YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)

Por yazar110

636K 27.5K 3.6K

Kendi hayatını kızının üzerine adamış bir kadın... Hayatındaki en büyük şans olan o adam... Adam bir bataklık... Más

YENİ BİR HAYAT (TANITIM)
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
Hakkımda 20 Şey
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37.BÖLÜM
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
40.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
44.BÖLÜM
45.BÖLÜM
46.BÖLÜM
47.BÖLÜM
48.BÖLÜM
49.BÖLÜM
50.BÖLÜM
51.BÖLÜM
52.BÖLÜM
53.BÖLÜM
54.BÖLÜM
55.BÖLÜM
56.BÖLÜM
57.BÖLÜM
58.BÖLÜM
59.BÖLÜM
60.BÖLÜM
YENİ BİR GELİŞME!
61.BÖLÜM
62.BÖLÜM
63.BÖLÜM
64.BÖLÜM
65.BÖLÜM
66.BÖLÜM
67.BÖLÜM
68.BÖLÜM
69. BÖLÜM
70.BÖLÜM
71.BÖLÜM
72.BÖLÜM
73.BÖLÜM
74.BÖLÜM
75.BÖLÜM
76.BÖLÜM
77.BÖLÜM
78.BÖLÜM
79.BÖLÜM
80.BÖLÜM
81.BÖLÜM
82.BÖLÜM
83.BÖLÜM
84.BÖLÜM
85.BÖLÜM
86.BÖLÜM
87.BÖLÜM
88.BÖLÜM
BİLGİ
89.BÖLÜM
90.BÖLÜM
91.BÖLÜM
92.BÖLÜM
93.BÖLÜM
94.BÖLÜM
95.Bölüm
96.BÖLÜM
97.BÖLÜM
98.BÖLÜM
-YENİ KURGU-
99.BÖLÜM
100.BÖLÜM
GELDİM!
101.BÖLÜM
102.BÖLÜM
103.Bölüm
104.BÖLÜM
105.BÖLÜM
106.BÖLÜM
107.BÖLÜM
108.BÖLÜM
109.BÖLÜM
Bilgilendirme!
110.BÖLÜM
111.BÖLÜM
DANIŞMA'
Geldi!
Yeniden!
112.BÖLÜM

41.BÖLÜM

7.6K 300 37
Por yazar110

Merhaba arkadaşlar.  Ben yine bölüm günümüz de geldim. Sanırım artık beklentileri karşılayacak bir bölüm ile geldim♥ Yorumlarınızı çok merak ediyorum bir sürü şey yazmak istiyorum ama sizi tutmak istemiyorum ve hemen okumanızı istiyorum♥

Hepinizi çok seviyorum ♥ iyi okumalar ♥ 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》

Odaya sızan ışık kapının açılmasıyla açılı bir hâl alırken Kerem'in attığı yavaş adımlar ile girmişlerdi o ışığın içine. Elini kapıya koyup ittirdi ve kapattı. Eli belini geri kavrarken tutkulu bakışları vurdu birbirini. Karanlıkta parlayan bakışlar alev alırken Kerem onunla yer değiştirip sırtını duvara yaslamasını sağladı. Öpüşmeleri derinleşirken sadece ikisinin sesi yankılanıyordu odada. Belindeki eli ile kendine daha çok yaslarken yavaşça zorla çekti dudaklarını. Bakışları onun kızarmış dudaklarından ayrılamasada sessizce baktı gözlerine. Zeynep kısılmış, tutkuyla çevrilmiş ama utanma duygusunun hâlâ var olan gözleri ile baktı gözlerine. Cevap beklediği belliydi. O cevap beklerken kendisi tamamen emindi. Sesi kendinin bile bilmediği bir şekilde çekici ve kısık çıkıyordu.

_ Sen benimsin demedin mi? Seninim. Tamamen senin olmak istiyorum. Seni seviyorum.

Göz kapaklarının kapanmasını hissederken karşılığını hızlı bir öpücük olarak geri almıştı. Kerem'in öpüşüne aynı hızda aynı derin şehvette karşılık veriyordu. Elini ensesine ve boynuna götürüp daha çok çekti kendine. Kerem iki kolunu belinden geçirip kendine çekerken ellerini sırtında gezdirdi. Onu daha çok hissederken ürpermeden edemiyordu. Kerem kollarını ondan kısa bir süreliğine çekti ve üzerindeki ceketi hızla çıkartıp kenara attı. Elleri boşluk olan beline giderken Zeynep de hemen geri sarılmıştı boynuna. Kerem'in yönlendirmesi ile varmışlardı yatağın önüne fakat bunu fark dahi etmemişlerdi. Öpüşmeleri yavaşlarken dudaklarını teninden ayırmadan çenesine ordanda açıkta kalan boynuna indirdi. İlk defa hissederken dudakları daha da rahat hareket ediyordu. İğrenmiyordu. Diğerlerinin aksine. Nazikti. Korkar olmuştu incinmesinden. Dudaklarından çıkan hırıltıyı boynuna bırakırken Zeynep tutku dolu gözlerini yavaşça kısık bir şekilde açtı ve boynunu eğdi diğer tarafa. Dudaklarındaki dokunuş öyle güzel, öyle rahatlatıcıydı ki... Kerem zorda olsa dudaklarını çekmeden yukarı çıktı ve yeniden öpmeye başlarken eli ustaca belindeki fermuara gitti. Zeynep onun parmağını vücudunda hissederken adeta alev almıştı. Kerem fermuarı tutup yavaşça aşağıya indirdi. İkisi de yutkunurken derinleşmiş bakışlar arasında bir askısını yavaşça aşağıya indirip diğerine geçti ve onunla da indirdiğinde elbise tam anlamıyla üstünden süzülüp yere düşmüştü. Nefesini tutup bekliyordu ikiside. Kerem'in eli beline gitmiş ve iyice yakınlaşmıştı ona. Yanan vücudu iyice ısınmıştı şimdi. Utancından yerin dibine girecek gibi hissediyordu kendini ama gözlerine onun baktığı gibi bakıyordu. Kerem'in hızlı bir hareketle gömleğini çıkartması ile yeniden yüz yüze geldiler. Onun derin öpüşüne aynı şekilde karşılık verirken kucağına alması ve hızlıca sırtının yatak ile buluşması bir olmuştu. Heyecanı hat safaya ulaşırken kalbi deli gibi atıyordu. Kerem gözlerini araladığında onun güzel yüzü ile en yakından karşılaştı. Onun güzelliğinden uzaklaşmak istemiyor, daha da net hissetmek istiyordu onu. Üzerinde ki yerini almışken dudaklarını dudaklarından ayırıp boynuna ve oradanda yol çizerek kulak memesine geldi. Dişleri arasına alırken içindeki sesi son anda bastırdı Zeynep. Kerem fark ederken bunu istemiyordu. Nefesini kulağına verirken konuştu. "

_ Hissettiklerini örtme. Serbest bırak kendini güzelim.

" Sesi içine karışırken gözlerini araladı ve onun koyu siyaha dönük tutkulu yeşil gözleri ile karşılaştı. Kerem'in öpüşü ile iyice sakin ama değişik duygulu bir hâl alırken onun dudakları boynundan göğüslerine inmişti. Kerem onunla bu anı yaşadığına inanamazken ezberlemek istiyordu vücudunu.

