67.BÖLÜM

3.9K 230 30
                                    

Merhaba arkadaşlar ben geldim. Öncelikle bu bölüm biraz kısa oldu bu yüzden Özür dilerim hepinizden. Uzun bölümlerde gelecek fakat gün geçmeden atayım dedim bu yüzden yinede paylaştım. Bu seferlik beni affedin♥

Sizleri çok seviyorum iyi okumalar♥》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》

Ne oturabiliyor ne dolaşbiliyordu. Ne yapacağını ilk defa bu kadar bilmiyordu. İçi yanıyordu. Öfkesi yeterince içindeyken acısı anlatılmadı. Dayanılmazdı. Bebeğini kaybetmenin üzüntüsüyle birlikte karsının acısı o son söyledikleri son gözlerine baktığında an...

Elini hızlıca ensesine götürüp hareket ettirdi ve gözlerini kapatıp açtı.  Şuanda düşünmemeliydi. Bunu yapması imkansızdı, biliyordu.  Ama yapmalıydı. Karısını gördüğünde ona destek verebilmeliydi... Ne diyeceğini bilemiyordu. Nasıl diyeceğini bilmiyordu.

Onu çok görmek sesini duymak istesede bunun altında eziliyordu. Başını yukarı kaldırıp derin bir nefes verdiğinde gelen ayak sesleri ile yavaşça geri indirdi. Can ve Yağmur endişeli bir biçimde hızlı adımlar ile yanına ulaşmıştı.

_ Kerem. Noldu? ! Doğru mu?!

Kerem'in bakışları Yağmurun karnına indiğinde acısının nüksettiğini daha net anladı.

_ Tersi bir cevap vermek isterdim. Öyle olsun isterdim.  Ama değil. Lanet olsun ki değil.

Yağmurun yeniden gözleri dolmaya başlarken ona yaklaştı biraz daha ve elini tuttu. Sesi üzüntüsünü belli ederek kısıktı.

_ Çok üzgünüm. Herşey adına. Duyduğumda şok oldum.

_ Üzütünün en büyük anlatılmaz halini yaşıyorum. Hissettiğimi yansıtamıyorum. İçim yanıyor. Koskoca bir yangın var.  Öfke, nefret hepsini bastıran acı.... Anlatamam. Tek istediğim karımı görmek. Ondan sonra yapacağım şeyler var.

_ Sen hiç merak etme kardeşim, hiç merak etme senin yanındayım. O yapacağın şeylerde sonuna kadar yanındayım. Ne gerekiyorsa. Ki bu sefer senin yöntemlerinle. Hiç şaşmadan.....

****

_ Ben ne zaman göreceğim karımı?! Daha fazla bekleyemiyorum diyorum anlıyorsun değil mi beni!

Karşısındaki doktora saldırabilecek potansiyeldeyken bunu karşısında ki adam da görüyordu. 

_Kerem bey. Ameliyat bitti efendim ama kolay değildi. Yoğun bakıma aldık, dinlenmesi gerek. Bakın bu gece ilaçlarla sakinleştirerek uyumasını sağlayacağız bu onun için çok iyi olacak. Yarın akşam içeri sokabilirim sizi. Bu karınız için en iyisi. İçeri girersiniz ve o da kendine gelmiş olur. Şu anda en çok size ihtiyacı var zaten.

Kerem başını sallarken kapıyı çekerek çıktı odadan ve ilerleyip karşıda ki camı açtı, nefes almaya çok ihtiyacı vardı. Karısı olmadan çok da mümkün değildi ama... Doktorun dediği gibi birbirlerine ihtiyaçları vardı ve birazda olsa sakin olmayı başarmalıydı.

_ Kerem bey.

Yanına döndüğünde Ufuk vardı.

_ Söyle Ufuk.

_ Efendim birşey bulduk. Siz kesin dediniz ama kesin değil sadece bir ipucu. Bunun üzerinden bazı şeyleri araştırmaya başladık.

Kerem'in dikkatini konu hemen çekerken tamamen ona dönmüştü.  En ufak bir ipucu bile önemliydi.

_ Ne peki hemen söyle.

_ Ateş edenin tam karşıda olduğunu varsaydık ve o yöne doğru ilerledik. Az çok kurşun hızını da kafamızda tartınca o yöne doğru ilerledik. Oraya giderken yerde bunu bulduk efendim.

