(4.4)-Zamanın Değeri

2K 180 35
                                    

Büyüdükçe kirlenenlere değil, kirlendikçe büyümeyi öğrenenlere aittir esas masumiyet.

🍁

Doğu Yazgın

Dışarda büyük bir gürültü vardı. İnsanların çoğu aceleyle bir yerlere yetişmeye çalışıyor, bazıları da deniz kenarında balık tutuyordu. Her insan farklı bir hikayeydi Doğu için. Her hikaye, farklı duygulardı. Genç adam, Cemre ile birlikte sakinleştirdiği kardeşini eve bıraktıktan sonra sevgilisinin yanından ayrılıp deniz kenarına gelmişti. Sonrasında Batı'yı arayıp buraya çağırmış ve düşüncelere dalmıştı. Yanına bir beden oturduğunda gözlerini çevirdi. Batı'nın omzunun üstünden motorunun üstünde oturan Duygu'ya kısa bir bakış atıp gözlerini karşısındaki yansımasına dikti. "Hoşgeldin."

"Hoşbuldum," dedi Batı da. "Hala bana kızgın mısın ikiz?"

"Sana kızmadığım an yok," diye gülümsedi Doğu. "Ama sanırım sinirim çabuk yatışıyor."

"Çocukken de öyleydi." dedi Batı gözlerini denize çevirerek. "Bir anda parlar, yine bir anda sönerdin. Seni tanımlamak benim için her zaman zor olurdu."

"Rolleri değişmişiz," diye mırıldandı Doğu da. "Çünkü artık bu konuda zorluk çeken benim."

Batı, burnunu çekti. Önünde balık tutan bir adam ve iki çocuğa gözleri takıldığında kafasını hafifçe sağa yatırdı. Çocukların başında aynı bere, üstlerinde aynı kıyafetler vardı. İkisi de sevinçle el çırpıp birer balık yakaladıklarını haykırırken çocukların yüzü onlara döndüğünde Batı duraksadı. İkizlerdi. Tıpkı kendileri gibi. Çocuklardan biriyle göz göze geldiğinde o ufaklık kardeşini dürttü. Birkaç adım atarak yanlarına ulaştıklarında sarışın ikizlerden biri Batı'nın diğeri Doğu'nun karşısına geçti. "Aa," dedi Doğu'nun karşısındaki. "Onlar da bizim gibi aynılar, Deniz." Diğeri başını sallayarak onu onayladı. "Evet Derya." Sonra yine gençlere döndü. "Adınız ne?"

"Doğu," dedi sağdaki. Eliyle çocuğun yüzünü okşarken babaları uzaktan onları izliyordu. "Batı." dedi diğeri. Derya, Deniz'i dürttü. "Biz de büyüyünce sizin gibi mi olacağız?"

"Evet," dedi Batı. "Bizim kadar yakışıklı olur musunuz bilmem ama yüzleriniz aynı olacak."

Doğu sırıttı. "Alçakgönüllülüğün beni bitiriyor kardeşim."

"Yalan mı söyleyeyim?" diye sordu Batı. "Kabul et ki standartın üstündeyiz. Bu da bizi yakışıklı yapar." Gözleri iki çocuğun arasında gezdi. "Hanginiz büyük çocuklar?"

"Ben." dedi sağdaki gururla. "Hayır ben." diye itiraz etti soldaki.

"Yalan söyleme. Annem senden on saniye önce doğduğumu söyledi Derya."

"Seni ben sanmıştır Deniz."

İki çocuk kendilerini unutup atışmaya başladı. "Ben senin ağabeyinim!"

"Ya hayır, ben senden büyüğüm bir kere!"

Batı ve Doğu birbirine baktı. Onlar bunu hiç tartışamamıştı çünkü kimin önce doğduğunu söyleyecek bir anneleri yoktu. Oysa böyle olabilirlerdi. Eğer bambaşka bir aileleri olsaydı belki ikisinin de tek derdi kimin daha büyük olduğunu hesaplamaya çalışmak ve atışmak olabilirdi. Güzel olurdu, diye iç geçirdi Batı. Keşke, diye sürdürdü sessizce Doğu. Bir şansımız daha olsaydı, keşke.

Çocukların babası aralarına girdi ve büyük ikizlere dönerek "Kusura bakmayın beyler," dedi. "Yine her zamanki gibi kavga etmeye başladılar. Kafanızı şişirdikleri için üzgünüm." Ufaklıklara döndü. "Hadi bakalım çocuklar, eve gidiyoruz. Anneniz aradı, tuttuğunuz balıkları pişireceğiz daha."

Zamanın Üçüncü TekiliWhere stories live. Discover now