Zeynep kasıldığını hisserken elleri sütyenin arkasına gitmiş ve çözüp çıkatmıştı. İstemsizce elleri göğüslerinin üzerine gidecekken Kerem ile göz göze geldi. Kerem elleri tutup başının iki yanında birleştirdi ve gözlerine başı eğik bir şekilde baktı. Aynı duyguları onda da görüyordu ve bu daha da deli olmasına neden oluyordu. Dudaklarını göğslerine değdirdiğinde Zeynep'in inlemesini duydu. Zeynep bunu yaptığına şaşırırken bambaşka duygular yaşıyordu. Hissetmenin farkını yaşıyordu. Dudakları orada gezinirken daha alta karnına inmişti. Zeynep yandığını hissederken vücudu aldığı nefeslerden havalanıyordu. Kerem ellerini bıraktığında geri yukarı gelmiş ve öpmüştü heyecanla. Zeynep de aynı heyecanla onun gözlerine bakarken Kerem biraz doğruldu ve hızlıca üzerindekileri çıkarttı. Zeynep iyice nefessiz kaldığını hissederken nefes aldı. Kerem kendisininde son parçasını çıkardıktan sonra üzerindeki yerini almıştı. Yine nefessiz kalmaya devam ederken birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı. Zeynep'in yüksek sesi kulaklarına dolarken hırıltı ile karşılık verdi Kerem. Hissettiği acı ile tırnaklarını geçirmişti Kerem'in sırtına. Bu an farklıydı. Onun için özel olan ilk olan buydu.

Hissettiği acı yerini başka, istek arzu duygularına bırakırken birbirlerini tamamen hissediyorlardı. Kerem'in dudakları yüzünde dolaşırken nefeslerini hissediyorlardı.

_ Çok güzelsin.

Kendini ona daha da teslim ederken ellerini vücudunda gezdirmeye başlamıştı.

_ Seni seviyorum.

Derin bir nefes alırken okşadığı vücuduna karşt cevapladı.

_ Seni seviyorum.

İkisinin de istekli aşk dolu sesi onları kendinden geçirirken hızlanmalarına neden oluyordu. Saatin kaç olduğunu bilmeden sona geldiklerinde Kerem'in o değişik sesini yine duydu en yakınından.

_ Benimsin. Sadece benimsin.

Gözleri kapanırken dudaklarındaki son sesi verdi ve soluk soluğa cevap verdi ona kollarını boynuna sarıp öptükten sonra.

_ Seninim. Sadece seninim.

Rahatlamayla kendini Zeynep'in üzerine bırakırken Zeynep ona sarılmış onun gibi derin derin nefesler alıyordu yutkunarak. Bu ilkti işte onun için. Bu özeldi. Kerem onun saçlarını okşayıp dudaklarına yumuşacık bir öpücük bıraktıktan sonra üstünden dikkatlice kalkıp yanına uzandı ve yorganı üzerlerine çekip arada mesafe bırakmadan uzandı yanına. Zeynep de yavaşça ona döndü ve zor açık tuttuğu gözleri ile ona baktı. Kerem dikkatlice elini belinin altından geçirdi ve mümkünmüş gibi daha çok yaklaştı, ayrı kaldığı dudaklarını öptü mutlulukla. Zeynep onun gözlerine bakarken gülümsedi ve elini yanağına koyup okşadı yavaşça. Kerem'in dudaklarını yüzünün her yerinde mutlulukla hissederken eli onun boynuna doğru düşmüş ve gözleri daha fazla kendini tutamadan kapanmıştı.

Kerem hiç bıkmadan yüzünü öperken uyuduğunu anladığında yüzündeki gülümseme daha da büyüyerek izlemeye başladı onu. Bir kolunu kırıp başının altına koydu ve diğer eli ile yanağını omzunu boynunu okşayıp ilk defa yaptığı bir şeyi yapıp gülümseyerek içindeki mutlulukla izledi onu. Şuanda yatağında bir kadının, sevdiği kadının yattığına inanamıyordu ama öyleydi. Sevdiği kadın, karısı birde kızının annesiydi. Kolunu çekip başını yastığa koydu ve onu doyamayarak öpüp koklayarak kendine çekip göğsüne yasladıktan sonra yorgunlukla kapattı gözlerini.

Olduğu yerde kıpırdamadan uyumuş ve şimdide yavaşça o şekilde aralamıştı gözlerini. Kollarında olduğu adamın yoğun erkeksi kokusu gitmişti ciğerlerine. Yüzünde oluşan tebessüm onun kolları kadar sıcacıktı. Asla pişman değildi. Aksine mutluydu. Başını biraz çekip yüzüne baktığında uyurken bambaşka bir adam olduğunu gördü ve bu iç çekmesine neden oldu. Korksada elini yavaşça yanağına koyup hafifçe okşadı. Bu durumda olduğunu inanamıyordu. Başta karşı çıkıp saçmalık dediği şey şimdi hayallerini gerçekleştiriyordu. Bir daha asla dediği şey gerçekleşmişti. Hemde seni seviyorum dediği sevdiği adamla. Bunun mutluluğu içinde ayrı bir yer edinirken Kerem'in tam anlamıyla kendisine dönmesi ile eli durdu yanağında. Uyandığında ne diyeceğini bilmiyordu. Tek bildiği çok utandığıydı fakat bunu yenmeye çalışıyordu. Belindeki kol sıkılaşırken kendine çekmiş ve daha sıkı sarılmıştı. Demekki o gördüğü evlilik böyleydi. Bir yere ait olmak böyleydi. Karşısıdaki gözler yeşillenip aralandığında yüzündeki gülümseme onun yüzüne yansımıştı hemen. İlk defa görmüyordu böyle derin gözlerini kısarak güldüğünü ama anlamının derin olduğunu çok iyi biliyor ve görüyordu. Gözlerine baktığına inanamazken bunu yapabiliyordu. Onun sıcacık dudaklarını alnında hissettiğinde mutluluktan uçacak gibiydi artık. "

_ Ben n'aptım da sizi hak ettim bilmiyorum ki. Günaydın güzelim.

_ Günaydın.

"Gözleri yeniden buluştuğunda Kerem bu sefer saçlarını okşayıp yanağını ordanda dudaklarını öpmeye başlamıştı. Ona karşılık verirken iyice ona ait hissediyordu kendini. Kerem doğrulup üzerine eğilmesiyle kollarını doladı hemen boynuna. Dudakları dudaklarından boynuna inip kendine hapsederek öpüyordu. "

_ Çok güzelsin yine söylüyorum.
Ve bu güzellik de benim.

"Dudakları boynunda detaylıca gezinirken Zeynep onun kollarında dokunuşlarında eriyordu adeta. Elleri ensesinden sırtına doğru inmeye başladı ve birazda olsa pürüzlü olduğunu anladı. Bunları dün omu yapmıştı? Eli orada dolaşırken kendine inanamadı ama fark ettirmek istemeden yavaşça dokundu. Kerem'in iyice üzerine eğilmesiyle omzunu öptü şefkatle. Bakışları buluşurken Kerem'in şefkatli dudaklarını hissetti bu sefer omzunda. "

_ Yanımda, yatağımda yatan ilk ve tek kadınsın. Herkes için geçerli annem bile, o bile uyumadı benimle. Sadece sen.

" Eli yeniden yanağına çıkarken ışıldayan gözler ile bakmaya devam etti. "

_ Asıl biz n'aptık da seni hak ettik. Artık söylemekten çekinmediğim gibi tekrarlamaktan da çekinmiyorum; seni çok seviyorum.

Dün gözlerinden geçen ve hiç sönmeyen ışık daha fazla parlamıştı gözlerinin içinde. Bunu ondan duymak öyle güzeldi ki... Dudaklarına yumuşacık bir öpücük bırakıp güzel gözlerine geri baktı.

_ Bunu söylemekten hiç çekinme olur mu? Hep söyle. Çünkü bende seni çok seviyorum. Kalbimin gerçekten atmasına neden oluyorsun. Sizin yanınızda kalbim atıyor benim. Çünkü sizi çok seviyorum. Ne kadar şanslıyız ki evliyiz, kızımız var. Hem belki artık ikinci çocuk fikrine de karşı çıkmazsın.

Yüzü gülerken o da güldü bu düşüncesine.

