Bölüm 13

7.3K 567 67
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... OTUZ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Onu bulmuştu. İki gün sonra daha önce hiç görmediği bir adam yanına yanaştı. Deniz kenarındaki bir bankta oturuyordu. Adamın kafasında şapka vardı ve ellerini deri ceketinin cebine sokmuştu. Başta adama dikkat etmedi. Elindeki kitabı okumaya gömülmüştü.

"Bay Coldoba, istediğinin hazır olduğunu söylememi istedi" dedi adam aniden.

Gabriella, hafifçe gülümsedi. Ancak gözlerini kitabından ayırmadı. "Beklediğimden uzun sürdü" dedi sakince.

Adam tarzını bozmadı. Kambur oturuyordu ve başı öne eğikti. Gabriella yan gözle onu süzdü ancak yüzünü göremedi. "Bay Coldoba, cüzdanını aldığında hediyenizi vereceğini söyledi" dedi sesi hala ilk başta ki gibi son derece düzdü.

Ah, anlaşamayacağı bir nokta. "Olmaz" dedi sakince. "Bay Coldoba'ya söyle eğer cüzdanını istiyorsa o zaman bende hediyemi istiyorum. İkisini aynı anda değiş tokuş ederim aksi halde denize sallarım. Umarım onun için uygundurlar"

Bu kadın kesinlikle farklıydı. Bunu onu ilk gördüğü andan beri biliyordu ancak bu kadar olmasını beklememişti. Kesinlikle kendine özgü bir tarzı vardı. Ted, bunun arasında kalmak istemiyordu. Kaldı ki onu yalnız bırakmak zorunda kaldıkları için bundan hoşnut değildi.

Hafifçe omuz silkti. Cebinden telefonu çıkardı ve konuşmaya başladı. Kim olduğunu sorgulamaya gerek yoktu. Kendi kullan at telefonu da cebinde titreşiyordu. Muhtemelen Derek neler olup bittiğini merak ediyordu. O, diğer işlemleri halletmek için uğraşıyordu.

Uçak biletlerini kendi adına almayı düşünmüştü ancak Grace, onun geçmişini biliyordu. Derek ile bağlantısını kaçırmazdı gözden. O yüzden yeni kimlik gelene kadar beklemeyi seçmişlerdi.

Tedd, telefonu kapadı ve ayağa kalktı. "Bu gece akvaryumda seninle buluşacak. Saat on bir de orada ol. Köpekbalıklarının olduğu yerdeki banklarda"

Tam da ona yakışır bir yerdi doğrusu. Gabriella hafifçe başını salladı ancak bir şey söylemedi. Bundan sonra söyleyeceği her şeyi ona bizzat söyleyebilirdi zaten.

Genç kadın ayağa kalktı ve banktan uzaklaştı. Cebinde deli gibi titreşen telefonu açtı. "Hey" dedi neşeli bir şekilde. Şu an kendisini gerçekten memnun hissediyordu. Kimlik ve pasaportun hallolması konusunda umutluydu. Eğer işe yararsa hiç zaman kaybetmeden def olup gidebilirdi bu şehirden.

"Yarın akşam altı için tek kişilik yer ayırttım" dedi Derek sakin bir şekilde. "Banka işlemleri de halledildi. Yani şehre veda etmek için bu gece son gecen. Yarın aynı saatte bende evime döneceğim"

Gerçekten de her şey yolunda görünüyordu. Yeni gideceği yerde ona olan borcunu ödemek için daha fazla çalışması gerekecekti ama bu kimin umurundaydı ki? "Sana nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum" dedi gerçekten çok neşeli hissediyordu. Bunu başaracakmış gibi geliyordu.

"Bu işi hallettiğimizde bir şey düşünürüz" dedi adam onun da sesi oldukça neşeli geliyordu.

Gabriella, kendisine söylendiği akşam on birde akvaryuma gitti. Zeminden tavana kadar yapılmış özel bir akvaryumdu bu. Ayaklarınızın altından başınızı kaldırdığınız tavana kadar her yerde balıklar vardı. Bir zamanlar oldukça meşhurdu. Ancak insanoğlunun her şeye karşı heyecanı oldukça çabuk tükeniyordu.

MİLYONLUK BEBEK - BEBEK 1. KİTAPUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum