• yirmi altı

35.1K 2.4K 7.9K
                                    

- - -

26| Tek bir kalıp olmaktan çok uzağız

Yoongi gözlerini ağır ağır açtı. Nerede olduğunu algılaması biraz zaman aldığı için puslu odağının netleşmesini bekledi. Yer ve zaman kavramı onun için tamamen muammayken gördüğü ilk şey pembe saçlar ve soğuk bir beden oldu. Tenine değen buz gibi suyu hissetti. Ardından gözleri biraz ilerideki aynanın üzerine takılmış çubuk abajuru buldu. Banyoyu aydınlatan tek ışık kaynağı o loş lambadan başka bir şey değildi.

Her yerinin tutulduğunun bilincinde biraz kıpırdanmak istedi ama kucağında uykusuna devam eden Jimin'le tam mümkün olamadı. Biraz hareketlendi. Kucağındaki bedene bir zarar gelmesini istemiyor gibi tek elini onun belinde tutarken diğeriyle küvetin kenarından destek aldı. Üşüyordu. Muhtemelen üşüyen tek kişi o değildi.

Biraz toparlanır gibi olduğunda gözlerini kısarak başını geriye attı ve sağa sola kırar gibi boynunu çıtlattı. "Jimin," diye fısıldadı. Amacı onu uyandırmaktı ama ses tonu uyandırmaktan korkar gibi çıkıyordu. "Kalkmalısın."

Küveti tutan parmakları yeniden çıplak teni bulup usulca hareketlendi. Yoongi uyku sersemi olduğu için bu tepkilerinin farkında bile olmayarak yeniden "Jimin." dedi. Bacaklarının uyuştuğunu hissediyordu. Kaç saattir burada böyle aynı konumda olduklarını o da bilmiyordu.

Jimin biraz kımıldanarak kendini daha çok Yoongi'ye yapıştırıp ısınmak istiyor gibi sarılışını kuvvetlendirdi ve uykusunun arasında aralık dudaklarını onun boynuna sürtüp burnunu çekti. Birkaç mırıltı gelse de ne dediği anlaşılmıyordu. Yüzünün bir bebekten farkı yoktu. Yoongi ise bunu henüz göremiyordu.

Elini biraz yukarı kaldırıp pembe saçlara daldırdıktan sonra hafif hafif okşayarak "Jimin." dedi. Bu sefer sesi daha güçlü çıkıyordu. "Uyan."

Jimin'in gözleri hafifçe açılır gibi oldu. Ani bir titremeyle neye uğradığını şaşırırken kendini reflekssel olarak Yoongi'ye daha sıkı sarılırken buldu. Aslında soğukla arası iyiydi fakat daha önce hiç sabahın erken bir saatinde dolu bir küvette uyanmamıştı. Banyonun kapısı açık olduğu için içerisi pek de sıcak sayılmazdı.

Yoongi titreyen bedenin ne hissettiğini bilerek iki kolunu aynı anda ona sardı ve "Tamam." dedi. "Kalk bornoza saralım seni."

Jimin gözlerini açabileceği kadar açtı. Gördüğü ilk şey bembayaz bir ten ve o tene geceden esir kalan birkaç kızarıklıktı. Ne olduğunu anlamaya çalışır gibi gözlerini kırpıştırdı ama bu Yoongi'nin huylanmasından başka bir şeye neden olmadı. Şiş gözleri ve dolgun dudaklarıyla kaşlarını çatıp biraz kalkmak istediğinde Yoongi ona müsaade ederek uykudan yeni uyanmış haline baktı. Artık Yoongi de gördüğü tabloya sadece bebek yakıştırması yapabiliyordu. Jimin sanki yirmi yaş birden küçülmüştü.

"Neredeyim?" dedi gördüklerinden emin olamıyormuş gibi. "Soğuk."

"Biliyorum." Yoongi'nin en az su kadar buz kesen parmakları Jimin'in sırtında yeni bir tur attı. "Küvette uyuyakalmışız." dedi hafifçe titreyen dişlerini umursamadan. "Kalkmamız gerekiyor."

Jimin yüzünü buruşturdu. Bir an için kalkıp giyinmek ve sonra odasına geçip uykusuna devam etmek gözünde büyüdü. Sanki burada kalsa daha iyi olacakmış gibi "Uykum var." diye sızlandı. Bilinci henüz tam açılmadığı için söylediklerinin kendisi de farkında değildi. "Biraz daha uyuyayım."

"Uyuyacaksın." diyerek onayladı büyük olan. "Ama önce çıkmamız gerek yoksa aynı zamanda hasta da olacaksın."

"Ben hasta olmam ki." diyerek sızlandı. Eş zamanlı olarak kafasını taşıyamıyor gibi yeniden Yoongi'nin boynuna gömdü ve kirpikleri onun tenine değecek şekilde gözlerini kapattı. Kıpırdandığı için oynayan su ikilinin biraz daha üşümesine sebebiyet verdi. Tüm parmak uçlarının kırıştığını bile henüz fark edememişlerdi.

cruel : yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin