MİLYONLUK BEBEK - BEBEK 1. KİTAP

Bölüm 24

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... OTUZ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

Uykuyla uyanıklık arasındaki o tatlı vahada sürünüyordu. Aylardır bu yatakta uyuyor olmasına rağmen ilk defa bu kadar güzel geliyordu. Yan tarafına döndü ve onun göğsüne sığındı. Erkeğin yanağının altında atan kalbi çok güçlüydü. Erkek kolunu onun omuzlarına sardı.

Arkasına yastıklar koymuştu. Sigara içiyordu. Başını eğip ona baktı ve sigarayı genç kadına uzattı. Bu anı hatırlıyordu. İlk seviştikleri zamanda böyle ona sigara vermişti. Gabreilla, onun elinden bir duman aldı ve gülümsedi. Kendisini uzun zaman sonra ilk defa bu kadar iyi hissediyordu.

Sleven, derin bir iç çekti ve nazikçe onun başının üstüne bir öpücük kondurdu. İşleri kendisi açısından olmaması gereken bir hale getirmişti. Az önce yaşadıkları şey hiçbir şeye benzemiyordu. Onunla her sevişmeleri çok güzeldi ama bu başka bir boyuttaydı.

Gabriella, yanağını onun göğsüne sürttü. "Evli değilsin değil mi?"

Kaşlarını çatarak aşağı baktı. Gabriella, başını geri atıp ona döndü. Bakışlarından sanki çok acayip bir şey söylemiş gibi bir bakış vardı. Az çok anlıyordu. Evli olsaydı başkalarına bakacak biri değildi. Onun karısını aldatacağını hiç sanmıyordu.

"Hayır, değilim" dedi onun neden bunu sorduğunu hiç anlamamıştı.

O zaman o resim başka bir kadına aitti. Belki de eskiden evliydi. Bu soruyu sormakta biraz geç kalmış olduğunu biliyordu. "O resim için çok uğraştın" dedi en sonunda. "Grace'e karşı bana yardım etmeyi kabul etmiştin"

Ah, evet. O resim elindeki tek resimdi. Aslında gidip onu çoğaltırsa bu kadar peşinde koşmak zorunda kalmazdı. "O benim kız kardeşim" dedi en sonunda. "Sekiz yıl önce öldü."

Bir şekilde memnun olmuştu açıkçası. Bu kadar şey yaşadıktan sonra bir de kıskanç bir eş ile uğraşamazdı. Ancak kardeşi için üzülmüştü. "Üzüldüm" diye mırıldandı sessizce.

Bu durumlar onun için biraz farklıydı. Bu kadınla içinde bulunduğu durumların değişikliği Sleven'ı biraz tedirgin ediyordu. Alışkın olduğu fiziksel temastan başka bir şeydi bu. Daha yoğun ve maneviydi. "Onu vurdular" dedi en sonunda. Gabriella ona en derin acılarından bahsetmişti. Bunu bilgi paylaşımı olarak görmesinde sorun olmazdı belki de. "Şehrin doğu yakası görüp görebileceğin en pis yerdi. Hayatta kalmak için en pis şeyleri yaparsın, çalarsın, öldürürsün, dövüşürsün, uyuşturucu satarsın. Silahsız gezmek demek ölüme davetiye demektir" diye mırıldandı.

İlk defa kendisi hakkında gerçek bir şeyler anlatıyordu. Gabriella, doğrulup ona baktı. Sleven, sigarasından bir duman aldı. Gözleri dalgın bir şekilde tavana dikilmişti. "Meredith, bir adamdan hamile kaldı. Kim olduğunu bana hiçbir zaman söylemedi. Muhtemelen bilseydim onu öldüreceğimi düşündü. Çocuğu aldırmak için çok uğraştım ama o hep anaç duygulara sahip bir kadın olmuştu zaten. Çocuğu doğurdu."

Tae'nin babasının kim olduğunun Sleven için bir önemi yoktu. Çocukla bir derdi de yoktu. Sadece iki kişiyi zor doyuruyordu. Kendilerine zor bakıyorlarken bir de bir bebeğe nasıl bakacaklarını bilememişti. Dahası hiçbir çocuk doğu yakasında doğmamalıydı.

Meredith ile çok büyük kavgalar vermişlerdi. En azından ilk üç ay. Sonrasında zaten hem çok geç olduğu için hem de Meredith'in bunu gerçekten istediğini anladığı için vazgeçmişti. Yapabileceği tek şey yeğenine daha iyi bakmaktı sadece.