DUYGUSUZ

Da MaviyeTutkun

631K 17K 1.1K

Gözlerimi açtığımda siyah bir BMW X5'in önünde yatiyordum. Aklımı şöyle bir kurcalağıdımda üvey babam'dan ka... Altro

DUYGUSUZ
KÜÇÜK ŞEYTAN
SÜTLÜ KAHVE
KELEBEĞİN SONSUZLUĞU
FARKLI BİR HİS
SAKIN BANA AŞIK OLMA
ALLAH BELANI VERSİN
BENİM MALIMSIN
OROSPU
SEVGİLİ
HAZIR MISIN?
YOLUN SONU
EVLEN BENİMLE
BEN SANA İNANMIŞTIM
SENİ İSTİYORUM
BEKLENMEYEN HABERLER
TAMAMEN BENİM OLMANA
+ 18 (SENİ SEVİYORUM)
VE GİTTİN..!
SENİN YÜZÜNDEN
SANIRIM GİTME VAKTİ?
ŞİMDİ BEDEL ÖDEME ZAMANI
KİMDİ BU ADAM?
BU DUDAKLARI ARTIK SEN ÖPECEKSİN
GELECEK BÖLÜMDEN BİR KESİT..
ÖLÜM
KARIMI GETİR BANA ABİ
GÜVENLİ KOLLAR
SABIR VER YA RAB..
BEN SANA RUHUMU VERDİM
Bana baktığında kalbimin çarptığını hissediyorum..
TEK BİR DAMLA
SANA GİT DİYEMEM AMA KAL DEMEKTE GELMİYOR İÇİMDEN..
GELECEK BÖLÜMDEN KESİT
SENSİZ HAYATIM YALNIZCA ANLAMSIZ PARILTILI BİR DEKOR
BEN ESAS KIZIYDIM HİKAYENİN
GELECEK BÖLÜMDEN BİR KESİT
BEKLENEN KAVUŞMA
HAYAL KIRIKLIKLARI
"DİKTATÖR CESUR"
PARAMPARÇA PART 1
PARAMPARÇA PART 2
YENİ BİR HAYAT İÇİN YENİ BİR UMUT
BUGÜN SANA YİNE HASRET KALDIM
GELECEK BÖLÜMDEN ALINTI
YENİ HABERLER
BEREKET DAMLASI
YENİ HAYATA İLK ADIM
TATİL -I-
GELECEK BÖLÜMDEN BİR KESİT
SORU
TATİL -II-
TATİL -III-
SAĞLIK PROBLEMİ

SANA DOKUNMAK

16.4K 449 18
Da MaviyeTutkun

Senin adın umut olsun, benimki de sonbahar.

Sarıl bana uyuyalım, belki yarın yağmur yağar..

CEM ADRIAN

Kendime geldiğimde yine o ilahi sesi duydum. Ama gözlerimi açamıyordum. Korkuyordum, hayatımın bitmiş olmasından korkuyordum.

"Sana dokunmak hayatın içinde durup dinlenmek gibi"

"Sana dokunmak nefes almak gibi"

"Sana dokunmak tüm kelimeleri yakmak gibi"

"Sana dokunmak tüm insanları affetmek gibi"

"Sana dokunmak hayatı temize çekmek gibi"

"Sana dokunmak ölüme inat gibi"

Söylediği bu sözler ve elimin üstünde hissettiğim sıcaklık beni boşluğa sürüklemişti resmen. Bu sözler İncir Reçeli filminden alıntı sözlerdi ve bana söylüyordu.

Ama neden?

Neden bana dokununca böyle hissediyordu.

Ben artık kirlenmiştim, benimde hayatım kirliydi. Artık beyaz ve saf değildim.

Bedenim titremeye başlamıştı. Bunu hissetmiş olucaktı beni sarsmaya başladı.

Açamadım gözlerimi, açamazdım. Eğer gözerimi açarsam, bana da o kadınlar gibi bakıcaktı. Ama ben öyle değildim. Ben istemedim ki masumluğumu vermeyi.

"Ağlama nolur" diyen Göktuğ'un sesi çaresiz çıkmıştı. Acıyor muydu bana? "İçim yanıyor" diye fısıldadım. Gözlerimin kenarından akan yaşlar canımı yakıyordu. Hemde hiç yakmadığı kadar. Ellerini gözlerimin kenarında hissettiğimde "Sen hala benim masum kelebeğimsin" dediğinde titremem daha çok artmıştı.

Her hıçkırığımda içimden bütün kötülükler çıkıyordu. Canım yanıyor, boğuluyordum. Bu kadar mıydıı? Bitmiş miydi hayatım?

