Bölüm 21

5.7K 490 64
                                    


İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... OTUZ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

NOT: @Elifri3, yokluğunun farkındayım dövdürtme kendini bana...


Bir hafta boyunca gerçekten de ölü gibi uyudu. Onu besleyen tek şey koluna bağlı olan serumlardı. Sleven ve Leonard dönüşümlü olarak başında durdular. Zaten buraya bir başkasının girmesini kimse istemiyordu. İkinci hafta yaraları biraz daha iyi görünmeye başlamıştı. En azından yüzündeki şişlik iniyordu.

Üç hafta geçtikten sonra geriye yalnızca morluklar kaldığında gözlerini nihayet açtı. Nerede olduğunu anlamaya çalışan boş bakışları etrafına baktı. Sleven'ı gördüğünde ilk kelimesi 'su' oldu.

Bir ayın sonunda tamamen hareket edebilir hale gelmişti. Hala çok zayıftı, bedenindeki çürükler giderek iyileşse de hasar o kadar kolay tamir edilecek gibi değildi. Başlarda sadece sıvı gıdalarla beslenebiliyordu. Kendi yemeğini yiyecek kadar bile gücü yoktu. Yeni yeni katı gıdalara geçebilmişti ancak çok iştahı yok gibiydi.

En son ki görüşmelerinde çenesine kadar gelen saçları omuzlarının biraz altına dökülmeye başlamıştı. Uzun süre sünger banyosuyla temizlemişlerdi. Artık kendi başına duş alabiliyordu ve bundan çok memnun gibiydi.

Konuşmamışlardı. Zaten konuşacak kadar kendisine gelmesini beklemek durumundaydı. Bu arada Grace'i sürekli kontrol etmek zorunda kalmıştı. Elbette ki kadının kaybolduğunun farkındaydı. Hatta kafasına ödül koymuştu. Ancak henüz Sleven ile bir bağ bulamamış olmalıydı.

Biliyorsa bile kanıtı yoktu demek daha doğru olurdu. Leonard, o gece ikinci kere Isla Malikane'sine girip kamera görüntülerini değiştirmeyi başarmıştı ya da bunu başka bir yoldan yapmıştı ama emin değildi. Sadece geriye bir şey kalmadığı yolunda ona teminat vermişti.

Leonard, ona bir konuda güvence veriyorsa Sleven buna güvenmek durumundaydı. Onun sadakati konusunda bir şüphesi yoktu. O, Ted ve Leonard çok uzun yıllar birlikte yaşamışlardı.

Leonard diğerlerinden farklıydı. Bu hayattan kendisini kurtarmıştı. Orduya katılmış ve savaşlarda yer almıştı. Geri döndüğünde o heyecanlı delikanlıdan geriye yıkık dökük biri kalmıştı. İki defa intihar etmeyi denemişti. İkisinde de Sleven onu kurtarmıştı ve Solid'in açılmasıyla da ona bir iş vermişti.

Onu asıl hayata bağlayan şey asla açık ve net dile getirmese bile kesinlikle Bayan Leany'di. Sleven'ın evine Sleven'dan daha çok gidiyor olmasının tek nedeni oydu. Aralarındaki ilişkinin ne durumda olduğunu bilmiyordu fakat ikisi de duygularını ulu orta göstermeyi sevmeyen insanlardı.

Şimdilik durgun sulardaydılar. Yakında büyük dalgalarla karşılaşmaya başlayacaklardı hiç şüphesiz. O zamana kadar hazırlıklı olmalı ve bir plan yapmalıydılar.

Genç kadın duştan çıktığında üzerinde bir havludan başka bir şey yoktu. Islak saçları bedenine yapışmıştı. Duşa girdiğinde Sleven yoktu. Yeni gelmişti ve gelirken de alışveriş yapmış gibi görünüyordu. Birkaç market poşetinin yanında duran bir iki marka poşeti vardı.

Tek kaşını kaldırıp ona baktı. Erkek hafifçe omuz silkti. "Kıyafet" diye açıkladı. "İhtiyacın olur"

Bu adama inanamıyordu. Her gün şuan da yaşadıklarının bir rüya olmadığına inanmak istiyordu. Onu gerçekten de Grace'in elinden kurtarmış ve iyileştirmişti. Bütün bunları neden yaptığını gerçekten merak ediyordu. L koltuğun yanındaki tekli koltuğa kalçasını dayadı. "Sana verecek param olmadığını biliyorsun değil mi?"

MİLYONLUK BEBEK - BEBEK 1. KİTAPWhere stories live. Discover now