Sorry for Party... Ruining?

230 12 0
                                    

Sabah yine her zamanki gibi pastaneye gittik. Yoğun saatler geçtikten sonra kızlarla boş bir masaya oturup yine konuşmaya başladık.

''Benim hala anlamadığım bir şey var,'' diye söze başladım.

''Neyi anlamadın?'' diye sordu Debra.

''Şimdi ne olacak? Yani tamam. Arkadaş gibi olduk dediniz ama... Yani bana hala garip geliyor.''

''Sevdiğimiz ünlülerle arkadaş olma fikrimi?'' diye sordu Ada.

''Sanırım. Dahası yalanlarımız var. En azından hepimizin burada kalacağını zannediyorlar, dil okuluna geldiğimizi zannediyo-'' derken Elis sözümü kesti.

''Senin bir sevgilin olduğunu düşünüyorlar,'' dedi bir şeyler ima edercesine.

Saçmalama dercesine ona baktım.

''Elis haklı Talya. Dan ile çift gibisiniz. Oyununuza kendinizi kaptırmış görünüyorsunuz yani,'' diye araya girdi Yaprak. Yüzünde ''Ben konuşmadım'' dercesine bir ifade vardı. Bakışlarını ise başka yöne kaçırmıştı.

''Yaprak, lütfen.''

''Tamam, ben susuyorum,'' diye cevap verdikten sonra Ada konuştu.

''Kontrolcü olmamı sevmezsiniz ama şimdi senin yaptığında bu Talya. Yalan söylendiyse ona göre yaşarız, şu an bunu değiştiremeyeceğiz ne de olsa. Böyle yaşamayı öğrenmeliyiz. Hem zaten bu şartlarda geleceğe yönelik planlar yapamayız. Yani böyle kendi kendini yemektense sadece akışına bırakmayı tercih et. En iyi bu olacak bence.''

''Kesinlikle zihnimi okudun Ada!'' diye atıldı Debra gülerek. Ada ise gülümsedi.

''Tamam pekala. Öyle olsun. Ama Dan ile ne olacak?'' diye sordum bu sefer.

''Biraz olsun onu da düşünme. Akışına bırakmaktan anladığın şey ne senin?'' diyerek omzuma hafifçe vurdu Ada.

''Tamam, tamam,'' diyerek gözlerimi devirdim. Konuşmamız tam bitmişken Dan yanımıza geldi.

''Bu akşam için bir planınız var mı?'' diye sordu ellerini masanın üzerine koyarak.

''Sanırım yok, neden?'' diye cevap verdi Debra.

''Arkadaşım Carl'ın partisi var. Belki siz de gelmek istersiniz diye düşündüm.''

Kızların hepsiyle göz göze geldim. Açıkçası gerçekten ne düşündüğümü bilmiyorum. Bence eğlenceli olabilirdi. Sanırım ben böyle düşünüyordum.

''Bence olabilir. Yani eğleniriz sanırım,'' diyerek gülümsedim. Daha sonra kızlara döndüm. Onlar da onaylıyor gibiydi.

''Talya'ya katılıyorum,'' diye cevap verdi Ada.

''Akşam seninleyiz Dan!'' diyerek tek yumruğunu havaya kaldırdı Elis.

''Anlaştık,'' dedikten sonra Dan tekrar kasanın oraya döndü. Biz de konuşmaya devam ettik.

''Bir sorunumuz var,'' dedi Yaprak gözlerini masadan ayırmayarak.

''Ne?'' diyerek hepimiz ona döndük.

''Ne giyeceğiz?'' diyerek kafasını kaldırdı ardından.

''Bunu eve gidince hallederiz kızlar, şimdiden düşünmesek iyi olur,'' diyerek yerinden kalktı Debra. 

Ben de iç çekerek masadan kalktım.

Ardından hepimiz ''pekala'' ''tamam'' gibi şeyler mırıldanarak işimize geri döndük. Pastane tekrar kalabalıklaşmaya başlamıştı. Biz de siparişleri alıp müşterilerle ilgilenmeye devam ettik.

Londra'da Olan, Londra'da Kalır... Peki Ya Kalmazsa?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin