• on

29.7K 2.7K 5.6K
                                    

- - -

10| Sen sevgilim değilsin

Tanıdık odaya ve kapıya işlenmiş numaraya bakarken ellerim ceplerimdeydi. 

Neden burada olduğumu sorguluyordum. Neden geldiğimi. Gelmemek için milyon tane sebebim varken neden yeniden bu koridorda, bu kapının önünde olduğumu. 

Park Jimin tehlikeliydi ve ben de tehlikeliydim. 

O ateşti ben de baruttum. Yan yana durdukça birbirimize zarar vermeye aynen devam edecektik. Birinin buna son vermesi gerekiyordu. Geri adım atması gerekiyordu. Benden uzak durmalıydı. Benden kurtarmalıydı kendini. Ben nasıl geri çekilmem gerektiğini bilmiyordum, o çekilmeliydi. 

Ama Jimin ısrarla üstüme doğru gelmeye devam ediyordu. 

"Bu odaya girersem," diye mırıldandım. "Öfkeme yenik düşeceğim."

Koridor boştu. Kimse yokmuş gibi sessizdi. Gece yarısını çoktan geçtiğimiz için olsa gerek herkes uyumuştu. Gelen giden yoktu. Ve eğer ben bu odaya girersem, gürültümüzden dolayı herkes başımıza toplanacaktı. 

Çünkü gerçekten onun o kusursuz yüzünü dağıtmak için an kolluyordum. 

"Dön." dedim kendi kendime. "Hiç iyi şeyler olmayacak."

Kapıya bir adım daha attım. Elimi yumruk şekline sokarak hafifçe kaldırdım ve tıklatmadan önce bekledim. 

"Geç değil, dönebilirim. Evime gidebilirim."

Kapıyı tıklattım. 

Bu anları biliyordum. Her şey benden izinsiz gerçekleşirdi. Ben kendime yapmamam gerektiğini söyler, sürekli tekrar ederdim ve o içimde yaşayan canavar beni dinlemez, ne isterse onu yapmaya aynen devam ederdi. Yıllardır böyleydi bu, alışmıştım. 

Kapı yavaşça açıldı. Park Jimin siyah dar bir kot üzerine giydiği yakası oldukça açık gömlekle beni karşıladı. Gözlerimin içine bakarak gülümsedi.

Ve ben kapıyı tıklatmak için kaldırdığım yumruğumu onun yüzüne geçirdim. 

Düşünmedim. Ya da düşündüm fakat benliğim o düşünceleri kabul etmedi. Onu dövmek istiyordum. İki haftadır aynaya her baktığımda Jimin'in yüzünü darmadağın edişim canlanıyordu gözümün önünde. Çok bile beklemiştim. Bana yaptıklarından sonra gerçekten çok bile beklemiştim. 

Jimin aldığı darbeyle gerileyerek odanın içine girdiğinde gözlerine bakarak dedim ki: "Hala bu odaya girmemi istiyor musun?"

O da güldü ve gözlerime bakarak dedi ki: "Götün yiyorsa girersin."

Benimle alay ediyordu. Karşımda bir şansı olduğunu düşünüyor muydu sahiden? Bana karşı kazanabileceğini mi zannediyordu? Bunu rüyasında bile göremezdi. Bana elini bile kaldıramazdı. 

İçeri girdim. Kapıyı sakince arkamdan kapattım ve gözlerine baka baka ceketimi oldukça yavaş hareketlerle çıkartıp umursamazca yere bıraktım. Hemen ardından şapkam çıktı. Uzun tişörtümün kollarını yukarı çektim ve başımı arkaya atarak boynumu kütlettim. 

Kahkaha atarak bana izledi. 

"Yüzüme yumruk attın." dedi. "Ağzına sıçmak için sabırsızlanıyorum, acele et."

Ona doğru ilerledim. Saniye bile düşünmeden yeni bir yumruk atmak için hareketlendim ama karşılaştığım şey boşluktu. Jimin hızla başını eğip bileğimden tutarak atacağım yumruğa engel olmuştu. 

cruel : yoonmin ✓Kde žijí příběhy. Začni objevovat