Zamanın Üçüncü Tekili

By antided

213K 16.5K 2.7K

Batı için hayatındaki en değerli varlık, ikizi Doğu'ydu. Doğu, ikizine en az ismi kadar zıt bir karaktere sah... More

(0.0)
(0.1)-Çırak
(0.2)-Dönüş
(0.3)-Emanet
(0.4)-İstanbul
(0.5)-Fırtına
(0.6)-Rastlayış
(0.7)-Rest
(0.8)-Plan
(0.9)-Duymak
(1.0)-Yeniden Tanışmak
(1.1)-Ruhun İlk Zelzelesi
(1.2)-Seçim
(1.3)-Afallayış
(1.4)-Ölüm
(1.5)-Tuzak
(1.6)-Hırsızlık
(1.7)-Ukala
(1.8)-His
(1.9)-İhanetin Tadı
(2.0)-Bilinmezlik
(2.1)-Bir Kurşun Üç Ceset
(2.2)-Tanışma
(2.3)-Fedai
(2.4)-Tetik
(2.5)-Boşluk
(2.6)-Yüzleşme
(2.7)-Doğu ve Batı
(2.8)-Vazgeçmemek
(2.9)-Hırs
(3.0)-Bitmek ve Başlamak
(3.1)-İddia
(3.2)-Denge
(3.3)-Yenilmek
(3.4)-Batı'nın İntikamı
(3.5)-Taş, Kağıt, Makas
(3.6)-Sevmenin İtirafı
(3.7)-Çuvallayış
(3.8)-İkizler
(3.9)-Çocuklar Yaşamalı
(4.0)-Katliam
(4.1)-Sembol
(4.2)-Açıklama
(4.3)-Belirsiz Güven
(4.4)-Zamanın Değeri
(4.5)-Rol Değiştirme
(4.6)-Katlanış
(4.7)-İlk aşama
(4.8)-Şans
(4.9)-Bıçak Sırtı
(5.0)-Cellat
(5.1)-Konuşan Şarkılar
(5.2)-Aşkın Sırılsıklam Hali
(5.3)-İsteme Töreni
(5.4)-Hüznün Eşiği
(5.5)-Aşkın Tadına Varmak
(5.6)-Tebessüm
(5.7)-Kural
(5.8)-Huzurla sevmek
(5.9)-Sürpriz
(6.0)-Kuşkunun Kırıntısı
(6.1)-Zaman Geçer, Hikaye Aynı Kalır
(6.2)-Sırra Kadem Basmak
(6.3)-Son Düzlük
(6.4)-Sonun Sözü
(6.6)-Finalin İkinci Yüzü
(6.7)-Ağacı Kesersin, Umutların Yok Olur
(6.8)-"Final"- Ve Geriye Sadece İzler Kalır

(6.5)-Finalin İlk Yüzü

1.7K 151 66
By antided

Biri daha benden gitti bugün. Adım sesleri kulaklarımda yankılanıp kalbimi ezerken sadece dinledim. Çünkü yapabileceğim başka hiçbir şey yoktu.

🍁

Batı Poyraz

O gün, Duygu bahanesini işlevselleştirerek Doğu'nun yanına taşındığında içinde gözardı edemediği huzursuzlukla uyumaya çalışmış ama tüm gece varlığına alıştığı Batı'nın yokluğuna katlanamadığından gözüne bir damla uyku girmemişti. Diğer günse daha fazla dayanamayan Batı evin penceresinden odaya tırmanmış ve yere serdiği pikenin üstünde, eli sevgilisinin eline kenetlenmiş bir şekilde uyuyakalarak yeni yıla girmişti. Özel gün adı altındaki kutlamaları ikisi de sevmediğinden o gece ve sonrası da aynıydı onlar için. Tek farkı, takvimlerin bir yılı daha geride bırakmasıydı kuşkusuz.

Sabahında Cemre odaya girmeden kaybolan Batı, aklında ve kalbinde yer edinen Duygu ile gülümseyip kucağındaki kedisini sevdi. Evindeydi. Varlığına alıştığı kızın kokusu evin her köşesindeyken hissettiği garipliğe bir anlam veremiyordu. Sessizlik içerisinde beklerken duyduğu zil sesiyle ayağa kalktı. İki gündür her şey fazlasıyla normaldi. Ocak ayının ilk günü tatil olduğundan insanlar dışarı çıkmıştı ama o evi yeğlemişti. Gidip kapıyı açtığında Duygu'nun yüzünü görmesiyle kaşları havalandı. Dışardaki kar insanın tenini ürpertecek cinstendi. Duygu'nun kızıllarına bulaşmış beyaz lekeler gözüne çarparken kız titreyerek içeri girdi ve kapıyı kapatarak soğuğu arkasında bıraktı. "Ne işin var senin burada?" diye sordu Batı. Ellerini kızın soğuktan pembeleşmiş yanaklarına bastırdı. "Hasta mı olmak istiyorsun güzelim?"

Duygu omuz silkerek kollarını ona doladı ve "Seni çok özledim," diye fısıldadı. "Cemre ve Doğu evdeydi en son. Doğu bir saate çıkacakmış. Ben de hazır o karısıylayken sana gelmek istedim." Batı da ellerini kızın beline sararken anlam veremediği bu yakınlığa gülümsedi. Geri çekilip kızın yanaklarını sertçe çekerken "Bana çok mu aşıkmış bu kızıl cadı?" dedi sesini incelterek. Duygu ellerine vurarak kurtulurken daha da kızaran yanaklarına aldırmadan "Cıvıtmasan olmaz zaten." dedi ve içeri geçti. Kuşunu ve kedisini biraz sevip her zamanki gibi Batı'nın unuttuğu yemlerini verirken keyifle gülümsüyordu. İşini bitirip koltuğa oturduğunda Batı da yanına gitti. Kız başını sevgilisinin omzuna yaslayıp "Bugün Cemre ile alışverişe çıkacağız," dedi. "Yeğenime tatlı kıyafetler alacağım. Düşünsene Batı minicik patikler, el kadar kıyafetler... Müthiş bir şey değil mi?"

"Öyle," diye güldü Batı. "Kelimenin tam anlamıyla müthiş hem de. Onun doğmasını sabırsızlıkla bekliyorum. Öyle ki Doğu bile benim kadar telaşlı değildir." Duygu gülerek başına vurdu.

Tekli koltuklarına geçip yarım saat kadar kitap okuduktan sonra Duygu saatini kontrol ederek kitabının kaldığı sayfasını kıvırdı ve koltuğun üstüne bırakarak ayağa kalktı. "Ben artık kaçayım, sonra yine görüşürüz zaten." Batı'nın burnunun aktığını gördüğünde sırıttı. "Ama mümkünse görüşmemiz sen o soğuk betonda üşütmeden önce olsun. Hem yatak büyüktü yanıma kıvrılabilirdin."

Batı çenesini dikleştirerek burnunu çekti. "Evlenmeden olmaz."

Duygu kıkırdayarak uzanıp yanağını öptü sevgilisinin ve "O da olur yakında." diyerek kapıya doğru yürümeye başladı. Holde bulduğu kedisini sevip uyuklayan kuşuna el sallayarak evin kapısını açtığında Batı odaya girip bir bere aldı ve tekrar yanına döndüğünde kızın saçlarını hafifçe sağa atarak siyah bereyi kafasına geçirdi. "Şimdi oldu." derken kızın yeşil ışık yaktığının verdiği farkındalıkla sırıtıyordu. Bu kez o öptü sol yanağını. Fark etmişti ki istemeden de olsa kızın sol yanağını öpüyordu sürekli. Dudakları sağ yanağına da değip uzaklaştığında "Geleyim mi sizinle?" diye sordu. "Uzaktan izlerim."

"Gerek yok," dedi Duygu. "Doğu'yu izle sen." Botlarını giyip arkasını döndüğünde durup omzunun üstünden Batı'ya baktı. "Seni seviyorum yakışıklı."

Batı da güldü. "Ben de seni seviyorum kızıl."

Duygu el sallayarak yürüyüp bahçeden çıktı ve kapıyı kapattı. Batı da üstüne kalın bir şeyler alıp çok geçmeden dışarı çıktı. O, Doğu'nun iş yerine giderken Duygu da Cemre ile buluşmuş; kızın nereye kaybolduğuna dair sorularını hava alma bahanesiyle geçiştirmişti. Kendilerini sokağa attıklarında birkaç mobilyacıya uğradılar önce. Bebeğin odası için beşikler bakarken Cemre o kadar mutlu ve tatlı görünüyordu ki. Doğu, kızın kafasına kalın bir bere takmış, hamile tulumunun üstüne de aynı kalınlıkta bir mont geçirmişti. Kız hafif şişmiş karnıyla yanakları çekilesi dursa da Duygu bunu ona yansıtmadan konuşmaya ve fikirlerini sunmaya devam ediyordu. Bir mağazada, bebek tulumlarını incelerken kızın gözü kahve ve beyaz karışımı tuluma kaydı. Tulumu kaldırıp minikliğine hayran olmuşçasına "Cemre," dedi. "Bunu sizin ufaklığa alabilir miyim?"

Cemre gözlerini ona çevirdiğinde kızın hevesle ışıldayan gözlerine baktı. "Bence bu harika." Yanına gidip elini elinin üstüne koydu. "Başkası için bile bu kadar mutlu oluyorken neden hala Batı ile evlenmemekte bu kadar ısrarcısın anlamıyorum." dedi. "Şimdi aranız bozuk olabilir ama yarın öbür gün birbirinizin yokluğuna dayanamadığınızda yine bir araya geleceksiniz. Bence anı yaşamayı deneyin bir kez de. İnan bana da başta korkutucu geliyordu. Anne olmak, benim için yabancı bir kavramdı. Kendimi bildim bileli tek ailem Emre idi ama şimdi geç bile kaldığımı düşünüyorum. Aşık olduğum adam harika, bir yuvam var, dostlarım var," Elini karnına bastırdı. "Bebeğimiz var. Bu o kadar hoş ki bir tarifi yok. Kelimelere dökmek imkansız."

Duygu elini boynundaki kolyeye getirirken "Sence ben iyi bir eş olmayı becerebilir miyim Cemre?" diye sordu. "Hele anne olmak... Ben bunları yaşamaya programlanmamışım gibi hissetmeme engel olamıyorum. Ona layık olmama korkum beni yoruyor." Cemre de kolyeye baktı.

"Bence dene, çünkü Batı'nın gözleri senden başkasını görmüyor. Görmeyecek de. Adam sana o kadar aşık ki hayatındaki her şeyi -ki buna güç arzusu da dahil- geri plana attı. Onunla mutlu bir hayata başlayabilme şansınız var."

Duygu alt dudağını ısırdı. "Peki şey," derken sesi çekingendi. "Ona nasıl yaklaşmalıyım Cemre? Yani birden karşısına çıkıp tamam evlenelim dersem kendimi nikah masasında bulabilirim. Malum, Batı bu ne yapacağı belli olmaz."

Cemre gülerek karnını tuttu. "Sen kabul ettiğinde o yüzüğü takmanı istediğini söylememiş miydin?" Duygu onu onayladı. "Hah, işte bu yüzüğü takıp karşısına çıkacaksın. Aptal değilse anlar."

Duygu eliyle ağzını kapattı. "Şüphelerim var." Cemre ona ters bakış attığında ellerini kaldırdı bu defa. "Tamam o zaman, kabul edeceğim o teklifi. Hatta dur, yüzüğü önünde takayım. O surat ifadesini merak ediyorum."

Cemre ile gülüşerek bebek için birkaç kıyafet alıp mağazadan ayrıldıklarında "Yoruldum ben," dedi Cemre. "Bir yere mi otursak?"

Duygu, sessiz bir sokağa saptıklarında arkasına baktı. Takip edildiklerini hissedebiliyordu. Eli belindeki silahı yoklarken "Bir an önce eve gidelim," dedi. "Orada dinlenirsin Cemre. Hem hava soğuk, hasta olursun."

Cemre kızın telaşına anlam verememişti. "Neyin var Duygu? Rengin attı birden."

Kız zoraki bir biçimde gülümsedi. "Yok bir şey, üşüdüm ya ondandır. Kızıl olmak kolay değil neticede." Bir eliyle beresini düzeltirken Cemre'nin koluna girerek yürümeye başladı. Cemre hızına yetişemediğini söylerken Duygu'nun tek derdi kızı sapasağlam evine ulaştırmaktı. Eve bir sokak kala takip edildiklerinden emin olan Duygu, telefonunu çıkarıp belli etmeden Batı'nın numarasını tuşladı. Cemre hala anlamsızca ve bir o kadar yorgunca ilerlerken Batı kardeşinin odasında oturuyordu. Telefonu çaldığında ekranda Duygu'nun ismini görmesiyle gülümseme kapladı yüzünü. Doğu onun bu haline göz devirerek notlarını incelerken "Efendim kızılım?" diye yanıtladı aramayı Batı. Karşı taraftan gelen hışırtılardan başka bir ses duyamadığında kaşları hafifçe çatıldı. "Duygu, orada mısın?"

Duygu, hızlanan adımlara lanet ederek bir anda Cemre'yi karlara doğru ittirdi. Tam o sırada koluna saplanan kurşunla arkasını dönüp çevik bir hareketle silahını çıkardı ve ateşledi. Adamlardan biri acıyla yere yığılırken Cemre'nin haykırışı Batı'yı tereddüte sokmuştu. "Duygu ne oluyor orada dedim!" Yüksek sesiyle Doğu yerinden sıçrarken Duygu ensesinde hissettiği silahla yutkundu. Gözü yerdeki Cemre'ye kayarken Kenan kızın elindeki telefonu alıp ekrana baktı ve lakayt bir gülüşle cihazı kulağına götürdü.

"Sana, çok yakın demiştim Batı."

Continue Reading

You'll Also Like

6.7K 2.2K 37
Hikâye başkarakterin akıl hastanesine yatmasıyla başlar. Kafasında canlandırdığını zannettiği hayalle kliniğe kapatılır. Aslında hayal zannettiği ve...
811K 102K 25
Yasemin, kendine ait dünyasında ona bu dünyayı veren birçok dostuyla beraber yaşayan, kalbi yaralı ama yaralarından en güzel çiçekler inşa eden bir k...
14.9K 1.2K 24
"Ağrı Dağı'nın eteklerinde uçan güvercin olamayınca, Kaf Dağı'nın tellerine sıçan horozların hikayesi." *** Biliyor musun? Ona sarılmak dünyadaki en...
5.8M 323K 45
❤ Esnaf İşi Aşk'ın ilk kitabı "Ay Çarpması" ve ikinci kitabı "Güneş Tutulması" Artemis Milenyum aracılığıyla raflarda! ❤ Üçüncü kitap çok yakında Wat...