Bölüm 19

5.8K 516 71
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... OTUZ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Parti beklediğinden daha büyüktü. Isla Malikânesi, tamamen kendisi gibi pis işlerle uğraşan adamlarla doluydu. En azından hepsinin pis bir yanı olduğunu düşünüyordu. Ancak o kadar çoklardı ki büyük bir kısmını tanımıyordu bile.

Grace, dışında kimsenin onu tanımadığına emindi. O da etrafa gülücükler saçarak insanlarla sohbet etmekle meşguldü. Sleven ise buraya uymadığını en başında belli ediyordu.

Kadınların üzerinde nasıl taşıdıklarından emin olmadığı tuvaletler vardı. O şeylerin içinde hareket edebiliyor olmaları bile bir mucizeydi. O kadar ağır ve rahatsız edici görünüyordu ki o şeyleri neden giyip de kendilerine eziyet ettiğini anlamakta zorlanıyordu doğrusu.

Erkeklerin hepsinde smokin vardı. Kuzey kutbunda bir gece gibi görünüyordu. Beyaz ve siyahlar giyen adamlar. Şişmanlar, zayıflar, kısalar, uzunlar... Sanki Grace kendi haremini seçmek için çağırmıştı bu kadar insanı.

Tuhaf olan şeyse Gabriella'nın burada olmamasıydı. O da ölmüş müydü? Yoksa sırasını mı bekliyordu? Her neyse bile pek bir önemi yoktu. Derdi Grace'in kendisiydi.

Dikkatli bir şekilde etrafını inceledi. Daha önce Isla Malikânesine gelmemişti. Gerçekten gösterişli olduğunu kabul etmek gerekirdi. Kendi evinin muhtemelen dört katı kadar büyüktü. Arazisinden bahsetmiyordu bile. Buraya güzel bir mezar kazılırdı. Üstelik maktulü bulamazlardı bile.

Fena fikir değildi. Ancak bunu bugün yapamayacağı belliydi. Zaten buraya olay çıkarmaya gelmemişti. Araştırma yapmak için gelmişti. Daha da önemlisi neler bulabileceğine bakmak istiyordu. Bu tarz partiler uzun sürerdi ve önem sırası düşünüldüğünde muhtemelen Sleven en alt sıralarda yer alıyordu.

Farklı bir zaman olsa bu olay iş için kaçınılmaz bir fırsat olurdu ve muhtemelen Sleven'da bir smokin alırdı. Ancak bu sefer pas geçecekti. Kot pantolon ve tişört giymişti. Spor ayakkabılar ve deri ceket... Yeterliydi.

Bu gündelik kıyafetler tamamen göze batıyorlardı. Özellikle hizmetçiler küçümseyen gözlerle onu yok sayıyorlardı. Ancak bu da işine geliyordu. İçerisi tıklım tıklımdı. Ancak teras katı oldukça sakindi. Buradan herkesi daha rahat görebiliyordu.

"Bay Coldoba"

Bu gösterinin solisti onu unutmamıştı belli ki. Terasa çıkan kapılardan o kabarık elbisesiyle nasıl geçebildiğini anlamıyordu doğrusu. Matematiksel bir şeyler olmalıydı. Cidden fizik kanunlarına aykırı görünüyordu.

Doğrusu şahane görünüyordu. Eğer düşman olmasalardı onunla bir tur daha sevişirdi. Ancak ilkinin performansını düşününce pek de güzel bir düşünce değildi. Bu kadınla geçirilen birkaç saat ona pahalıya patlamıştı.

Uzun kırmızı elbisesinin üst kısmı dar ve son derece sert görünüyordu. Etek kısımları ise geniş ve kabarıktı. Baştan aşağı kıpkırmızı giyinmişti. Tırnakları ve dudakları aynı renkte boyanmıştı. Şöyle bir bakınca aslında çok ucuz görünüyordu.

"Bayan Isla" dedi sakin bir sesle.

"Dışarıda ne arıyorsunuz?" derken Grace oldukça samimi görünüyordu. "İçerideki konuklarımla kaynaşmak istersiniz diye düşünmüştüm"

Normal şartlarda içerideki konuklarının altından girip üstünden çıkardı. Normal şartlarda şuan da o süslü kadınlardan biriyle tuvaletlerden birinde vuruşuyor olurdu. Normal şartlarda yaptıkları iş anlaşmasını kabul eder ve sessizce yeni anlaşmalara yelken açardı.

MİLYONLUK BEBEK - BEBEK 1. KİTAPWhere stories live. Discover now