Bölüm 24

35K 1K 104
                                    

Mesajı defalarca okudum. Ne?

--

Mesajı umursamayıp kumandayı elime aldım. Kanalları gezmeye başladım. Tabiki umursamayacaktım. Ergenin biri almış telefonu eline aklı sıra oyun oynuyor. Yer miyim ben? YEMEM.

Ama yine de aklıma takılmıştı. Benimle oyun oynamak ya da şaka yapmak isteyen bu kişi, beni ve Bartu'yu tanıyordu! Bartu'nun geçmişi derken de eski sevgilisinden bahsediyor olmalıydı. Ya da bazı birlikte olduğu kızları öldürmesinden...

Tamam. Bu gerçekten kötü bir şey . Katliam gibi.
Ama biz Bartu'yla bunları aşmıştık. O artık öyle biri değildi zaten. Bunu biliyordum. Bunu biliyor olmam yeterdi.

Hem istesem Bartu bana anlatır geçmişini.

Anlatır değil mi?

Evet kesinlikle anlatır .

Ama ona İlkin konusunda soru soramıyorum. Çünkü bu, anılarının tekrar depreşmesine sebep olup, onu tekrar kötü yola itebilirdi. Eski Bartu geri dönebilirdi. Bunu ona yapamazdım . Bu yüzden de her zaman merakımı içime gömüyorum. Nasıl olsa bir gün her şeyi öğrenecektim. Zaten en mantıklısı buydu. Mantığımla ilerlemeliydim.

Mantığım merakımın önüne geçmeliydi!.

Evet, kesinlikle.

Ben Bartu'ya inanıyorsam ve güveniyorsan bir sıkıntı yok. Bu bizi çekemeyenlerin sorunu.

Bir dakika ya? Bu bir film klişesi! Benim film gibi bir hayatım yok zaten. Fazlasıyla dizi izleyen birisi olmalıydı bu mesajı atan.

Dizide (ya da herhangi bir kitapta) kıza gizli numaradan mesaj gelir. Sevgilisini kötü bir durumda gösterir ya da sevgilisi hakkında yanlış şeyler söylerler kıza. Mal kız da buna inanır. Sevgilisinden ayrılır. Ve Ve Ve... Hazin son.

Kız da mal ya hemen inanıyo. Hiç tanımamış sevgilisini sanki!

Bla bla bla...

Tabiki bu klişeyi yaşayamam. Bir şeyi Bartu'nun ağzından duymadıkça inanmam!

Tuğçe farkı . ( nokta )

Bir kaç dakika sonra sonra bir mesaj sesi daha duydum. Ortadaki masanın üzerinden telefonu elime aldım ve mesaj bölümünü açtım.

-"Tek gelmezsen bizi göremezsin ve bu gerçekleri öğrenemezsin. Senin açından bundan kimseye bahsetmemek en iyisi olur."

Biz mi? Kaç kişiler lan? Neyse .

Telefonu koltuğa fırlatıp yerimden kalktım. Mutfağa doğru ilerleyip buzdolabını açtım. Yumurtalığın altındaki raflardan bir çikolata alıp koltuğuma geri döndüm. Çikolatanın dolapta ne işi var değil mi? Napıyım başka yere koysak eriyor vıcık vıcık . Hem ben soğuk seviyorum.

Salona geri geldiğimde bir mesaj daha gelmişti. Yeter lan! Sinirle telefonu elime alıp açtım.

Simge'denmiş. Oh be.

-"Tuğçecim bugün eve gelemicem, arkadaşa ödev yapmak için gittiğimi biliyorsun. Kalmamda ısrar etti, kıramadım. Kusura bakma canım. Seni de yalnız bıraktık ama :("

Bu ikisi de beni hemen sattı ha. Biri Okan'la yemeğe gitti. Ne bok yediği belli değil

Diğeri başka bir arkadaşında kalıyor. Ayıp ama.

İyice sıkılmıştım. Gidip yatmak istiyordum ama uykum yoktu. Saat daha 8 falandı. Bu saatte hayatta uykum gelmez benim off.

En iyisi dizi falan izlemek. Televizyonu kapatım odama geçtim. Tabiki de yabancı dizi izlicem. American Horror Story izlesem diye düşünsem de bu düşünceyi aklımdan hemen kovdum. Cinsellik içeren +18 bir dizi çekemicem şuanda. Tamam çoğu dizide var ama dozunda. Her dakikasında değil .

DEĞİŞİMWhere stories live. Discover now