Bölüm 35

214 19 7
                                    

-Mari'nin ders çıkışında, üniversite bahçesinde-
Mari, kendisini beklemekte olan Alya ve Nino'nun yanına doğru gidiyordur.
A: Selam kızım!
M: Selam çocuklar! Nasılsınuz?
A: Alex'le randevunuz nasıl geçti??
M: Alex mi? Bekle, ne?!??
(Bu arada Alex ve Mari'nin buluşmasının üstünden 1 hafta geçiyor)
A: Hadi ama Marinette..
M: Sana bunu kim söyledi?
(Nino ıslık çalmaya başlar..)
M: Uggh tahmin etmeliydin. Ayrıca.. o bir randevu değildi.. tasarımlar hakkında konuştuk..
A: Hı hı tabi tabi sadece odur..
M: Alya!!! Ne zaman vazgeçeceksin bu sevdadan! Hem, o beni sevmiyor bile!
A: Biliyordum!!! Tasarımdan başka şeyler konuştuğunuz biliyordum!
M: Alyaaa....
A: Eeemm yani ehem ehem (Nino'ya hafifçe dirsek atar) "arkadaş" olduğunuzu tabiki biliyoruz..
M: Uggh sizinle uğraşamayacağım çocuklar...

Alex yanlarına yaklaşır
Alex: Hey, yoksa bu bay ve bayan çık bilmiş seni rahatsız mı ediyor Mari?
M: (bi anda Alex'i görünce ürperir) Ohh, hayır, hayır.. sorun yok.. gerçekten..
A: O zaman iyi...
M: Şey.. Alex.. biraz konuşabilir miyiz?.. yalnız..
A: Oh, tabi.. istersen şöyle geçelim..
Ve Alya'dan Mari'ye giden çok bilmiş bakışları...
Hemen ardındansa Mari'den Alya'ya fırlayan bıçaklı bakışlar...

A: Eee, ne hakkında konuşmak istiyordun? M: Aslında bu konuya pat diye girmek istemiyorum ama... merakımı da bid türlü gideremiyorum.. o kız-
A: O kız hakkında değil mi?... Aslında söylemek gerekirse, başlamadan bitti dyiiyebiliriz.. Ne diyebilirim ki? Onu zorlayamam.. Ancak, onun sevdiği kişi çok şanslı.. (Mari'nin gözleri dolar..)
A: Sen iyi misin?
M: Ha?.. E-evet iyiyim..
A: Bir sorun var gibi görünüyor ama...
M: Ah, hayır.. sadece bana lise zamanlarımı hatırlattı, ondan...
A: Anlıyorum... biliyor musun?
M: Neyi??
A: Bundan sonra yoluma devam edeceğin.. yani, hep aynı yerde takılıp kalmak doğru değil.. Umarım bir gün benim için de iyi şeuler olur ...
M: Haklısın.. umarım..
A: Aalında beni reddettiğine göre, kim olduğunu söylemememin bir mahsuru yok.. ama gülmeyeceksin, tamam mı?
M: Söz!
A: O... o... Uğurböceğiydi...
M: (şaşırmış gibi yapar) Vay canına.. bunu beklemiyordum {🤡}
A: En azından gülmedin, haha. Şaşırmamak elde değil, doğru.. bir kahramana aşık olmak.. aslında düşününce.. çok zor bir hayat olmalı...
M: Bence de...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Marinette konuşmalarından sonra Alex'in dediklerini düşündü.. Hep aynı yerde takılı kalmamak.. yoluna devam etmek.. ama hayr, bunlar Mari'ye göre şeyler değildi.. O asla pes etmemeyi seçmişti.. sonuna kadar gidecekti...
Alex "onun sevdiği kişi çok şanslı" dediğinde duygulanmıştı.. gözleri dolmuştu.. asıl Kara Kedi'ye sahip olduğu için o şanslıydı...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

{Geçmişe dönüş}
Kk: Hadi ama leydim, lütfeeeenn
Ub: Hayır.
Kk: 1 kezcik.. sadece 1
Ub: Olmaz dedim Kara Kedi.. ne yaptığını biliyorsun, karşılıpında söylediğim şeye de katlanmak zorundasın.
Kk: (isyankâr bir biçimde) Ama bir hafta çoook uzun bir süree
Ub: Onu dikkat dağıtmadan önce düşünecektin..
(Kk çenesini ub nin omzuna koyar, ona bakmaya başlar)
Kk: Ama sen de beni öpmek istiyorsun, yanılıyor muyum?
Ub: (birkaç saniyeliğine afallar, sonra hemen toparlanır) Alakası yok! Şimdi, bir adım uzaklaş benden..

-Birkaç gün öncesi yaşananlar-

{Ub ve Kk'nin mucize kutusunu incelediği gecelerden biridir, ub, kutu elinde, bazı mucizelere bakıyordur}
Kk: Leydim, sence de çok çalışmadın mı? Biraz mola versen??
Ub: Az kaldı...
Kk: Uggh hadi ama, 15 dk önce de az kalmıştı.. ve şunu bana...
Ub: (arkasını döner) ugh, hayır!
(Kara Kedi de bu sefer ub'nin yanağına bir öpücük kondurup elinden mucize kutusunu alır -ahh şu zayıf noktalar- ama mucize kutusunda kapağı açık olan bir mucize yerinden çıkıp bulundukları çatıdan aşağı düşmeye başlar.
Ub: Ah hayır, olamaz.. Wayzz!!
Kk: Bekle, ne?!

TuhafWhere stories live. Discover now