36. Bölüm: Yıkım

14.1K 1.1K 1.6K
                                    

Bölüm Şarkıları: Majeste, Aşk Dediğin ve Seksendört, Aklımı Geri Ver 🎶

Bölüm Şarkıları: Majeste, Aşk Dediğin ve Seksendört, Aklımı Geri Ver 🎶

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Keyifli Okumalar!

***

1 Ocak 2013

Bugün yeni yılın ilk günüydü. Bu yıl, yılın ilk gününün anlam ve önemi benim için çok daha başkaydı, çünkü bugün Mert Arslan doğmuştu.

Üstelikben de hâlâ Mert'e vereceğim kazağı tamamlayamamıştım. Eğer duyduğum bir anlık öfke yüzünden üzerinde epeyce bir yol kat etmiş olduğum o örgüyü parçalamasaydım, şu an zaman benim aleyhime işliyor olmayacaktı.

Neyse ki kazağın tamamlanmayan kısmı oldukça azdı. Omuzlarına kadar bitirmiştim, geriye sadece kolları kalmıştı. Onları da akşama kadar bitirmeyi planlıyordum. Üstelik neredeyse bir aydır gece gündüz demeden bunu bitirmekle uğraşmıştım. Bu her ne kadar yorucu olsa da bardağın dolu tarafından bakmak gerekirse, geçen bu süre zarfında elim örgüye alışmış ve epey bir hızlanmıştı. O yüzden şu an bir parça daha rahattım. Çünkü saat daha öğlen on birdi ve benim, bu hediyeyi ona teslim edebilmek için tamı tamına on üç koca saatim vardı.

Sağ kolun başlangıcını yaptıktan sonra elimdeki örgüyü bırakıp gerindim. Biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı. Belki ufak tefek bir şeyler atıştırabilirdim. Yatağımın üzerinden zıplayarak kalktım ve odamdan çıktım. Ardından direkt mutfağa girdim. Buzdolabını açıp yaklaşık bir beş dakika içini seyrettim. Bu artık benim için hobi gibi bir şey olmuştu. Zaman zaman içinde damak zevkime uygun bir şeyler olmasa dahi buzdolabını açar ve neler yapabileceğimi sorgular dururdum. Çoğu zaman aklımdan müthiş yemek hazırlama fikirleri geçerdi ama üşengeç olduğumu hatırlayıp bundan vazgeçerdim, daha sonra ise buzdolabının kapağını usulca kapatırdım. Bu işlem bazen on beş dakikaya kadar çıkardı. Tabi bunu gören annem de beni mutlaka oyardı.

Buzdolabının yumurtalık gözünde gözüme çarpan bir paket çikolata beni anında cezbetti. Üstelik karamelliydi, yani en sevdiğimdendi. Hiç vakit kaybetmeden çikolatayı kaptım ve buzdolabının kapağını kapattıktan sonra oturma odasına doğru ilerledim. Annem ortalıkta görünmüyordu, muhtemelen karşı komşudaydı. Babam da odasında uyuyor olmalıydı, bu hafta bekçilik yaptığı yerde gececiydi. Ağabeyim de her zamanki gibi dışarıdaydı. Kısacası şu anda ev ve televizyon tamamen benimdi ama ne yazık ki her şey fazlasıyla sıkıcıydı. Belki de biraz dışarı çıkmalıydım, hazır kar da yağıyorken...

Hızlı hızlı çikolatamı yedim ve kısa süreli de olsa bir lezzet şöleni yaşadım. Hatta yaşadığım bu lezzet şöleninin bana yetmeyeceğini hissedip yanıma bir miktar para aldım. Bu para, dışarı çıkarken çikolata almam için bana lazım olacaktı. Hemen üzerime montumu aldım, şapkamı ve atkımı taktım, botlarımı ayaklarıma geçirdim ve son olarak da eldivenlerimi giyindim. Ardından karın tadını çıkarmak üzere dışarı çıktım.

MUKADDERATWhere stories live. Discover now