Bölüm 40

316 29 10
                                    

Ub: Anlatmak ister misin? (Kk nin saçlarını okşuyordur)
Kk: (İlk başta geri çekilir, sonra başını Uğurböceği'nin omzuna gömer, leydisine daha sıkıca sarılır) b-ben... her şey çok farklı...
Ub: (Kara Kediyi omuzlarından tutar, kendisine bakmasını sağlar) Gel, şöyle oturalım.. Kimliğinle ilgili bi sıkıntı olmadığı sürece bana her şeyi anlatabilirsin
Kk: (derin bir nefes alır) Ben çok özür dilerim... Bir türlü sana ulaşamadım, mesajlarını da az önce aldım.. Neler yaşadığımı bir bilsen...
Ub: Hayatında neler oldu? Çok mu şey değişmiş?
Kk: Hem de her şey!! Yani aslında bakarsan, eski 'yoğun hayatım' devam ediyor ama, üstüne daha ağırları da var..
Ub: Nasıl yani?..
Kk: Daha önce bir kedi'nin fransız dil ve edebiyatı okuduğunu duymuş muydun?
Ub: Bir saniye, ciddi misin!?!?
Kk: Evet.. ve bunların hepsi... çok ağır.. yani normalde olmazdı.. ama bi düşünsene.. 5 yıl sonra liseden bir anda üniversite 3. Sınıfa atlamak...
Ub: Oh, kedicik...
Kk: Sanırım şimdi seni daha iyi anlıyorum... Hayatlarımızdan 5 yıl çalındı... Ve bu hiç de iyi hissettirmiyor.. (dolu gözlerini koluyla siler)

Uğurböceği elini kedinin yüzüne götürür. Islanmış yanağını bir süre okşar. Ona doğru yaklaşır ve kediciğinin başını kendine yaslar.
Ub: Elimden bir şey gelmemesi sinirlerimi bozuyor...
Kk: ...
Ub: Peki ya üniversiteye gitmesen? Ya da bir yalan uydursan? İzin alsan? Olmaz mı?
Kk: Aklımdan geçmedi değil... ama benim durumum için, bu neredeyse imkansız.. hatta ihtimali bile yok...
Ub: {yüzü düşer, eli kolu bağlı hissediyordur} ben.. özür dilerim kedi...
Kk: Neden? Sen bir şey yapmadın ki?
Ub: (geri çekilir) Eğer o gün, daha dikkatli olsaydım.. gitmene izin vermeseydim.. bunların hiçbirini yaşamazdık.. ya da kim olduğumuzu bilmemize izin verseydim, ben.. ben bilmiyorum.. en azından seni bulabilirdim.. ben.. hepsi benim hatam.. çok üzgünüm (ellerini yüzüne kapatır)

Kk: Hey, lütfen leydim.. hiçbir şey senin yüzünden değildi.. yalvarırım, aç gözlerini.. Ayakta durmamı sağlayan şey o masmavi deniz gözlerin... Sıkıntıdayken o gözleri düşündüğüm zaman ferahlıyorum, seni düşündükçe içim huzur buluyor. İnan, şu bir hafta boyunca bir an bile aklımdan çıkmadın. Ama seninle konuşamamak tam bir işkenceydi. O akumanın çıktığı gün en şanslı günlerinden biriydi.. Lütfen, hiçbir şey senim yüzünden değildi...
Ub: (kara kedi'nin ellerini indirmesiyle gözlerini açar) Bir daha seni kaybetmek istemiyorum!..
Kk: Bu isteyeceğim en son şey olurdu leydim...

Uğurböceği yavaşça gülümser, KaraKedi de ona gülümsüyordur.
Kk: Hem, zorlansam bile. Altından kalkamayacağım bir şey değil, sen yanımda olduğun sürece.. Sen olmasaydın dünyam hiç çekilmez bi yer olurdu...
Ub: Benim için de öyle, kedicik...
Kk: Şimdi beni dinlemeni istiyorum, eğer sana ulaşamazsam veya aramalarına cevap veremezsem, endişelenme olur mu? Hem, küçük oyuncaklarımız da var...
Ub: Tabiki... ama senden tek bir isteğim var... haftada 1 gece de olsa nöbete gel.. Lütfen...
Kk: Elbette bugaboo. Seni görmemeye ben de dayanamam.. Bu kedi leydisi olmadan bir hiç...
Ub: Unutma, leydiler de kedileri olmadan tek başlarına değersizdir...
...

Ub: Ve hazır konusu açılmışken, sen yokken ben ve diğer kahramanlar arasında birçok şey değişti, sana bunları daha sonra anlatırım, olur mu?
Kk: Tamamdır... Bu arada... senin ub oyuncağın nasıl? Benimki çok yıprandı, baksana... (cebinden çıkarır ve gösterir)
Ub: Ooov, şu küçüğe bak! Bendeki de burda... (Sonra aklına bir şey gelir) Dur! Evet!! Ne yapacağımı biliyorum!!
İznin olursa... kk oyuncağını senden alabilir miyim? Yani tamir amaçlı, ama aklımda bir şey daha var..
Kk: Ama... o zaman bu bir hafta nasıl geçecek....
Ub: Ahh, bunu tamamen unuttum!
Kk: Önemli değil, 1 hafta daha dayanabilirim... umarım...
Ub: Kedi buna mecbur değiliz biliyorsun, sadece..
Kk: Sorun değil bugaboo.. Sende kalabilir.. Benim gitmem gerek, sonra görüşürüz olur mu?
Ub: Oh, pekala, sonra görüşürüz... Seni seviyorum kedi...
Kk: Ben de seni leydim, tüm kalbimle.. (elinden nazikçe öper ve oradan ayrılır)
...

TuhafWhere stories live. Discover now