5. Bölüm: Aşk

30.9K 1.1K 236
                                    

Keyifli okumalar!

***

Sekiz yıl evvel, 9 Ekim

Eve girdiğimde kapıyı büyük bir hışımla çarptım. Duyduğum öfkeden dolayı kafamdan adeta görünmez dumanlar çıkıyordu. Onca insanın arasında yoktan yere kendimi rezil etmiş, üstüne üstlük bir de rezil olduğumla kalmıştım! Eminim ki an itibariyle Kasımpaşa'da, Gökalp'te hatta ve hatta civar mahallelerde bile benden bahsediliyordu ve bu durum benim için hiç de iyi şeyler doğurmayacaktı. Hakkımda konuşulacak olanları düşündükçe bir yandan aptal kafama lanetler yağdırıyor, diğer yandan da endişeyle tırnaklarımı kemiriyordum. Konuşulacak olanları geçtim, bunları babam veya ağabeyim duysa, ertesi sabaha bu evden canlı çıkabilmem mümkün değildi.

Üzerimdeki kabanı, onunla savaş verircesine çıkarıp fırlattım bir köşeye. Girdiğim odada adeta volta atıyordum. O mahalleye gitmem en başından büyük bir hataydı, bunu biliyordum. Bunu bildiğim halde göz göre göre oraya gitmiş ve hiç yapmamam gereken bir şey yapmıştım. Duyduğum endişe midemin kasılmasına sebep oluyordu ve bu durum biraz daha devam ederse her an kusabilirdim. Dudaklarımı kemirmekten onları neredeyse parçalayacak seviyeye geldiğimde yatağımın üzerine yavaşça çöktüm. Bir an önce sakin olmalıydım. Sakin olmalıydım ve bütün bu olanları düzeltecek çözüm önerileri düşünmeliydim.

Normalde bu tür kötü şeyler yaptığımda sonuçlarını düşünür, kafamda en kötü senaryoyu kurar ve en kötüsüne çözüm bulduğum vakit bütün senaryolara daha kolay adapte olurdum. Ama bu kez beynim sanki durmuş gibiydi. Zihnimde dönen yeşil gözler beni düşünmekten alıkoyuyordu. Babamın ve ağabeyimin tepkisinden çok, onun bu denli duygusuz davranmış oluşuna takılmıştım. Asıl endişe ettiğim şeyse günün sonunda aile bireylerimden alacağım tepkiler veya mahallelinin durmak bilmeyen çenesi değil, o yeşil gözlerin sahibinin her zaman bana bu şekilde duygusuz bakacak olma olasılığıydı. İstediğim her an birilerinin dikkatini kolaylıkla çekebilmiştim bu zamana kadar. Ama Mert'in gözlerinin önüne atladığım anda yüzünde, beni adeta ürperten rüzgarlar esmişti. İçimde koca bir yangın başlatmışken bir de bana karşı rüzgarlar estirmesi, içimdeki alevleri çoğaltmaktan başka ne işe yarardı? Elimi, korkuyla tekleyen kalbimin üzerine koydum. Ah, bana neler oluyordu böyle?.. Oturduğum yatağımda kendimi geriye doğru bırakarak yavaşça uzandım. Sanki yatağa değil de dikenlerle dolu bir çalılığa uzanmışım gibi hissediyordum. Bilirsiniz, düşünceler insanı ruhsal olduğu kadar fiziksel yönde de etkilerdi.

Her an bir yerlerden bir şeyler çıkabilir ve başım derde girebilirdi. O yüzden tetikte olmalıydım. Öncelikle bu sorunu nasıl çözeceğimi düşünmem gerekiyordu. Neyse ki ağabeyim birkaç günlüğüne amcamın yanına Muğla'ya gitmişti de en azından olayı sıcağı sıcağına öğrenmeyecekti ve benim de bir çözüm düşünebilmek için fırsatım olacaktı. Ağabeyim öğrenmedikçe babamın da ruhu duymazdı ama mahalleli her an pot kırabileceği için buna bel bağlamamalıydım. Fakat ikisinin de eninde sonunda öğrenmesi kaçınılmaz olacağı için ne yapıp ne edip bu olayı sağlam bir nedenle çevirmem gerekliydi ve aklımda, şimdiden birkaç cin fikir belirmişti bile. Mahalleli zaten olayları abarta kabarta birbirlerine aktaracağı için bu berbat durumu lehime çevirebilirdim. Abarttıkları hatta kimi zaman uydurdukları için ağabeyimi, ağabeyimi olmasa bile babamı buna, yani mahallelinin uydurduğuna inandırabilirdim. Bunun için üst düzey oyunculuk performansı sergilemem gerekiyordu lakin bu, yapamayacağım bir şey değildi. Hatta her zamanki hareketlerimden biriydi. Babamı başımdan savuşturduktan sonra gerisi kolaydı zaten. Ağabeyim, mahalleli veya arkadaşlarım arkamdan konuşsa da olurdu. Ne de olsa ben de onlar hakkında bir sürü ifşa nitelikli bilgiye sahiptim. O yüzden bu insanların benimle ters düşmek isteyeceklerini hiç sanmıyordum. Ben de olsam, ben de benimle ters düşmek istemezdim... Mesela Kasımpaşalı bu büyük hatayı çoktan yapmıştı ve kendisine uçak çarpmadığı sürece bu intikam fikrinden asla vazgeçmeyecektim!

MUKADDERATDove le storie prendono vita. Scoprilo ora