• beş

38.3K 3.3K 5.5K
                                    

- - -

5| Lütfen ölmediğine emin ol

Y O O N G I

Tedirginlik.

Bu hissi bilir misiniz? Her şey üzerinize gelir, bacaklarınız titrer, bedeninizde sürekli bir ürperme hissi mevcuttur. Elleriniz buz tutar. Düşünceleriniz sürekli değişir. O sıkıntılı, bunaltıcı ağırlık boğazınıza oturur.

Yoksa oturmaz mı?

Başkalarında nasıl işlediğine emin değildim ama bende kesinlikle bu şekildeydi. Bir şey beni tedirgin ediyorsa delirirdim. Elim ayağıma dolaşırdı. Sanki kuzey kutbuna gitmişim gibi olurdum. Donardım. Tüm bedenim, kelimenin tam anlamıyla donardı.

Ve ben de her zaman yaptığımı yapıp küvetimin içini neredeyse kaynama derecesine gelen sıcak suyla doldurup içine girerdim. Tek çözüm yolu buydu. Doktorların söylediği o aptal şeyler zerre kadar işe yaramıyordu.

Gözlerimi kıstım.

Bacaklarım hala titriyordu. Öyle titriyordu ki suyun sıcaklığını hissedemeseydim eğer buz gibi bir odada olduğumu düşünürdüm. Öyle ki, elimdeki jilet bile bedenimden daha sıcaktı.

Saniyeler önce kıstığım gözlerimi tamamen kapattım. Hiçbir şey yolunda gitmiyordu. Hiçbir şey yolunda gitmeyecekti. Jileti görmek istemiyordum. Jileti şu an kesinlikle görmek istemiyordum.

Yine de bırakmak yerine elimi küvetten sarkıtmayı ve bir süreliğine varlığını unutmayı denedim. Böylesi bir tık daha kolaydı.

"Gözlerimin içine bak, hiçbir şeyin yolunda olmadığını söyle. Ya da insanların mutlu olmadıklarını. Ve nehrin kuruduğunu."

Banyomun duvarlarında yankılanan şarkıya karşı gülümsedim. Kendi sesimi duymaktan nefret ediyordum ama bu şarkıda beni rahatlatan bir şey vardı. Herkesi huzursuz eden sözler, benim üzerimde farklı bir etkiye sahipti.

"Özgür olabileceğini düşündün ama sistem böyledir, eğer dikkatlice dinlersen, birisi ön kapını çalıyor. Asla özgür olamayacağız, koyun gibi boyun eğeceğiz."

Gözümün önünde canlanan sahneyle duraksadım. Park Jimin'in önündeydim. Bana diz çöktürmüştü. Saçlarımı sıkıca kavrayıp onun için dudaklarımı aralamama neden olmuştu. Bir nedeni vardı. Bunu yapmamın çok bariz bir nedeni vardı. O aptal fotoğrafı yok etmesini istemiştim. Dedikoduları yok edecek bir adım atmasını. Bu benim için önemliydi. Lanet olsun ki bunu sahiden önemsiyordum. Hakkımda çıkacak en ufacık haberi bile önemsiyordum.

Tüm ödül törenleri ardı ardına dizilmişken hayran kaybedemezdim. Bu olamazdı.

Ama bir şekilde oluyordu işte. Tüm haber kanalları puslu öpücük fotoğrafımız adı altında olası bir ilişkiden söz ederken siktiğimin sim makinesi çıkıp benim şapkamla mükemmel derecede imalı bir fotoğrafı paylaşmıştı. Beni Instagram üzerinden takibe almıştı ve o fotoğrafta otel odasında görünmesi her şeyi daha da mahvediyordu.

Amacını anlamıyordum. Kesinlikle anlamıyordum.

Benimle oynamak mı istiyordu? Benimle oynamak için kendisini de yakması hiç mantıklı değildi.

"Affetmem için bana yalvar, zehirli olduğunu kabul et. Beni zehirledin."

Banyo kapısının gürültüyle açıldığını duydum. Yine de gözlerimi açmadım. Saniyeler içinde şarkının sözlerine ayak sesleri karıştı ve elimdeki jilet çekilip yerini boşluğa bıraktığında tanıdık ses bıkkınlıkla "Şimdi ise ben şiddetim," diyerek şarkının sözlerini mırıldandı. "Ben hastalığım," bana baktığını hissedebiliyordum. Bu yüzden dudağım kenarı hafifçe havalanırken "Sessizliği kabul etmeyeceğim," diyerek devam ettim. "Affetmem için bana yalvar."

cruel : yoonmin ✓Where stories live. Discover now