Kimseyi sevemeyecek miydim?

Peki hiç gülemeyecek miydim?

"Gözlerini aç" diyen Göktuğ'a kafamı hayır anlamında salladığımda çenemi tuttu ve dudaklarıma yapıştı. Yine o his. Yine alev almıştı bütün bedenimi. Neden böyle hissediyordum. Neden bana dokunduğu her yer cayır cayır yanıyordu.

Gözlerimi açtığımda kendini geri çekti. Pişmanlık, korku, hayal kırıklığı vardı gözlerinde, elimi kalbime götürüp "Canım yanıyor Göktuğ" dediğimde elimi alıp kendi kalbinin üstüne götürdü ve elini elimin üstüne koydu. "Kimse ama kimse sana dokunamaz, anlıyor musun? Sen hala masumsun. Kimse kirletemez seni, istersem bütün pislikleri üstüne yığıyım ama sen gene de kirlenmezsin Esila. Çünkü sen-" dediğinde durdu ve nefes aldı.

Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki ölücek sandım. "Çünkü ben?" dediğimde gözlerime baktı ve "Bembeyazsın. Bak hiç bir şey olmadı tamam mı? İçin rahat etsin" dediğinde gözlerimi öküz gibi açtım.

Ne yani olmamış mıydı?

Kİrlenmemiş miydim?

Beni kurtarmıştı..

"Yani o şey ol-" dediğimde kafasını salladı ve "Hayır, hayır asla olmadı ve olamaz" diyip içime resmen soğuk suları döktü. Dayanamayıp ona sarıldığımda vücuduma sarılı çarşaf belime düştü ve çıplak vücudumda Göktuğun elini hissettim.

Bana sarılıyordu. Evet, evet bana sarılıyordu. Uyandığımdan beri ilk defa gülümseyip geri çekilmek istedim ama çıplak olduğumu hatırladım. Ellerimi serbest bırakıp çarşafı göğüslerime çekip geri çekildim.

Bana sırıttığında hemen kafamı eğdim utanmıştım. "Seni buraya getiren benim hala mı utanıyorsun" dediğinde yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Ne demek hala mı utanıyorsun? Tabikide utanıyorum.

"Şe- şey ben ço-çok açım" diye yalan uydurduğumda sırıtarak yataktan kalktı ve odadan dışarıya çıktı.

Pislik, öküz, duygusuz dingil..

Yataktan doğrulup odamın içindeki banyoya kendimi attım. Sıcak suyu açıp küveti doldurmaya başladığımda bütün yaşadıklarımı tekrar yaşamıştım. Duş jelinide küvete sıkıp elimle suyu karıştırdım ve köpük olmasını sağladım. Üstümdeki çarşafı serbest bırakıp küvetin içine girdim.

Sıcak su sanki bütün kirlerimden arındırıyordu beni. Göğsümün üstünde gördüğüm morluklar bedenimin tekrar titremesine neden oldu. Küvetin içine iyice gömülüp ağlamaya başladım. Tamam o işi yapmamış olabilirdi ama bana dokunmuştu. Hemde farklı türde dokunmuştu.

Fazlaydı bu kadarıda fazlaydı kafamı küvete dayayıp içimi dökebildiğim kadar ağladım.

**** GÖKTUĞ ****

Baş belasına hazırladığım yemekle onu sofraya beklerken hala gelmemiş olduğunu farkettim. Ona bütün gerçeği açıklamıştım neden gelmemişti hala?

Oturduğum sandalyeden kalkıp odasına doğru yöneldim ama içeriden ses gelmiyordu. Kapıyı açıp kafamı uzattığımda kimse yoktu.

Nereye gitmişti?

Banyonun ışığının açık olduğunu görünce hemen oraya gittim ve kapıyı açmamla şok olmam bir olmuştum. Esila baygın bir şekilde küvette yatıyordu.

Haklıydı, bu yaşadıkları ona ağır gelmişti. Ben onun başına durmadan bela açmıştım. Hele bu son olan hepsinden fazlasıydı. Biraz daha geç kalsaydım kurtaramayacaktım onu. Hemen bu düşünceleri kafamdan atıp Esilanın yanına gittim.

Yüzünde kuruyan gözyaşları ağladığına işaretti. Hemen suyu açıp onu küvetten çıkarttım ve durulanmasını sağlayıp kucağıma aldım.

Onu yatağa yatırırken sanki küçücük bir bebek gibiydi. Bakıma muhtaç, sevgiye muhtaç bir bebekti.

Hemen üstünü kurulayıp banyodan kolonya alıp yüzüne boynuna sürdüm. Hemen dolaptan kıyafetlerini çıkartıp giydirmeye başlamıştım. Bedeni bizim yüzümüzden ne hale gelmişti. Üstelik o piç herifin öptüğü yerler içimin sızlamasına ve sinirlenmeme sebep oluyordu.

Neden sinirlenmiştim?

Ben sevgi nedir bilmeyen bir varlıktım. Bu kıza sevgi veremezdim. Peki o zaman neden onu kurtarmaya gitmiştim? Ne vardı bu kızda beni çeken, bütün pişmanlıklarımı yaşatan bu kız neden farklıydı?

Neden onu yanımda istiyordum?

Neden ona dokununca farklı hissediyordum.

Çok masumdu, saf ve temiz. Kirletirdim ben onu, sevemezdim ben onu. Kendimi bile sevmeyen ben onu nasıl sevicektim. Benim için küçük bir kelebekten bir farkı yoktu.

"Göktuğ" diye fısıldayan sesiyle geceliğini giydirmem bir olmuştu. "Şşşş sakin ol, şimdi yemek yicez" diyip onu kucağıma tekrar aldım.

Harika kokusu vardı. O ışığıyla beni kendine çekiyor karanlığımdan bir saniye bile olsa ayırıyordu. Neden böyle hissediyorum. Neden onu önemsiyorum.

O sadece küçük bir kelebek sadece küçük bir kelebekti.

"Bana yardım et" diye fısıldayan sesiyle daha çok sokulmuştu. Ona baktığımda gözlerini kapatmış ağlıyordu. Suratına damlayan yaşla ağladığımı anladım.

Neden ağlıyordum? Neden? Neden?

"Biliyor musun? Benim hiç uçurtmam olmadı, hiç saklambaç oynamadım, hiç arkadaşım olmadı, annem babam bile olmadı. Hep yalnızdım Göktuğ ama hiç sıkıntı çekmedim. Yalnızlığımla hep gurur duydum. Çünkü güçlüydüm, çünkü herkese herşeye rağmen güçlüydüm. Ama şimdi güçlü değilim, çok yalnızım Göktuğ, korkuyorum artık yalnız olmaktan. Nolur beni yanız bırakma, ne olur bana yardım et" diyen küçük kelebeğe baktım. O kadar çaresizdi ki, o kadar güçsüzdü ki, onu iyice sıkıp kendime bastırdım.

Artık karar vermiştim onu asla bir daha yalnız bırakmayacaktım..

"Söz veriyorum yalnız olmayacaksın artık" deyip onu sandalyeye oturttum. Solgun yüzle bana bakarken kendimi toparladım ve o eski 'Esila'nın tabiri ile Duygusuz' halime döndüm. Kendimide karşısındaki sandalyeye atıp, yemeğe giriştim.

Kafamı kaldırdığımda geçirdiğim kişilik bozukluğuyla bana bakıyordu. Gülmemek için kendimi zor tuttum resmen. Elimdeki ekmeği açık ağzına dıkıp "Aval aval bakmada ye şu yemeğini" diyip yemeğime tekrar giriştim.

EEVVETTT ARKADAŞLAR SANIRIM BU KADAR YETER MERAKINIZI GİDERDİĞİMİ UMUYORUM.

KENDİNİZE CİCİ BAKIN.

ŞARKI VAR (HALİL SEZAİ / PARAMPARÇA) VE AYRICA RESİMDE DE GÖKTUĞ VE ESİLA VAR...

EFENDİLER KIYMETİMİ BİR GÜNDE İKİ BÖLÜM YAZDIM.

SİZİ SEVİYORUM.. :)

Continua a leggere

Ti piacerà anche

DİLVAN Da Helin

Narrativa generale

3.9M 190K 57
Tek davası okumak olan Avin Mirşad. Bin derdin dermanı olan Maran Mirşad. "Mardin şahidim Maran yüreğimin güneşisin. Dışımı aydınlatırken yüreğimi...
65.5K 4.1K 14
Unutulmuş bir kadın, Yüzbaşı Hazal Unutulmuş. [Kurgudaki kişi ve olaylar tamamen hayal ürünü olup hiçbir kurum ve kuruluşlarla alakası yoktur]
777K 45.9K 66
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
ÇARŞAFLAR [BXB] Da Diesel

Narrativa generale

284K 12.2K 50
Biraz fazla içki içtikten sonra birinin yanında uyanmak bu çağda yeni ve sürükleyici bir hikaye değildi. Ama Korkut Mirzan'nın çarşaflarında uyanmak...