MİLYONLUK BEBEK - BEBEK 1. KİTAP

Bölüm 8

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... OTUZ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

Grace Isla, ticaretle uğraşan bir iş kadınıydı. Güzelliği kesinlikle dikkat çekiciydi. Sert ve işini bilen bir imaj çiziyordu. Üzerinde siyah bir takım elbise vardı. Uzun bacaklarını ve kalçalarını saran kumaş pantolon, kesinlikle yasaklanması gereken göğüs dekoltesini bulunan beyaz gömlek ve siyah ceket giymişti.

İnsanın aklına pek çok fantezi getiriyordu. Hiç şüphesiz ki imkânı olsa bu kadınla yatardı. Eline bir kırbaç verdiğinde nasıl olacağını çok merak ediyordu doğrusu.

Ne yazık ki Ted'in araştırmaları hem çok işine yarar bilgileri hem de pek hoşuna gitmeyen bilgileri sağlamıştı. Grace Isla eşcinseldi. Tercihi kadınlardan yanaydı. Bu kulüp için harika bir yemdi ancak son derece sapkın ve saplantılı bir kadındı. Kızlarından birine kancayı takarsa elinden Sleven'ın bile alması şüpheliydi.

Aslında bu gece kulübü kapalı tutmak isterdi ancak bu dikkat çekerdi. Sorun Gabriella'yı ayakaltından çekecek zamanı olmamasıydı. Çok fazla zamanı olmamıştı hazırlanmak için. İki gün önceki sevişmelerinden sonra görüşmemişlerdi bir daha.

Lisa, o ve Ted iki gündür bu görüşme için hazırlanıyorlardı. Lisa, gerekenleri temine ederken Ted ve Sleven anlaşma üzerine kafa patlatmışlardı. Gabriella ile ilgilenecek vakti yoktu. Sadece onu yolundan çekmek adına bu gece normalden daha meşgul olacaktı.

Lisa, bu görevi seve seve kabul etmişti. Bu gece gelen bütün kucak dansı isteklerini Gabriella ilgilenecekti. Kısmen gözden uzak olabilirdi bu şekilde. Gabriella, gözdesiydi. Ancak ne onun ne de bu kafayı yemiş olan kadın yüzünden iyi bir anlaşmayı kaybedemezdi.

"Bayan Isla" dedi karşısına yerleşerek. "Ülkenize hoş geldiniz"

Isla kızıldı. Kan kırmızısı saçlarını başının tepesinde dağınık bir topuz yapmıştı. Kahverengi gözleri zekâ parıltıları taşıyordu ve dudaklarındaki gülümseme Sleven'a Gabriella'yı hatırlatıyordu. Karşısında avı olan bir avcı gibi gülümsüyordu.

Grace, elini sinek kovar gibi salladı. "Bu aptal sohbetleri geçelim" dedi neşeli bir şekilde. "İkimizin bir araya gelmesinin bir nedeni var."

O bacak bacak üzerine atma hareketi... Her erkek gibi Sheron Stone'u severdi Sleven. Ancak o hareket kesinlikle Stone'u bile utandıracak kadar seksiydi. Bu kadın eğer tercihlerini değiştirmeyi seçerse seve seve ona yardımcı olurdu.

Dur bir dakika! Hayır, olmamalıydı. Gabriella'nın şu anda gözdesi olmasının nedenlerinden biri yalnızca çok iyi sevişiyor olması değildi. Aynı zamanda yapışık olmamasıydı. Bu kadınsa sapıklık konusunda zirve noktasıydı. Anlatılan hikâyeler hiç de güzel gelmiyordu kulağa.

Hafifçe gülümsedi ve viskisinden bir yudum aldı. Aslında birkaç gün içmezse daha iyi olabilirdi. Bu hızla birkaç yıla karaciğerini bir yerlerde unutacaktı ya da böbreklerini... Her neyse işte.

Bir an gözlerini kapadı. Yine konudan sapıyordu. Hafifçe burnundan nefes alıp verdi. "Babanızın kızgın olmamasına sevindim" dedi makul ve ağırbaşlı bir sesle. "Ağabeyiniz hassas bir durumdaydı"

"Ah," alay eder bir şekilde elini sallayarak güldü. "O bir aptal ve umutsuz vaka" dedi küçümser bir sesle. "Onun yerinde olsaydım uçkuruma sahip çıkamadığım için babama ağlamaktansa boğazıma bir bıçak saplardım"

Halden anlayan kadınlar... Hangisini daha çok sevdiğini bilemiyordu. Muhtemelen zeki olanlar. Elinde olmadan güldü. Başını iki yana salladı ve öne doğru eğildi. "Pekâlâ, Bayan Isla. Espri anlayışınız bütün gece devam ederse kesinlikle çok eğleneceğiz"