Bölüm 28

218 22 68
                                    

Ağzından su püskürterek ani bi şekilde doğruldu. Yanı başında sırılsıklam olmuş Bunnix'i gördü. Bir saniye, neler yaşanmıştı öyle? İlaç içtikten sonrasını hatırlamıyordu...
Öksürüp duruyordu, en sonunda nefesi düzelince Sein Nehri'nin kenarında olduklarını gördü. Anımsamaya başladı.
Bunnix konuşarak düşüncelerini böldü
B: Sen delirdin mi mini böcek? Paris'in geleceğini nasıl tehlikeye atarsın? Daha da önemlisi, nasıl kendi canına kıymaya kalkarsın?!!
...
Uğurböceği nehrin dibini boylamıştı.. o andan sonra gelecekte bir uğurböceği yoktu. Tabi Bunnix bunu zaman portalından görmüş, bi terslik olduğunu anlamıştı. Zamanda geriye gelip Uğurböceği'nin suya düştüğü zamana yetişmişti. Hemen onu yukarı çıkarmıştı ve müdahele etmişti. O uyanmadıkça endişeleniyordu ve zamanda daha da geriye gitmeyi düşünmüştü ama en sonunda öksürerek uyanmıştı..
...
Ub: Üzgünüm Bunnix, benim elimde olan bir şey değildi, yemin ederim. Nasıl düştüğümü de hatırlamıyorum...
B: Eyfel Kulesi'ndeyken ilaç yutuyordun, neydi onlar?
Ub: Ahh! Tabiki! Sanırım yanlış ilacı içtim, daha doğrusu ben de tam hatırlamıyorum ama, büyük ihtimalle aynı ilaçtan 2 kez içmiş olmalıyım, ağır bir ilaçtı ama bu kadar etki edeceğini tahmin etmezdim...
B: Unutma, normal hayatta sana etki eden şeyler, dönüştüğün zaman seni daha da etkileyebilir. (Bileklik olayında olduğu gibi..)
Ub: Doğru...
B: Bu ilaçları artık içmesen iyi olacak, zaten ağır bi ilaç dedin, kendine daha fazla zarar vermemelisin...
Ub: Haklısın, bu durumu ailemende açıklayacağım... yani.. bir şekilde... hehe
...

Ub: Bu arada çok teşekkür ederim Bunnix, hayatımı sana borçluyum..
B: Lafı bile olmaz uğurböceği, senin beni kurtarışlarının yanında bu hiç kalır.
Ub: Ha?..
Bunnix göz kırpar ve portalın içine girip kendi zamanına döner. Ub arkasından gülümser.

O geceden sonra Marinette ailesine artık bu ilaçları alamayacağını açıklamış, bahane olarak ilaçların yan etkilerinden, psikolojisinden vs bahsetmişti.
Ailesi de Mari'nin üstüne fazla gitmek istemediği için bunu kabul etmişlerdi.

~2. Yıl~
-Marinette benim önceden bahsettiğim o nesneyi hala fark edememişti, tıpkı çatı katına kaldırılan eski eşyalar gibi, onu bi kenarda unutmuştu. Artık 2 yıl oluyordu.. O kaybolduğundan beri... artık eskisi kadar acıtmıyordu ama... ama onu bulma umudundan asla vazgeçmiyordu...

-Bilgilendirme:
Merak ettiğiniz bir şeye açıklık getireyim:
Bu bölümden sonra, olayları Kara Kedi'nin gözünden en başından ele alacağım. İlk kayboluşundan başlayıp bu zamana (2. yıla) geleceğiz. 2. yıldan sonra da ladynoir sahneleri göreceğiz.
-Evet bilgilendirme bitmiştir theteh-

Bir gün Tikki ve Mari bahar temizliği yaparken Tikki bir şey fark eder. Marinette şuna bir bak!!
M: Nedir o?
T: Bak, bunun varlığını ikimiz de çoktan unutmuştuk!!
M: Bu sadece... bana onu hatırlatıyor, tıpkı onun gibi kaybolmuş işte...
T: Ama bir düşünsene, belki de bununla-
dediğinde tikki'nin elinde tuttuğu şey titremeye başlar ve ses çıkarır.
M: (gözleri fal taşı gibi açılır) BEKLE BİR SANİYE! CİDDİ OLAMAZSIN!! AMAN TANRIM!! TİKKİ!!!

Evet.. Tikki'nin bulduğu şey, küçük kara kedi oyuncağının ta kendisiydi... 2 yıl önce birbirlerine verdikleri bu şeyi nasıl oldu da unutabilmişti??
Ama üniversiteye hazırlanıyordu, zaten dolu olan aklı ve zamanı, hazırlık senesiyle beraber daha da dolup taşmıştı. Unutması biraz normaldi. Ama şimdi bunu görünce, eskiler aklına gelmişti ve mutlu olmuştu...

T: Marinette, buna inanabiliyor musun?
M: (hala olayın etkisinden çıkamamış bir şekilde) TİKKİ AMAN TANRIM B-BU GERÇEK OLAMAZ (sonra aklına bir şey takılır) ama.. peki ya.. o değilse..? Belki de bir başkası basıyordur o butona.... ya o değilse..?
T: Böyle düşünme Marinette, her zaman pozitif olmalısın, en azından bir iz bulduk bak!
M: Haklısın, AHH TİKKİ EĞER BU KARA KEDİYSE Bİ DÜŞÜNSENE AMAN TANRIM (elleri titriyordur, etrafında dönmeye başlar)

TuhafDonde viven las historias. Descúbrelo ahora