Kerem Ufuğun uzattığı şeye bakarken kaslarını çattı. Üzerinde alev resmi olan amblem gibi birşeydi. Hemen elinden alıp dikkatlice baktı ve arkasını çevirdi.  Aynısıydı arkasıda.

_ Bir şey anlatılmaya mı çalışıyor yani?

_ Eğer onlar bıraktıysa olabilir efendim. Tabiki kesin değil ama yinede size bildirmek istedim.

Kerem bakışlarını alevden alıp Ufuğa çevirdi ve elini omzuna koydu.

_ İyi yaptın. Beni iyi tanıdığını biliyorum Ufuk. 

Ufuk başını aşağıya eğip geri kaldırdıktan sonra Kerem elini biraz daha bastırdı. 

_Kim olduğunu bulmayı ne kadar istediğimi, bulunca neler yapabileceğimi de iyi biliyorsun. Eğer ki ihtimal bile vermiyorum ama bulmamazlık gibi bir şeydede ne yapacağımı çok iyi biliyorsun. 

_ Evet efendim.  Hiç merak etmeyin.  Bulacağız.  En kısa sürede.

_Biliyorum. Herşeyi kullan Ufuk. Elindeki herşeyi. Bana da sorma bu iş için herşeyi kullan.

_ Merak etmeyin efendim.

_ Sen araştırmaya devam et.

Ufuk başını salladıktan ve Kerem elini indirdikten sonra çekilip gitti. Kerem ise cama geri dönüp elindeki alevi incelemeye başladı. Ne demekti bu? Neyi kastediyordu?

******

Gün daha fazla nasıl geçirebilirdi bilmiyordu.  Yağmur hamile olduğundan, ona kıyamadığından zor da olsa eve yollamıştı. Canda onunla gidince oturmuş başını eline yaslamış bekliyordu. Uyuyamacağını çok çok biliyordu.  Nasıl uyuyabilirdi ki zaten.  Olan hiç birşeyi hazmedemiyordu. Yıkık döküktü. Kaybın en büyüklerini yaşıyordu.  Acının öfkenin... Bunları hepsini öyle yoğun hissediyordu ki... Ama karşılık veremiyordu bu duygulara. Istemsizce içinde alevler kaynarken dışarı vuramuyordu.

Ama aklında herşeyi yapacaktı. Karısının, bebeğinin öcünü alacaktı. Onlar için yapacaktı.  Doğmamış bebeğinin acısını öyle derinden hissediyordu ki! Daha yeniydi bu sevinç bir sürü şey yaşayacaklardı, göreceklerdi. Ama olmadı! Oldurtmadılar! Ya karısının acısı! Gözlerinde gördüğü korku, duyduğu o sesi! Hiç aklından çıkmıyordu bunlar. Sürekli bunlar vardı ve beyni patlayacaktı artık. Daha da öfkeleniyordu ve bunun onu ele geçirmesini istemiyordu. Bu yüzden elini yumruk yapıp sıkmaya başladı. 

Tek istediği karısını sağlıkla görmekti. Onun yanında olmak sarılmak öpmek acısını paylaşmaktı. Böyle tek olmuyordu. Onu hissediyordu acısını hissediyordu ama yanında dokunarak sarılarak daha da hissetmek istiyordu. Ona sarılmak o acıyı çekmek istiyordu.

Önce karısının acısını   çekmek, ardındanda bunu yapanların canını içlerinden çekip almak istiyordu!

****

Sabah doğru hala aynı duygular ve aynı şekilde dişleri sımsıkı kasları gerili beyni patlayacak gibi oturuyordu. O böyle beklerken içeri giren doktor bir anda geri çıkmıştı.  Kerem hemen ayağa kalktığında doktorun önünü kesti.

_ Ne oldu ?!

_ Kerem bey müsade edin. Müdahale etmem gerek. 

_ Noldu lan noldu! Söyle hemen! 

Doktor derin bir nefes aldı ve devam etti.

_ Kerem bey bakın baygın olmasına rağmen şiddetle ağlamaya başladı.  Hissediyor. Sakinleştirici verm...

Lafı tamamlanamadı çünkü Kerem çoktan onu itip koşarak  karşında ki kapıya ulaştı ve hemen açıp o içini daha da parçalayan sesi duymaya başladı.  Çaresizliği en derinden daha da hissederken içi daha da yanıyordu ...................................

YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now