Bölüm 46

286 21 10
                                    

~Cumartesi Akşamı, saat 8 suları, partiden önce~
O gün nöbet sırası Uğurböceği ve Kara Kedi'deydi. Yalnız 23.00'e kadar devriye gezeceklerdi. Sonrasını Kraliçe Arı üstelenecekti. Aynı saatte de parti başlıyordu. O güne kadar ikisi birbirlerine parti hakkında hiçbir şey söylemediler, zaten küçük çaplı bi partiydi ve kimliklerini riske atamazlardı, her ne kadar Hawkmoth artık binde bir akuma salsa da...

Kk: Eee, yani ayrılıyor muyuz?
Ub: Sadece şimdilik, acelem var, üzgünüm, gitmeliyim, yarın tekrar devriyemiz var nasılsa, hoşçakal kediciğim!
Kk: Bekle!
Ub: Bir şey mi var?..
Kk: Evet...
Cebinin fermuarını açtı.. içinden koyu renkli bir bileklik çıkardı.. Bu, ilk başta Uğurböceği için bir anlam ifade etmemişti ancak sonrasında tanıdık gelmeye başlamıştı...
Ub: Bu.. yoksa...?
Kk: Evet, 5 yıl önceki bileklik, yani ben boşluktayken bende değildi, ama eve döndüğümde onu masamın kenarında öylece dururken buldum. Belki istersin diye düşündüm..
Ub: Aslında, daha önceden olsa kabul etmezdim, bana yaşattıklarını hala unutamıyorum çünkü... ama aradan yıllar geçti öyle değil mi?..
Kk: Dediğim gibi leydim, eğer istersen... sana kalmış..
Ub: Pekala, alıyorum... teşekkür ederim kedi.. şimdi gitmem gerek... görüşürüz!!
Kk: Ben de gitmeliyim, iyi geceler dilerim leydim!..

***

Mari eve gelip diktiği elbiseyi giydi. Bu sefer geç kalmaması gerekiyordu, ki geç kalmayacaktı da. Adrien için de aynı şey geçerliydi. Ancak partiye yetişebilmelerinin asıl sebebi, oraya dönüşmüş olarak gitmeleriydi. Tabi, sivil hallerini ilgilendşren bir olayda diğer kimliklerini kullanarak hareket ettikleri için başlarına bir felaketin gelmemesi olanaksızdı. Ya da iyi bir gelişme mi demeli buna??...

Partinin yapıldığı yer köklü ve eski bir binaydı ama iç dekorasyonu mükemmel ve bir o kadar da moderndi. Parti henüz başlamışken her şey gsyet iyi gidiyordu, Alya'nın gözleri Marinette'i aradığı için sürekli kapıya kayıyordu.. Yanına gelen Alex'i görünce dikkati dağıldı ve onu küçük balkona çağırdı. Siyah zarif korkuluklu, en fazla 4 kişinin sığabileceği bir balkondu bu. Çok fazla da dilkat çekmiyordu ama dışardan bakıldığında hem nostaljik hem de nahif bir görüntüsü vardı.
Alya balkonda Alex'e neleri fooğraflaması gerektiğinden ve parti hakkında kendi bloğunda yayınlanacak ayrıntılardan bahsediyordu.. Sohbetleri normal bi şekilde devam ediyordu, ta ki Alya'nın gözüne karşı binada bir şey çarpana kadar..

Alya partide Marinette'i aradığı sırada, Marinette Uğurböceği olarak parti yerini arıyordu.. İlk kez bu yere geliyordu ve yolu şaşırmıştı.. Sonunda bulduğunu düşündüğü binanın çatısına doğru ilerledi. Ancak çatısına gitmekte olduğu bina, parti binası değildi, hemen yanındaki komşu binaydı. Çok yakın oldukları söylenemezdi, ama çok uzak da değillerdi birbirine bu binalar.

Uğurböceği'nin üzerinde Marinette sakarlığı vardı o gece. Acele ediyordu çünkü. Eli ayağına dolanmıştı ki tam da vu yüzden gittiği çatıdaki partnerinin silüetini göremedi. Hızla ve sert bir biçimde çarptı ona. Partneri ise o sırada gizlice partiyi izliyordu, birazdan girecekti içeri. Kendisine çarpan leydisiyle yere yığıldı. Şaşkına dönmüştü çünkü bunu beklemiyordu. Sessizce bağırmasına engel olamadı. Uğurböceği'yse hala çarptığı kişiyi tanıyamadığından bahaneler üretmeye başlamıştı, kendini toparlamaya çalışıyordu.

Ub: Ah, ben çok özür dilerim umarım incitmemişimdir, biraz dikkatsizdim, kusuruma bakmayın, gerçekten-
Hala yerde yatan kedininse şaşkınlıktan ağzı açık kalmıştı, karanlıktan da tam göremiyordu.
Kk: Leydim?!
Ub: Leydim mi??! Bir saniye.. Kara Kedi?!
Kk: Senin burda ne işin var??
Ub: Asıl senin burda ne işin var?!
Kk: Uuuh, ben.. eve gidiyordum... biraz işim uzadı da...
Ub: Ne tesadüf, ben de! Benim aciliyetim de az önce bitti, eve yetişmek için acele ediyordum-
Kk: Demek başında söylediğin gibi dikkatsizdin ha, ne o, yoksa beni mi düşünüyordun??..
Ub: Her zaman işlerin sana odaklanmış olmasını istiyorsun kedicik, biraz fazla değil mi sence de?
Kk: Yine de basit bir evet deseydin sorun olmazdı, değil mi? Ayrıca...
Ub: Ayrıca ne?..
Kk: Eeem, üstümden kalkabilir misin?...

TuhafWhere stories live. Discover now