hünkar çağırıyor demedim."

"Biliyorum Sanavber, benim kaftanıma da karışacak mısın?" Gülerek yürümeye başladım.

"Sadece merak etmiştim Mahenver Hatun."

"Etme Sanavber Kalfa, unutma yakında Sultan olacağım şehzade annesi sultan." Elimi karnıma koyup okşadım. Belliki hala basit bir gözde olduğumu düşünüyordu.

"Büyük hayaller kurma hatun boğulursun."

"Ahh ne yazık, benim hayallerimi kuramayacak kadar değersizsin." Başımı hafifçe kaldırdım. Aniden durmuş gerilen yüzünü saklayamayacak kadar sinirlenmişti.

"Sen haddini bil!" Elini kaldırmış vurmak üzereyken koridorda ses yankılandı. "İndir o elini hatsiz!" Donakalmıştık. Sert kadın sesi sinirle yere vurarak yürüyen bedenle birleşmişti. Büşra Sultan ve Saliha Sultan hızlı adımlarla yanımıza geldiler.

"Su-sultanım."

"Kes sesi Sanavber!" Tokatla başı savrulan Kalfa utançla başını eğmişti. "Sen kim hünkardan gebe bir hatuna vurmak kim? Kimin haddine!"

"Affedin Sultanım lakin rencide edici dediklerinden sonra ne edeceğimi bilemedim."

"Küçücük hatun sana ne demiş olabilir Sanavber?"

"Şehzade doğuracağını, Sultan olacağını ve benim değersiz olduğumu söyledi Büşra Sultanım."

"Bu sözler bütün haremdeki hatunların hayali, üstelik Mahenver bu sözlerde haklı o belkide şehzade belki Sultan doğurak. Şimdi af dile Sanavber."

"Af buyur Mahenver Hatun kabalık ettim."

"Şimdi nereye gidecekseniz gidin lakin sakın bu olanları birine söylemeyin. Mahenver evladından gayrı durmak istemezsin değil mi yada Sanavber Eski saraya sürülmek istemezsin?"

Sarayın YansımasıМесто, где живут истории. Откройте их для себя