• dört

45.2K 3.5K 7.3K
                                    

- - -

4| Gece yatağa girdiğimde onu düşünür oldum

Y O O N G I

"Pekala Yoongi, bir bakalım." Kim Seokjin gözlüğünün orta kısmını işaret parmağının eklemiyle ittiğinde onun gözlerine bakmamak için tüm bedenini inceliyordum. Genç görünüyordu, önceki doktorlarıma göre epey genç görünüyordu. Bacak bacak üstüne atmış, dizine yasladığı küçük defterinde ne olduğunu bilmediğim şeylere göz atıyordu. Sonunda bakışları beni buldu. "Son seansımızdan bu yana hayatında değişen bir şey oldu mu?"

Göz teması kurmamak adına tanıdık odaya bakınmaya başladım. Her şey yerli yerinde duruyordu. Koyu kahveye bürünmüş odanın tek neşesi köşedeki büyük yeşil yapraklı çiçeklerdi. Geçen haftadan bu yana oluşan tek fark düzenlenmiş kitaplığın son üst köşesindeki siyah kapaklı kitabın alt rafa inmiş olmasıydı. Bunu istemsizce fark ediyordum. Elimde olmadan beynim beni bu farklılıklar konusunda uyarıyordu sanki. Yine de ses etmedim ve bir yorumda bulunmak yerine omuzlarımı dikleştirip boğazımı temizledim.

"Yeniden tırnaklarımı ısırmaya başladım."

Başını anlayışla sallarken kalemini defterine bastırdı. "Bunu yendiğimizi sanıyordum."

"Hayır, yenmemiştim. Bir süreliğine bırakmıştım." diyerek düzelttim onu. "Rahat bir dönemdeydim ve tırnaklarımı ısırmıyordum ama şimdi geri dönüşüm yaklaşıyor. Sıkı çalışmalıyım. Albüm herkesi memnun edecek kadar iyi olmalı. Son istediğim ödülü alamadığım için kötü hissediyorum. Stresliyim."

"Öz güvenin mi zedelendi?"

"Kısmen."

Sakin kalmaya devam etti. Bazen onun sakinliği sinirimi bozacak kadar uzun sürüyordu. Kalkıp gitmek veya masasına ilerleyip her şeyi yerle bir etmek arasında kalıyordum. Yine de bacağımı sallamayı ve bunun beni rahatlatacak olduğunu düşünerek yerimde kaldım.

"Tırnaklarını stresten ısırdığını kabul etmemiştin daha önce. Bunu alışkanlık olarak görüyordun."

"Hala alışkanlık olarak görüyorum. Bırakmam gereken bir alışkanlık." Yeniden kitaplığa bakıp geçen hafta dikkatimi çeken seriye göz attım. Dikkatimi dağıtacak bir şeyler arıyordum. Önümde birleştirdiğim ellerimi kıpırdattım. Baş parmağım baş parmağımla uğraşmaya başladı ve bacağımdaki titreme arttı. Ama bunlar bir şekilde alışkın olduğum şeylerdi, umursamaz bakışlarımı değiştirmedim.

"Bir süreliğine bırakabiliyorsan eğer tamamen bırakmayı da başarabilirsin. Güçlü bir kişiliğin var değil mi? Öyle olduğunu sen de kabulleniyorsun. Kendine söz geçirebilirsin." Sözlerini tamamladığını düşündüğümde ona döndüm, beni anlamak ister gibi ısrarla gözlerime bakmaya devam ediyordu. "Geri dönüşünün seni strese sokmasına izin verme. Harika birisisin. Birçok başarın var. Ne olursa olsun hayranların seni sevmeye devam edecek Yoongi. Buna inanmalı ve rahatlamalısın."

Dudaklarımda alaycı bir gülüş belirdi. Başım öne eğik, iki yana açtığım saçlarımın arasından ona bakıyordum. Öyle bir andı ki karşımdaki adamın ürperdiğini hissettim. Benden daha garip hastaları olmalıydı, bu bakış onu korkutmuş muydu sahiden? "İyi biri olduğumu düşünüyorlar," dedim boğuk çıkan sesimle. "Onları hayal kırıklığına uğratacak bir adım atmamalıyım doktor, yoksa onlarla birlikte büyük başarıları da kaybederim."

İki kaşını birden kaldırdı. "Zaten iyi biri değil misin?"

"Değilim." Omuz silktim. "Hiçbir zaman olmadım."

cruel : yoonmin ✓Where stories live. Discover now