(4.9)-Bıçak Sırtı

1.9K 174 38
                                    

Çocukken kurduğum hayallerin, gün geçtikçe tek tek başıma yıkıldığını anladığım an yaşamaktan vazgeçtim ben. Beni anlamak için ölü olmalısın.

🍁

Batı Poyraz

Batı parmaklarını seri hareketlerle klavyenin tuşlarında gezdirirken aklında dolanan onlarca soruya bir yenisi daha eklenmişti. Önceki gün kardeşiyle arasına ördüğü tüm duvarları yıktıktan sonra soluğu Melih'in eski yerinde almıştı. Onun bıraktığı bilgisayarda bir şeylerle uğraşırken Doğu da Cemre ile konuşmak için yanından ayrılmıştı. Batı dün, Memduh'un asıl patronunun Kenan olduğunu öğrendiğinden beri kafayı ona takmıştı. Bu demek oluyordu ki adam en başından beri masadaki herkesi kukla gibi yönetiyordu ve gizli patron olarak boy gösteriyordu. Dudağında telaşsız bir ıslıkla masadaki altı adamın da tüm bilgilerini ekrana kopyalarken burnunu kırıştırdı. Uzun zamandır bilgisayar işleriyle uğraşmasa da bu işi hala unutmamış olmak onu eğlendiriyordu. Batı önceki gece kardeşiyle yaptığı konuşmadan kendince bir sonuç çıkarmıştı ve bu kesinlikle değişimiyle alakalıydı. Doğruydu, değişmişti Batı. Eskisi gibi tek tabanca değildi, olamıyordu istese de. Yeni dostlar edinmiş, kardeşine kavuşmuş ve aşkı tatmıştı. Sonuncusundan emin olmasa da diğerlerinden pişman değildi. Aşık olacağına ihtimal vermeyen biriyken birkaç ay öncesine dek şimdi gönlünü kaptırmış olması -hele ki Duygu'ya- bir yandan onu huzursuz ediyordu çünkü Duygu kendisi gibiydi. İntikam istiyordu. Nefretiyle yaşıyordu ve iyi tarafına genellikle baskın gelen bir kısmı da içinde barındırıyordu. Üstelik kız birini sevebilecek biri değildi. Sevse bile bu kişi Batı olur muydu orası muammaydı. Zira Duygu, kendisini sevseydi bu kadar oyun kurmazdı gibi geliyordu Batı'ya. Seven biri sevdiğini kandıramazdı ki.

İşi bittiğinde Memduh'un dosyasını kilitleyerek düşünceleri sineye çekti ve motoruna atlayıp evinin yolunu tuttu. Memduh artık yeni hedefi haline gelmişti. Geç de olsa Batı yılanın kuyruğundan önce başını ezmesi gerektiğini anlamıştı. En güçlü halkayı temizlemekten başlamak için de Memduh biçilmiş kaftandı. Batı için ihtiyar daima değişikti ve o masadaki herkesten farklı bir yönü vardı ama artık bu bile onu kurtarmaya yetmeyecekti. Duygu'nun sakladığı şeyi de öğrendikten sonra yeni bir sayfa açacaktı kendine. Kararı netti. Hayat bir şans verir miydi bilmiyordu ama o şans için çabalayacaktı Batı. Çünkü intikamın en çok sahibinin canını acıtacağını tecrübe edeli birkaç saat olmuştu.

Evin önüne geldiğinde nisanın ortalarında olmalarına rağmen kapalı havaya göz devirerek bahçe kapısından içeri girdi. Duygu'yu bahçedeki hamakta uyurken gördüğünde yanına doğru sessizce ilerledi ve aniden hamağı ters çevirip kızın düşmesine neden oldu. Duygu sıçrayarak uyanırken yerde bulduğu bedeniyle irkildi. Başını kaldırıp pişkince sırıtan Batı'ya bakarken kendisini düşürenin o olduğunu anlamıştı. Hırsla ayağa kalkıp üstündeki tozları sildi. Bu şakalarına bile kızamıyordu artık. Kızın tek istediği biraz huzurdu ama tanrı bunu bile çok görüyordu ona. Göz göze geldiklerinde Batı merakla kızın ne yapacağını bekledi. Kızsa derin bir nefes alarak parmak uçlarında yükseldi ve boynuna sarıldı. Dokunuşuyla Batı kalbinin hızlandığını hissetse de belli etmedi veya ona sarılmadı. Her şeyden önce kızdan gerçekleri öğrenmesi gerekiyordu. Yine de yaptığı kötü şakayı cezasız bırakmasına şaşırmadan edememişti. Duygu karşılık alamadığını fark ederek geri çekildiğinde Batı hiçbir şey demeden eve doğru yürümeye başladı. Duygu da peşinden gidiyordu ve adamın göremediği büyük bir sinsilik gözlerinden akmaya başlamıştı. Batı, cebindeki anahtarı çıkarıp kapıyı açtı ve kendisini evin tek odasına sürükledi. Duygu gülerek kapıya yaslandı. Batı ise aralık kapıyı hafifçe itip içeri girdi ve girer girmez başına bir kova soğuk su döküldü.

Zamanın Üçüncü TekiliDove le storie prendono vita. Scoprilo ora