Bölüm Kırk Dokuz : Hayalet Kalp

43 6 202
                                    

Bir Saat Önce

Jacin, genç kızı kucağına almış bir şekilde odasının içine ışınlandığında Rachel gözlerini aralayıp ona baktı. Tekrardan bir rüyanın içindeydi. Dudaklarında bir gülümseme meydana gelirken Jacin, Rachel'ı yatağın üzerine bıraktı.

“Neden sürekli olarak seni rüyamda görüyorum?"

Genç adamı kendine doğru çektiğinde Jacin'in mavi gözleri irice açıldı. Rachel'ın üzerindeydi ve ona bir nefes kadar uzaktı.
“Bence bunu kendine sormalısın Rachel, unuttun sanırım ben rüyayım?"

Rachel başını iki yana sallayıp onu reddetti.
“Rüyamda hiçbir zaman kokunu alamazdım, sıcaklığını bile hissedemezdim. Şimdi ise hissediyorum, Tanrı'm çok sıcaksın Jacin," dedikten sonra ellerini omuzlarından çekip ellerine kaydırdı, siyah mürekkeplerin üzerinde parmakları gezindi.

“Tenini hissediyorum," diye fısıldadı, başını kaldırsa dudakları birleşecekti.
“Hissetmiyorsun, zihnin sana bir oyun oynuyor."

Rachel kıkırdadı. “İkimiz de bunun bir rüya olmadığını biliyoruz Jacin."

Parmakları hala teninde gezmeye devam ederken Jacin üzerinden kalkmaya çalıştı. Rachel dilini dişlerinin üzerine getirip cıkladı. “Neden beni istemiyorsun?"

Jacin derin bir nefes aldı. Genç kızı buraya neden amcası ya da Leon getirmemişti?

“Sana daha önce söylemiştim Rachel," dediğinde Rachel'ın eli elinin üzerinden uzaklaştı. Yanaklarına gelirken buz gibi parmakları sıcak tenini yaktı. Ölümün soğukluğunu bu gece ikinci kez hissediyordu.

“Ruth'un doğru kadın olduğunu nereden biliyorsun? Belki doğru kadın benimdir ha, aslında alfa dişin olması gereken kişi bensem, bunu fark ettiğinde ise çok geç olursa?"

Rachel gözlerini kırpıştırdı. Onu öpebilirdi, sadece bir nefeslik mesafe vardı ama yapmayacaktı. Saygı gösterecekti.

“Hissediyorum," dedi Rachel bir kez daha. “Aramızda bir çekim var, bunu inkar edemezsin ama sen ve Ruth'a bakınca o çekimi alamıyorum, ne düşünüyorum biliyor musun?"

Jacin bunu biliyordu, zihnindeki her şeyi görmek o kadar kolaydı ki.

“Birbirini öpen iki yakın arkadaş görüyorsun."

Rachel başını salladı, işaret parmağını genç adamın duraklarının üzerinde gezdirdi. Yumuşak ve sıcaklardı, bayılmadan önce tattığı dudaklar bunlardı.

“Bir söylenti duydum, Jacin'in alfa dişisi aslında Rachel'mış."

Jacin, Rachel'ın üzerinden kalktıktan sonra yatakta oturur pozisyona geçtiğinde Rachel da kalktı, sırtını yatağın başlığına yerleştirdikten sonra kahverengi gözlerini mavilere dikti.

“Okuldaki şöhretim pek de iyi değil."

Sırtını başlıktan ayırıp öne doğru eğildi.
“Şöhretin umurumda değil," deyip o da öne doğru eğildi. “Ama ben biriyle birlikteyim."

Rachel ellerini birbirine kenetledi, kahverengi gözleri dolmaya başlarken bakışlarını kaçırdı.

“Onunla birlikte olmasaydın bana bir şans verir miydin?"

Genç adam bunu hiç düşünmemişti. Rachel hakkında hayalleri bile yoktu.

“Vermezdin, hiç kimse okulun sürtüğüyle görünmek istemez Jacin."

Bir damla gözyaşı yanaklarından aşağıya doğru süzülürken burnunu çekti.

“Ben kimse değilim Rachel, diğerlerinin ne dediğini umursamıyorum, etiketler umurumda değil. Sırf birisi bize o etiketleri yapıştırdı diye biz o kişi olmuyoruz."

Karanlık DönenceWhere stories live. Discover now