Bölüm 3

63.4K 2K 183
                                    

Multimedya Bartu.

--

İlayda'yla Çağan yanımıza geldiklerinde İlayda yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu. O da anladı kavganın kokusunu bana kaş göz yapıyor. Ama bunu yaparken zorla sıçmaya çalışıyormuş yüz ifadesini yaptığının farkında değil salak. Çağan elindekileri masaya bırakıp Bartu'ya her an dövecekmiş gibi bakmaya devam etti.

"Kalkmayı düşünüyorsun heralde değil mi?"

Bartu ne diyon mal bakışı eşliğinde gözlerini Çağan'a dikti. Allaaaah gelsin kavga. Tabi İlayda'nın da benim de dışardan gülmeye götümüz yemediği için yüz ifademize bunu yansıtmadan içten içe gülme çabalarımızı bizden başka kimse anlayamıyordu o anda.

"Lan zengin züppe. Burası babanın mekanı değil. Kalk yerimden. Dağdan gelmiş bağdakini kovuyor pezevenk. Ne var anlayamadın mı hala? Ne bakıyon öyle kalk almıyım ayağımın altına!"

"Kalkmazsam nolur? Laflarına dikkat et. "

Çağan'ın "Bu olur." demesiyle Bartu'nun suratına yumruğu geçirmesi bir oldu.

Helal lan Çağan. Bir tane daha yapıştır. Oh haketti valla. Kılımı kıpırdatmam. Bakalım yolun sonu nereye gidiyor. Bartu da aynı şekilde bir yumrukla Çağan'a karşılık verdi. Çağan Bartu'yu altına almayı başardı. Çağan'dan sağ ve sol kroşeler ard arda gelmeye başladı. Hop bi anda Bartu üste çıktı. Yumruklar havada uçuşuyor.

"Hadi Çağan. Hadi oğlum. Vur birtane daha. Hop Çağan üste çıktı. Bi sağ bi sol. Hop. Niye durdu bunlar?"

Bunları dışımdan söylediğimi farkettiğim anda ağzımı kapattım. Şu an ikisi de bana bakıyor tabiki. Elime ne ara aldığımı bilmediğim çubuk krakerleri çekirdek niyetine tüketerek ne güzel kavga izliyordum. Bi ara maç spikerine bağladım ama olsun yani. Olacak o kadar. Hocanın geldiğini görür görmez bir rahatlama hissettim. Bunlar hocayı görünce yerden kalkıp üstlerini başlarını silkelediler. Ben durur muyum. Her kavgada yaptığım klasik numaramı yaptım hemen.

"Hocam arkadaşlar kavga ediyodu. Ayırmaya çalıştık da biz, ayıramadık."

Yalan.

"Tamam Tuğçe. Siz ikiniz benle müdürün odasına kadar geliyorsunuz."

O an bana sinirle bakan yüz ifadeleri. Ahaha görülmeye değerdi doğrusu. Süt dökmüş kedi yavrusu gibi hocanın peşinden gidişlerini izledim ve gözden kaybolduklarında İlayda'yla aynı anda kahkahayı patlattık.

"Ahaha kızım yine yaptın yapacağını. Ayırmaya çalıştık ha?  Bir gün şu huyun yüzünden dayağı yiyen sen olcaksın. Ahaha iyiydi ama."

"Neyse tamam. Çağan'a yazık oldu ama o öküz haketmişti boşver. Hadi yukarı çıkalım biz."

"Şu çocukla aranda ne var senin?"

"Ne olcak be hiç bi şey yok. Aman Allah korusun. Saçmalama."

"Pek öyle gözükmüyor da neyse. Ha bu arada Saç Malanmaz, taranır."

"Of. İlayda defol git şurdan. Hiç çekemeyeceğim seni."

"Aman uf tamam be. Demedik bi şey."

"Deme zaten."

Didişe didişe sınıfa çıktık. Sıramıza oturduk. Bizden birkaç dakika sonra Çağan'la Bartu geldi. Çağan 'seninle görüşecez kızım' bakışlarını eksik etmedi sağolsun. Ama o bana kıyamaz tabikide. Bunu bildiğim için umursamadım.

Bartu ise geçerken,

"2 oldu. Alırım bedelini." dedi.

Hıh yemişim 2'ni. Sen daha benden çok çekeceksin. Tamam hala ondan tırsıyorum ama sadece yalnız olduğumda. Bana çirkin demek ne demek, merdivenlerde kolumu morartmak ne demek göstereceğim. Evet çok ciddiyim. Kolumu nasıl tuttuysa cidden morartmış.

Günün geri kalanı gayet sıradan geçti. İlayda'yla eve vardığımızda koltuklara yayıldık. Bir on dakika üzerimizden yorgunluğu attıktan sonra okul kıyafetlerimi çıkartmak için odama çıktım. Ve ne oldu siz tahmin edin? Sabah aceleyle çıktığımız için oda, sabahki yastık savaşının izlerini taşıyordu.

"İlaydaaaa. Çöp poşetini de kap gel çabuk." diye İlayda'ya bağırdım.

Bi şey anlamasa da elinde bir çöp poşetiyle geldi. Ve odanın halini görünce anladı o elindeki çöp poşetini niye getirdiğini. Ben hemen aşağı inip elektrikli süpürgeyi odaya çıkarttım. Kolları sıvadık ve o bok götüren odayı bir güzel temizledik. İkimiz de yorgunluktan pestilimiz çıkmış vaziyette bir kenara yayıldık.

İlayda gülerek;

"İyi işti. Bak elimizden bir iş geliyormuş. Biz bu ikimizin ayrı eve çıkma fikrini iyiki de akıl etmişiz bence. Bu işin altından kalkarız kızım biz." dedi. Hala neşeyle gülüyordu.

"Aynen canım benim." diyip havadan öpücük yolladım.

Eliyle tutarmış gibi yaptı ve o elini kalbine götürdü.

Sonra aniden aklıma annem geldi. İlk defa bu sene İlayda'yla ayrı eve çıkıyoruz ve ben hiç annemi aramadım. Çok güzel.

"İlayda benim annemi aramam lazım."

"Tamam canım. Ben aşağıdayım. Bir şeyler hazırlayacağım, biraz acıktım. Hem film falan seçiyim. İzleriz beraber."

"Olur, tamam" dedim ve İlayda odadan çıkar çıkmaz telefonumu elime alıp annemi aradım.

"Alo anne? Nasılsın Sultan?"

"Kes zırvalamayı. Sen bu zamana kadar niye aramıyorsun? İlla ben mi arıyım kızım? Yok öyle. Sen arayacaksın. Bundan sonra en az haftada 2 kere arıyosun annecim. Bizi merakta bırakıyosun ama."

"Tamam Sultan. Özür dilerim canımın içi. Bundan sonra söz haftada 2-3 kez arayacağım."

"Ee naptınız kızım? Nasıl gidiyo? Bak kızım işin altından kalkamazsan biz burdayız anneciğim."

"Yok anne. İyi, güzel yapıyoruz bir şeyler. Sen merak etme."

Annemle biraz uzunca telefon konuşmamızdan sonra aşağı İlayda'nın yanına indim. Salonda masanın üzerinde pizza, meyve suyularımız ve patlamış mısır duruyordu. Canım arkadaşım ya pizza sipariş etmiş bir de.

"Canımsın İloş ya"

"Tabi kızım ne sandın. Geç otur şuraya korku filmi seçtim. Onu izleyeceğiz. Ha bir de Cumartesi her okul açılışında yapılan o meşhur parti varmış. Yarın da çok işimiz var. Okulu ascaz ona göre."

" Annem yüzünden 2 senedir şu partilere gidemiyordum. İlk defa gidicem ben.

"O zaman napıyoruz. Yarın seni çok güzel, çok seksi bir kıza benzetiyoruz."

"Tamam herneyse. Biz filmimizi izleyelim."

Pizzaları yiyip, filmi korka korka izledikten sonra yatmak için hazırlandık ve odalarımıza çıktık. Hala korku filminin etkisinde olsam da ben korkmayı seven bir kızdım. Hem ilk defa gidicek olduğum partiyi düşününce korku filmi aklıma bile gelmiyordu. Tam yavaş yavaş göz kapaklarım kapanıyordu ki, karanlıkta bir şey odama daldı. Ben tabi ne kadar cesur olursam olayım çığlığı bastım.

"Tuğçe, benim İlayda. Benim lan sus."

"Oh be. Korkuttun mal. Ne var? Ne oldu?"

"Şey korktum da ben biraz. Beraber yatabilir miyiz?"

"Tamam gel başbelası gel." dedim ve ona yatakta yer açtım. Birbirimize sımsıkı sarılarak uykuya daldık. Tabiki ben hala partiyi düşünüyorum. İnşallah ilk parti'm güzel geçecek. Yani en azından öyle umuyordum.

--

DEĞİŞİMWhere stories live. Discover now