MİLYONLUK BEBEK - BEBEK 1. KİTAP

FİNAL

EVEEEET... BİR HİKAYENİN DAHA FİNALİNE GELDİK ARKADAŞLAR... AMA BU SON ELBETTE BİR BAŞLANGIÇ... HİÇ VAKİT KAYBETMEDEN YENİ BİR HİKAYEYLE KARŞISINIZDA OLACAĞIM... BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ İLK MAFYA HİKAYEMİN SONUNA GELDİM... UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR... ŞİMDİLİK SİZLERE SLEVEN VE GABRİELLA İLE VEDA EDİYORUM... İYİ OKUMALAR... BOL KEYİFLER...

Saat akşam on olmasına karşılık kulüp bomboştu. Aniden sosyal medyada yayınlanan bildiriyle teknik bir aksaklık sebebiyle bu geceki etkinlikler durdurulmuş ve bütün müşterilere bilet paraları iade edilmişti. Çalışanların hepsine izin verilmiş ve gelmemeleri söylenmişti. Lisa bile bugün izinliydi. Hiçbir şekilde kulübe uğramaması konusunda özel uyarı almıştı.

Bütün hazırlıklar tamamdı. Garsonlar, barmen ve özel korumalar emre amade bir şekilde bekliyordu. Müzik çalıyor ve disko topu dönüyordu. Işıl ışıldı her yer. Özel bir loca ayarlamak yerine Sleven alt kulübün tamamını yirmi kişinin rahat rahat oturabileceği şekilde ayarlatmıştı. Her ne kadar yüzlerce kişiyi alabilecek kapasitede olsa da bunun özel gösteri olduğunu unutmamak gerekiyordu.

"Hazır mısın?"

Bu soruyu en çok kendi kendine sorup durmuştu. Leonard'ın aynadaki yansımasına baktı ve gergin bir şekilde gülümsedi. "Pek öyle hissetmiyorum" dedi en sonunda. Gerçekten de ellerinin titremesini bile engelleyemiyordu.

Leonard onun ne kadar korkmuş ve gergin göründüğünün farkındaydı. Açıkçası onun konumunda olan kim olursa olsun bu şekilde hissederdi. Genç adam, dikkatli bir şekilde kapıyı arkasından kapattı ve ona doğru yürüdü. Hemen karşısındaki tabureye oturarak baştan ayağı kadını inceledi.

Hiç kimse Gabriella Coldoba'nın güzelliği ile ilgili bir şey söyleyemezdi. Tarçın rengi teni, uzun sıkı bacakları, ince beli, geniş göğüs kafesi pek çok mankenin hayalini kurduğu bir beden ve insanın aklına yasak düşünceler getiren bir yüz.

Ancak onu özel kılan şey gerçekte bu değildi. "Güzel bir kadınsın" dedi en sonunda onun gözlerinin içine bakarak. "Ancak bu dünyada senin gibi pek çok güzel kadın var bu bir avantaj değil. Sleven, bunlardan yüzlerce ve hatta binlerce gördü."

Evet, bunları tahmin edebiliyordu. Grace gibi genel tercihini kadınlardan yana yapan biri bile Sleven'ın kucağına atlamıştı. Hoş, Grace için fark etmiyordu ama o işkence edebileceği naif cinsi seçerdi genelde. Muhtemelen Sleven'a takılmamasının nedeni onun iradesinin kendisininkinden daha güçlü olduğunu görmesiydi.

"Seni özel kılan şey gücün ve cesaretin" dedi Leonard aniden. "Sleven başka türlü sadece iyi sevişiyor diye kimseye soyadını vermezdi. Sen pek çok erkeğin başaramayacağı şeyleri başardın. Açıkçası senin kadar işkence görüp ondan sonra böyle hızlı bir şekilde kendimi toparlayabilir miydim?" Bir an durup tavana baktı. "Hiç sanmıyorum" diye mırıldandı.

Böyle bir şeyi söylemek muhtemelen Leonard için çok zordu. Askeri geçmişini ve alışkanlıklarını bugün bile sürdürmeye devam ediyordu o. Her sabah beşte uyanıp yoğun bir antrenman programını takip etmekte, belli saatlerde yemek yemekte, düzeninden ödün vermemekte ısrarcıydı. Gabriella, onun bir kere bile dağıldığını, sarhoş olduğunu ya da alışkanlıklarından ödün verdiğini görmemişti.

Böyle bir adamdan bu tarz sözler duymak övgüden başka bir şey değildi. Gabriella, söylemese ya da belli etmese bile ona çok saygı duyuyordu. Öne doğru bir adım attı ve kollarını Leonard'ın boynuna sardı. Çok mutluydu. Asla sahip olamadığı ve hiç olamayacağına inandığı şeylere sahipti. Bir aile ve arkadaşlar...