104.BÖLÜM

2.9K 119 38
                                    






Uzun bir bölüm ile merhaba! Gerçekten uzun bir bölüm oldu arkadaşlar yorumları bol bol bekliyorum. Bir de sondaki açıklamamı okuyup düşüncelerinizi belirtirseniz çok mutlu olurum çünkü gerçekten önemli bir duyuru.

Değişik kararlar alarak girdim bu bölüme ve o karar ile yazmaya başladım. Ne demek istediğimi sondaki satırlarda ve sondaki açıklamamda tam olarak değil ancak ucundan biraz anlayacaksınız. Belki de tam anlarsınız...

Bölümün sonunda sizleri bekliyorum. Hepinize iyi okumalar....





==========================




Kalp atışı...

Şehvet, arzu, sevgi, aşk...

Sihirli kelimelerle bir araya gelen iki vücudun hissiyatları...

İşte, iyiliğin de kötülüğün de, haklının da haksızın da, kanında aşkında bir arada olduğu dünyadasın.

Burada mesele yaşamadıktı. Sistem içinde dönüp duran çarkın içinde yaşamak...

Kaçımız sistemin dışındaydık? Hepimiz çarkın içinde dönüp duruyorduk. Ve bizi bitiren daima çarkın keskin dişleri oluyordu...

Zeynep'in içinde kelebekler uçuşurken Kerem onları elinde tutuyordu. Kalbi o öyle hızlı atıyordu ki... Baba oluyordu. Belki de ilk olgularını o anda hissediyordu. Babalığı biliyordu. Kızından biliyordu ancak doğum aşamasında yeni bir babaydı. Heyecanlı bir babaydı. Dıştan gören onu her zamanki hali, soğuk tavrı ile karşılardı ancak değildi. Heyecan içerisinde yanıyordu.

Zeynep, yaşadığı bu ikinci hisle kalbi aynı hızla atıyordu. İlk seferinde de, bebeğini öğrendiği ilk anda böyle hissetmişti, yine öyleydi. Karnındaki yavrusu onlara daha da yaklaşıyordu.

İkisinin yüzünde çok anlamlı yüksek bir gülümseme vardı. İçlerindeki heyecan, mutluluk her duygu yüzlerine yansıyordu.

Eve değil, Duygu'nun da gitmiş olduğu yere, Ahmet'lere gidiyorlardı. Araba durduğunda Zeynep emniyet kemerini çözüp arabandan inmişti. Hava karamaya başlamıştı. Ancak yüzündeki gülümseme havayı bile aydınlatmaya yetiyordu. Kocası yanına gelip iri eliyle avucunu kavradığında kendini tam olarak bütün hissediyordu. Elinin sıcaklığını karnındaki bebeğinde net bir biçimde bulmuştu.

Adımları kapıya vardığında zili çalıp beklemiş ve kısa sürenin ardında Sevim kapıyı açmıştı. Yüzündeki özlem dolu gülümseme ile beklemeden oğlunun kolunu yakalamış ve kendine doğru çekmişti. Kerem içindeki mutluluk ile kendini ona yönlendirirken annesini kolları arasına almıştı. Sevim ona sıkıca sarılırken kokusunu içine çekmişti.

"Kerem... Burnumda tütüyorsun oğlum. Çok özledim yavrum..."

Zeynep o an kendini kötü hissetti. Sevim'in kapalı gözlerinde, acılı yüzündeki özlemi net bir biçimde görmüştü ve kötü hissetmişti. Anne olarak onu çok iyi anlıyordu. Duyguyu bir gün görmese uyuyamıyor o gece uykuları kaçıyordu. Onlar ise Kerem'i çok kısa sürelerde görüyorlardı. Ama karar vermişti, artık daha çok gelmeye çalışacaktı. Kerem ile birlikte daha çok gelecekti.

Sevim oğluna özlemle sarılırken Kerem de aynı şekilde karşılık vererek sarılıyor, yavaşça saçlarını okşuyordu.

"Geldim."

"Bu kadar açma arayı, kokunu çok özlemişim, Duyguyu çok özlemişim, Zeynep'i çok özlemişim."

Sevim oğlundan biraz ayrılıp yüzündeki tebessüm ile ellerini sakallı yüzüne yerleştirip özlemle bakmıştı. Oğlunun yüzünü severken yavaşça ellerini ondan çekti.

YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin