Final

19.1K 681 88
                                    


"Bize gelin o zaman bugün."

...

"Aynen. Hem çocuklar da birlikte oynarlar. Bizde sohbet ederiz. Yine hep birlikte. Eski zamanlardaki gibi?"

...

"Tamam, anlaştık o zaman görüşürüz. Öpüyorum seni."

Kadın, telefonu bir kenara bırakıp koltukta rahat bir şekilde yayılmış ve maç yorumlarına bakan kocasına doğru ilerledi. Yanına geldiğini hisseden kocası, yanına oturabilmesi için ona koltukta yer açtı. Kadın her ne kadar kızsa, söylense de yine televizyonla koltuğun arasındaki masaya ayaklarını koymuştu adam. Söz geçiremediği kocasının bu öküzlüğünü içinden bir kez daha tebrik etti.

Kadın, koltukta kocasının yanına oturup ayaklarını topladı ve başını omzuna koydu.

"Bizimkilerle konuştum az önce. Çocuklarla birlikte buraya gelicekler."

Adam karısının bu sözlerine karşılık kafasını onaylarcasına salladı. Kadın, adamın omzundan kafasını kaldırıp yüzüne baktı bir anlık. Sonra tekrar kafasını adamın omzuna yasladı.

"Ne buluyorsunuz şu futbolda anlamıyorum. Hayır, bir şey demiyorum ama dikkatini oraya vereceğine bana versen daha iyi olmaz mıydı?"

Adam, karısının bu şekilde çemkirmelerine alışıktı. Sırıttı ve kumandaya uzanıp televizyonu kapattı. Karısının yüzüne bakıp konuştu.

"İlgi isteyen şımarık bir Çirkin görüyorum sanki karşımda."

Surat asan karısının yüzüne dikkatlice bakan adam onun üzgün olduğunu anlamakta zorlanmadı.

"Yine neye canın sıkkın, anlat bakalım."

Kadın önce anlatıp anlatmamakta kararsız kaldı. Çünkü kendisi kadar kocası da bu durum aklına geldiğinde üzülürdü. Dayanamayacağını hisseden kadın kocasına sıkıca sarıldı. Ve bir anda hıçkırarak ağlamaya başladı. Adam onu saçlarını okşayarak sakinleştirmeye çalıştı. 'Yine mi şu malum gün yoksa?' diye aklından geçirirken ne olduğunu sormak için ağzını açtı. Daha soramadan kadının hıçkırırken söylediği cümle onun da hüzünlenmesine sebep oldu.

"Abimi özledim."

Bu sözler boğazından dökülürken hıçkırıkları çoğaldı.

Liseli aşıklar, Öküz Bartu ve Çirkin Tuğçe...

Yıllar geçse de onlar hala Öküz ve Çirkin olarak kalacaklardı.

Yıllar geçse de Tuğçe'nin biricik abisi, Bartu'nun çok sevdiği dostu Aras, unutulmayacaktı.

Hiç aşık olmamış, gönlünü birine kaptırmaya fırsat bulamadan hayata veda etmişti. Belki de arkasından onun ismini taşıyan birileri, onun yaşayamadıklarını yaşayacaktı.

Paldır küldür aşağıya inen afacanları gören Tuğçe hızlıca gözlerindeki yaşı silip çocuklara bakarak gülümsemeye başladı.

"Anne! Demirkan koluma çimdik atıyoo ya"

"Ya kıjım bak deli etme beni. O çocukla top oynamıcaksın tağam mı?"

"Sanane ki hem sananeğ."

Kollarını bağlayıp, ayaklarını yere vurarak ritim tutan kız, sırtını kardeşine dönerek 'hıh' deyiverdi. Bu tablo Bartu'ya komik gelmişti ama gülüşünü bastırdı.

"Ben senin abin değil miyim ufaklık?"

"Ya ben ufaklık değilim bikere! Hem babam ikimijin aynı yaşta olduğunu söyledi. Di mi baba?"

DEĞİŞİMWhere stories live. Discover now