• üç

41.2K 3.7K 4.7K
                                    

- - -

3| Hoşuna gitmiyor mu?

Şehrin en görkemli otelinin 779 numaralı odasında ünlü bir ikili bulunuyordu.

Jimin arsız bir ifadeyle karşısındakini süzerken Yoongi alaycı bir gülüşle trençkotunun cebindeki ellerini sıkmış vaziyette sağında kalan camdan dışarıya, kararmaya yüz tutmuş parlak şehre bakıyordu. Kış ayıydı, hava zaten oldukça kapalıydı, günün erken sayılacak bir vakti olmasına rağmen çoğu ışık yanmıştı.

Jimin kısık gözlerle onu süzmeye devam etti. Sahnede göründüğünden çok daha fazlası olduğunu düşünüyordu. Yoongi seviştiğine değecek biriydi.

Sevişmek.

Gerçi Jimin bu olaylara "sevişmek" adını vermezdi. Sevişmenin çok farklı bir şey olduğunu ve en azından birbirini seven iki kişi arasında gerçekleştiğini biliyordu. Bu yüzden ona göre bu eylem sadece seks veya düzüşmek kelimelerinden ibaretti. Onların üzerine anlamlar yüklemiyordu. Sadece temel ihtiyaçlar kategorisi içerisinde bulunan öylesine bir şeydi.

Yoongi açısından ise durum pek farklı sayılmazdı. Seks onun için basit bir şeydi. Olsa da olur olmasa da olur gözüyle bakıyordu. Yine de bu zamana kadar çok fazla birlikteliği olmuş, hepsinde de zararlı taraf olarak çıkmıştı çünkü sorunları vardı. Sahip olduğu kişilik bozuklukları yüzünden seks sırasında karşı tarafa farkında olmadan zararlar veriyordu. O yüzden bazı kızlar zaman zaman darp raporu alarak ondan belirli ücretler talep ediyordu. Şimdiye kadar hiçbir erkekten böyle bir dönüt almamıştı fakat Jimin'de o potansiyeli görür gibiydi. Canını acıtırsa darp raporu olmasa da altta kalmayacağını biliyordu.

Yoongi derin bir nefes alıp kolundaki Rolex saatine kısaca baktıktan sonra "Sadece ağız işi." diye mırıldandı. "Fazlasını bekleme."

Jimin omuz silkip "Eh," dedi. "Senin kaybın olur."

"Yirmi beş dakika sonra Vogue dergi çekimlerinde olmam gerekiyor Jimin, ciddiyim."

Pembe saçlı gözlerini olabildiğince kıstı ve ona baktı. Vogue'nin kapağına çok çıkmıştı ama kış aylarının hiçbirinde yoktu. İşte tam da bu detaydan hoşlanmamıştı.

"Beni boşalttığın an gidebilirsin." dedi umursamaz bir görünümün ardından.

Yoongi başını salladıktan sonra sık sık taktığı kuru kafa işlemesi olan siyah kep şapkasını çıkarttı ve yatağın köşesine koyduktan sonra başını arkaya atıp boynunu kütletti. Bu nadir anlardan birisiydi çünkü Yoongi en son kime ağız işi verdiğini hatırlamıyordu bile. Ki bu olayın gerçekleşebilmesi için deli gibi sarhoş olması falan gerekirdi.

Yine de en iyisini yapıp bir an önce bu odadan çıkabilmeyi umdu. Jimin'in fotoğraf konusunu halletmesini her şeyden çok istiyordu çünkü herkesin de dediği gibi: O kelimenin tam anlamıyla başarıya tapıyordu.

Gri, bacaklarını tamamen saran kotu dizlerinin üzerine çökmesinde biraz sorun çıkartsa da buna çok takılmadan ceplerinden çıkartığı elini Jimin'in siyah kotunun üzerine koyarak ona yaklaştı ve başını eğmeden önce son kez gözlerine bakmak istedi. Jimin ellerini geriye atmış, arkasından destek alırken rahat bir ifade ile Yoongi'yi izliyordu.

Büyük olan gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı, bacaklarının üzerinde duran ellerini hafifçe sıktıktan sonra tekini sürterek ilerletti ve sonuna kadar çekili fermuara ulaşınca vakit kaybetmeden indirdi. Bundan sonrası hızlıydı. Yoongi yetişmesi gerektiğinin bilincinde hareket ediyordu. Bu yüzden fermuarın ardından düğmeyi de açıp iki elini aynı anda kotun beline çıkartarak çamaşırıyla birlikte uyluklarına kadar indirmek istemiş, bunu kolaylıkla anlayan Jimin ise ona yardımcı olarak kalçasını kaldırmıştı.

cruel : yoonmin ✓Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt