(3.1)-İddia

2.6K 239 42
                                    

Ölmek için kalbin atmayı kesmesi gerekmiyordu. Onu yok saymak, başarıyla sonuçlanan bir intiharken hem de.

🍁

Batı Poyraz

Batı bedenini bir çöp çuvalıymış gibi tepenin önünde durduğunda Duygu kolunu tuttu öfkeyle ve onu kendine çevirdi. "Yeter artık Batı! Ne oldu? Doğu'ya neden öyle söyledin?" Dayanamayıp sesini yükseltti. "O senin kardeşin! Görmüyor musun canını yakıyorsun!" Batı, gözlerini çevirdi. Duygu daha da sinirlenirken "Biliyor musun?" diye bağırdı. "O insanlar seni değil de Doğu'yu seçerek en doğru kararı vermiş. Sen öyle sinir bozucu bir adamsın ki kimse sana katlanamaz. Kardeşin bile. Anlamıyorsun değil mi? Doğu senden nefret edecek!"

"Kes sesini!" diye karşılık verdi Batı. "Bana katlanamıyorsan defol git, Duygu! Benim kimsenin yanımda olmasına, beni kimsenin sevmesine ihtiyacım yok! Babasının biricik prensesi ne beni ne de hissettiklerimi anlayamaz. Aç kulağını iyi dinle. Sen benim hiçbir şeyim değilsin, bana karışamazsın, beni yargılayamazsın! Sen bir hiçsin kızım, benim gibi bir hiçliğin yanında durdukça koca bir hiçsin! Bırak artık yakamı, onu çok düşünüyorsan o herife git. Benim vicdanım falan yok! Beğenmiyorsan, kapı orada."

"Kolaydı!" diye bağırdı Duygu. "Sen var ya, ne yaşadıysan hakediyorsun Batı! Şerefsizin tekisin. Öz kardeşine bile sahip çıkamayan budalanın tekisin!"

Batı, bir adım geri attı. "Bunu bana öz babasına ihanet eden nankör evlat mı söylüyor? Ne biliyorsun ki kızım sen? Hiç kimsesiz kaldın mı? Gözlerinin önünde aldılar mı canını senden? Ne hakla konuşuyorsun söylesene!"

"Aldılar!" diye boğazını yırtarcasına bağırdı Duygu. "Gözümün önünde annemin canını aldılar! O herife ihanet ediyorum çünkü annemi gözümün önünde öldürdü. Oldu mu! Tatmin oldun mu, Batı?"

Batı'nın dudakları şaşkınca aralanırken Duygu'nun sol gözünden bir damla süzüldü. Sertçe, üstündeki deri ceketin koluyla yaşı sildi kız. Yıllardır kimseye söylemediği şeyi avaz avaz haykırmıştı işte. İkisi de sakinleşene kadar birbirine baktı öylece. Batı, soldaki salıncağına bindiğinde Duygu da yanındakine oturdu. Yağmur hala yağıyordu. Saçları sırılsıklam olurken Duygu başını salıncağın ipine yasladı ve "Sekiz yaşlarındaydım," diye fısıldayarak söze başladı. "Şımarık bir çocuktum. Babamın ilgisini kazanmak için türlü türlü yaramazlıklar yapıyor, her defasında bana bir zarar gelmemesi için annemin kendini feda edişini izliyordum. Hiç... Hiçbir şey bilmiyordum." Yaşları daha da hızlandı ama bu kez silmedi Duygu. "O gün, babam yine bana kızacakken annem önüme geçmiş, odama gitmemi söylemişti. Odama gitmektense odalarındaki dolaba saklandım, korkuyordum. Tartışarak içeri girdiler, dolaptaki aralıktan onları izliyordum. Handan diye bir kadının isminin geçtiğini hatırlıyorum hayal meyal. Sonra, o adamın anneme tokat atışını. Annem düşerken beni fark etmişti ama babamdan gizli ses çıkarmamamı işaret etti. Korkudan titriyordum. Onun... Gözleri dönmüş gibiydi. Bir halat getirtip tavana astı ucunu. Sonra annemin başına silah dayadı ve onu zorla bir sandalyeye çıkartıp ipi boynuna astırdı. Ben... Hiçbir şey yapamıyordum; bağırmak, onu durdurmak istiyordum ama olmadı. Annemin ayağının altındaki tabureyi tek bir tekmeyle yıktı." Elini ağzına bastırdı. Hıçkırığının sesini duyduğunda Batı ona döndü. Duygu, hüzünle başını omzuna yasladığında onu itmesi gerektiğini bilse de yapamadı. Sağ kolunu kaldırıp ona sararken doğrusu da yanlışı da umrunda değildi. Duygu ona daha da sokulurken "Annemin gözleri kapanmadı. Bana bakarak öldü. O adam... Odadan çıktığında uyanması için yalvardım anneme. Kalksın istedim, yine beni korusun istedim. Kalkmadı." Burnunu çekti. "Gördüğümü bilmiyordu Kenan. Dedi ki; annen dayanamayıp kendini öldürdü. O gün, intikam yemini ettim. İnanmış gibi yaptım. Senelerce onu gördüğüm her an annemi öldürüşü aklıma gelirken yüzüne bakarak güldüm. Beni yavaş yavaş öldüren o adamın ölümünü öyle acılı yapacaktım ki... Fakat siz ortaya çıktınız. O kadına öyle takıntılıydı ki... Biri daha bu hastalıklı sevgiye kurban gitsin istemedim. Taraf değiştirdim ve gerisi malum. Beni bulduğu yerde, gözünü kırpmadan öldürecektir." Batı, başını eğdi. Duygu omzundan kalkarken elinin tersiyle yaşlarını silip gülümsedi. "Rahatladım be!"

Zamanın Üçüncü TekiliWhere stories live. Discover now