Karanlık Dönence

Bölüm Otuz Yedi: Kızıl Peri

Multimedia : Azel Chester Reid.

*

“Ben bir avcıyım ve sizin yardımınıza ihtiyacım var. "

Cesar kızıl kaşlarını çatmış bir halde karşısındaki melez kıza bakarken derin bir nefes alıp yutkundu. Avcı diyince aklına Seth gelmişti.

“Seth diye birini tanıyor musun?" diye sordu istemsizce. Adele'in koyu kaşları usulca kalkarken başını iki yana sallayıp onu reddetti. “Hayır, o kim?"

Cesar'ın yerine Hunter “Önemsiz biri," diye mırıldandı.

“Sen tam olarak ne avlıyorsun?"

Jacin'in sorusu üzerine Adele elini kot pantolonun cebine yerleştirdi. Gözlerini hepsinin üzerinde gezdirdi, Hunter biraz daha ona yaklaşırken kokusu burnuna doldu.

“Tehlike arz eden her türlü şeyi," diyebildi sakin bir sesle.

“Cadılar hakkında ne düşünüyorsun?"

Hunter'ın sesiyle birlikte omzunun üzerinden ona bakıp gülümsedi.

“Tehlike arz etmedikleri sürece umurumda bile değil, sizi seçmemin sebebi bu."

Hunter da istemsizce gülümserken kütüphanenin kapısı açıldı. Riley uyuşuk adımlarla kendilerine doğru gelirken tüm başlar ona dönmüştü. Riley gözlerini yerden kaldırdığında Adele ile göz göze geldi. Adımları dururken dudaklarını birkaç kez açıp kapadı.

“Bu da kim?"

Kızın gülümsemesi dudaklarında donarken düz bir çizgiye büründü. Kahverengi gözleri şüpheyle dolup taşmıştı.

“Adele," dedi Jacin masadan kalkıp Adele'e yaklaşırken. “Kendisi bir avcı ve bizden yardım istiyor."

Riley elini beline yerleştirdi.
“Ne konuda?"

Meydan okuyan bakışları hala genç kızın koyu renk yüzündeydi. Adele dik bakışlarını genç kızın mavi gözlerinden çekip reserve masasına, Cesar'ın yanına ilerledi. Ardından masanın üzerine oturdu. Siyah kıvırcık saçlarını geriye doğru attıktan sonra bacak bacak üstüne attı.

“Kasabanızda çok fazla kaybolmuş ruh var, hiçbiri huzurlu değil. Riley ve Jacin bunu hissediyordur zaten," dediğinde Riley kaşlarını çattı. Bu kız bunları nereden biliyordu?

“Ve bu ruhların acı çekmesinin sebebi Andreas diye biri. Andreas ise Takelek diye bir canavarın emri altında, o canavarı öldürmem gerekiyor ama bunu tek başıma yapamam."

Bir es verip başını omzuna yatırarak Cesar'ın gözlerine baktı. Kendisine merakla bakıyordu. “Bir ekibe ihtiyacım var, liderim ise beni size yönlendirdi. Senin kanın, büyü gücün, ejderhan," deyip kahverengilerini Jacin'e kaydırdı.

“Jacin'in kahin güçleri, kurdu," Bakışları Hunter'ın mavilerini buldu.
“Kısacası hepinize ihtiyacım var."

Adele'in, Hunter'a bakması Riley'nin sinirlerini bozarken dişlerini birbirine bastırdı. Resmen sevgilisiyle flört ediyordu.

“Sanırım bana ihtiyacınız yok," derken sesi sert çıkmıştı. Adele kahverengi gözlerini Hunter'dan ayırıp ona baktı. Biraz sonra kendisini fareye çevirecek gibi bakıyordu.

“Güçleri olan herkese ihtiyacımız var, senin adını söylemedim diye sana ihtiyacım olmadığı anlamına gelmiyor. Yardım etmek istersen seve seve kabul edebilirim ama yok ben Viola gibi takılacağım diyorsan burnunu işime sokma."

Riley derin bir nefes aldı.

“Teyzem ve amcam da her yerde ünlü. Aranan yüz haline geldiler, yakın zamanda imza istemeye gelirlerse şaşırmayacağım."