_ Sen olduktan sonra karşı çıkmam. Ama biraz erken daha Duygu tam büyümedi. Biraz zamanı var.

Ondan duyduğu olumlu cümleler içinde bir şeylerin hareketkenmesine neden olurken yeniden buluşturdu dudaklarını. Elinin altındaki vücudunu okşuyordu ezberlemek isteyerek. Böyle şeyleri ilk defa hissediyor, kalpten hissediyordu. Kerem'in başını göğsüne koyup sarılmasına şaşırırken belli etmeyip ona sarıldı hemen. Sanki kırk yıllık çiftler gibilerdi. Düşündüğü olmamış o utanma duygusu geçmemişti içinden. Tamamen onunken neden utanacaktı ki? Ona sıkı sıkı sarılırken dudaklarını yeniden boynunda hissediyordu. Eli onun sırtında dolaşmaya başlarken Kerem öpmeye derin derin solumaya devam ediyordu kokusunu. Hiç bir kadının kokusunu böyle hissetmemişti. Hiç bir kadını böyle isteyip, böyle hissetmemişti. Bir gün bir kadının göğsünde böyle uyuyacağını hiç düşünmezdi. Kokusunu içine çekerken burnunu sürttü boynuna, öptü defalarca. Zeynep bundan mutluluk ve huzur duyarken elini teninden ayırmadan saçlarına çıkartıp yavaşça okşadı.

_ Kerem.

_ Efendim güzelim.

_ Sen bizi hiç bırakmayacaksın değil mi?

Sesi istemeden de olsa titremişti. Kerem hızla başını kaldırıp sulanmış olan tireyen gözlerine baktı içi yanarak. Elini yanağına koyup okşarken öptü.

_ Ben sizi hiç bırakmayacağım. İnsan ailesini nasıl bırakır ki? Evet bende bilmiyordum ama artık çok iyi biliyorum ve sizi bulmuşken asla bırakmam. Sen böyle şeyleri düşünüp üzme artık kendini. Ağlamanı istemiyorum. Güzel gözlerinden yaş gelmesin, gülsün. Tamam mı? Bir daha böyle şeyler düşünmek yok. Ben sizi çok seviyorum. Siz benim ailemsiniz, herşeyimsiniz, sahip olduğum tek şeysiniz. Şirin baba şirinelerini nasıl bırakır ki.

Gözünden yaş düşmeden burnunu çekti güldü. Artık çıkaracaktı bu fikirleri aklından. Çünkü onlar düşünmeye gerek yoktu.

_ Ben sizi asla bırakmam. Size zarar gelmesine asla izin vermem. Ne olursa olsun asla izin vermem.

Diyip ciddileşen yüzü ile öptü alnını. Evet asla izin vermezdi. Peki ya yaşadığı içinde bulunduğu karanlık tarafı zarar görmesine neden olursa? Bunun olmaması için herşeyi yapacaktı. Kimsenin kendisinin bile zarar vermesine izin vermeyecekti. .............................

Seguir leyendo

También te gustarán

91.1K 17.7K 15
oğlum sadece en sevdiği oyuncakları kırıyor. ben onun yok ettiği kumdan kalelerin kralıyım omegaverse, etl texting
108K 3.8K 42
Genç Ağa'nın sıradan ama bir o kadar da güzel bir kızla olan evliliği ve o evlilikten doğan büyük bir aşk hikayesi. karşılarına ne engeller çıkarsa ç...
1.8M 57.6K 33
Aşkı bilmeyen iki gencin hikayesi.... Cennet ; 17 yaşındaki bir genç kız uçan kuş dahi yüzünü görmedi öyle derlerdi cennet için görmedi kimse onu bil...
Yasemin Kokusu Por Tugba46

Ficción General

141K 11.1K 65
Ömer sevdiğim dediği kadının bu gece katili oluyordu. Bunu fark edemeyecek kadar öfkesinin hakimi olmuştu. "Ben bir şey yapmadım...!" Bu kelimeleri...