20.BÖLÜM

7.2K 291 54
                                    

Merhaba arkadaşlar ♥ Nasılsınız? Umarım çok iyisinizdir♥ Haftanın ortasındayız ve benim için oldukça hızlı geçiyor; sanırım sınavların yaklaşması nedeniyle:) Aman çalışın dikkatli olun♡ Baharda geldi. Güneş açtı. Ohh mis gibi. Sonunda güneş yüzü gördük.  Yazada az kaldı zaten. Ama sanki hikayemizde hem yaz var hem kış. Neyse bir şey demeyeyim siz okuyunca karar verin bana yazın olur mu? 
Çok teşekkür ederim♥ iyi okumalar ♥ 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》 》

" Zeynep koltuğa oturmuş Duyguyu yürütmeye çalışan Kerem'i izliyordu. Duygu artık yavaş yavaş yürüyebiliyordu ve bu Kerem'in yardımıyla daha kolay oluyordu. Artık bazı şeyleri anlayabilecek yaşa gelmişti. Anne diyordu itiraz ediyordu istediği şeyi gösterebiliyordu neredeyse yürüyebiliyordu. Babasına baktığında kızına nasıl baktığını gördü.  Gerçekten baba gibi bakıyordu. Babadan da öte bakıyordu.  Daha tanımıyordu bu adamı ama onun yanında oluşan güven duygusunu çok uzun zamandır hissetmiyordu. Hep korku hep bir endişe vardı içinde ama şimdi yoktu. Sıcacık bir ortam gülümseyen yüzler çocuğunu seven gözünün için bakan bir adam vardı. O gözlerindeki karaltıyı görmüştü bir iki kez ve ne kadar farklı olduğunu da görmüştü. Gözlerinin rengi koyulaşırken yüzündeki ifade, yüz kasları dahi geriliyordu. Başka bir şey vardı sanki. O yeşil gözlerin altında başka birşey vardı ama çözemiyordu. Hep aklında bir soru işareti kalıyordu. "

_ Hadi babacağım. Bir adım daha at küçük şirinem.

" Kerem'in onu yürütme çabasının arasında söylediği şirinem sözcüğü çekti dikkatini. Dün söylemişti, konuşmuşlardı. Unutmamıştı. Hattâ kızına öyle sesleniyordu. Hoşuna gitmiş miydi? Evet gitmişti. Yüzündeki dalgın ifadeyi kaldırıp yerine gülümseyen ifadeyi getirmişti. "

_ Şirin baba.

" Söylediği sözle Kerem'in dikkatini çekmişti ve kendine bakmasını sağlamıştı. Ayağını diğer bacağının altına çekerken hâlâ gülümseyerek konuştu.  "

_ Çok uyumlu oldunuz yani. O şirine sen şirin baba.

" Kerem kollarından tuttuğu kızını kaldırıp kucağına aldı ve Zeynep'e döndü. "

_ Öyle mi?  Sen nesin? Hiç öyle masum değilsin. Neydi o? Hattâ iki tane var. Ha, biri somurtkan biri huysuz. Sen bu iki şirinsin. Şirinlikten çıkmış gerçi.

_ Hiç de bile somurtkan da değilim huysuz da değilim.

" Kerem konuşmanın uzayacağını anladığından koltuğa oturup kızını da oturttu. "

_ Değilsin öyle mi?  Doğru düzgün güldüğün yok...

_ Afedersin de deli miyim ben durduk yere güleyim. Demek ki komik bir şey olmamış. Olunca gülüyorum.

_ Huysuzsun ama. Herşeye çemkirme durumundasın.

_ Aaa. Ben mi çemkiriyorum? Sen çemkiriyorsun asıl.

_ Ben mi?  Ne yaptım? Örnek ver.

"Zeynep hemen öne atılıp ağzını açtı ama bir şey bulamadı. Gerçekten ne demişti ki bu adam? Konuştuklarında dahi destek olmuştu. Yapmayabilirdi ama sarılmıştı bile. Ağzını geri kapatırken arkasına da geri yaslandı. Kerem'in yüzündeki zafer gülümsemesini gördüğünde sinirlendiğini de hissetti. "

_ Tamam yapmamış olabilirsin ama bu yapmayacağın anlamına gelmiyor.

" Lafı toparlamaya çalıştı ama olmadığının tam terine batırdığının sa farkındaydı. En iyisi susmaktı. Susup gözlerini ondan çekti ve kızına baktı. Çok rahattı her zaman ki gibi Kerem'in kucağında. Sesi soluğu çıkmıyor öylece oturup bir de üstüne sevmesini bekliyordu. Konuyu değiştirmenin iyi bir fikir olduğunu düşündüğünden başka bir yoldan denedi. "

YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin